Libya’nın başkenti Trablus’u ele geçirmek için başlattığı saldırılar başarısız olan Halife Hafter, 8 aydan fazla süren çatışmaların ardından 12 Aralık’ta “Belirleyici Savaş” adını verdiği yeni bir saldırı başlattı.
Halife Hafter, Trablus’a ilk saldırıları başlattığı 4 Nisan’da da başkenti 48 saat içinde “özgürleştireceğini” iddia etmişti. Ancak şu ana kadar cephelerde bir ilerleme kaydedebilmiş değil.
Hafter, 12 Aralık’ta bütün askeri birliklerine “büyük süpürme” operasyonu için saatin geldiğini duyurdu.
Peki, uzun bir süredir Libya’da savaşı körükleyen, Birleşmiş Milletlerin (BM) tanıdığı hükümete savaş açan, savaş uçakları ile sivilleri bombalayan Halife Hafter kim?
Kaddafi ile 16 yaşında tanıştı
Halife Hafter, 1943 yılında Bingazi’nin güneyindeki Ecdebiye kasabasında doğdu.
Hafter, Libya’da hala etkinliğini sürdüren ve devrik lider Albay Muammer Kaddafi’nin de memleketi olan Sirte kentindeki Fercani kabilesine mensup.
16 yaşında, Bingazi’deki askeri akademide okuduğu sırada, daha sonraki yaşamını doğrudan etkileyecek biriyle tanıştı: Muammer Kaddafi.
Mezuniyetinden sonra Sovyetler Birliği’nde topçu ihtisas eğitimi aldı. Burada ayrıca Harp Akademisini bitirdi. “Kurmay” olarak ülkesine dönünce, Mısır’da “askeri ataşe” olarak görevlendirildi.
Kaddafi ile birlikte darbeye katıldı
Okul arkadaşı Kaddafi’nin liderliğini yaptığı askeri cuntanın 1 Eylül 1969’da Kral İdris Senusi’ye yaptığı darbenin içerisinde yer aldı.
Kaddafi’nin güvendiği komutanlardan biri olan Hafter, 70 ve 80’li yıllarda komşu Çad ile yapılan savaşlarda hep ön saflarda oldu. Ancak savaşlar Libya’nın hezimeti ile sonuçlandı.
Çad ile Libya arasında Nisan 1987’de gerçekleşen son savaşta, ABD ve Fransa Çad’a destek verdi, Libya ordusu büyük bir yenilgi yaşadı. O dönem Fransa’nın desteğini alan Çad’ın Hissene Habre birlikleri, Libya ordusundan yüzlerce askeri esir aldı. Esir olanlardan biri de Halife Hafter’di.
Başarısız darbe girişimi
Halife Hafter 2015 yılında katıldığı bir televizyon programında, esir olduğu dönemde, dönemin Çad Cumhurbaşkanı Hüseyin Hıbri ile yaptığı bir görüşmeyi anlattı.
Görüşmede Hafter, kendi ülkesinin lideri Muammer Kaddafi’ye muhalif olduğunu, Çad Cumhurbaşkanı’na söylemişti.
Bu, hem Hafter’in hem de diğer Libyalı esirlerin salıverilmesinin önünü açtı.
O dönemde Muammer Kaddafi karşıtı siyaset izleyen ABD’nin de desteği ile Çad’da 2 bin kişiden oluşan askeri bir birlik kurdu ve Kaddafi’yi devirmeye çalıştı.
Ancak Hafter’in bu çabalarının üzerinden çok geçmemişti ki, yıllardır ABD ile Sovyetler Birliği arasında süregelen Soğuk Savaş bitti. Çad’da yönetim değişti. Hafter için sürgün yılları başlamıştı.
Sovyet eğitiminden CIA desteğine…
Sığınma hakkı tanımasıyla Amerika’ya yerleşen Halife Hafter, istihbarat teşkilatı CIA’in merkezinin bulunduğu Virginia bölgesinde ikamet etti. O günden sonra ülke dışında Kaddafi’ye karşı faaliyetler sürdürmeye başladı. 1993 yılında CIA’in desteklediği başarısız darbe girişimini yönettiği gerekçesiyle ülkesinde idam cezasına çarptırıldı.
Ülkede büyük bir tutuklama furyası başladı. Hafter’in 2 kardeşi de artık Muammer Kaddafi’nin hapishanesindeydi.
2011’den sonra yeniden ortaya çıkış
Halife Hafter, 2011 yılında Kaddafi’ye karşı başlatılan savaşa erkenden dahil oldu. Kaddafi’nin devrilmesinin ardından ise, vaktinin büyük çoğunluğunu Bingazi’deki evinde geçiriyordu.
O dönemin önemli komutanlarından olan ve her kesimden Libyalının çok sevdiği Abdulfettah Yunus, bir suikast sonucu hayatını kaybetti. Hafter’e ise başarısız bir süikast girişimi oldu.
Bunun üzerine aniden ülkeyi terk ederek tekrar ABD’ye gitti.
Bu dönemde Libya’da “CIA ajanı” olarak nitelenen Hafter, 2014’te yeniden sahneye çıktı. Televizyondan okuduğu bildiride, Libya’nın siyasi geleceğine dair yeni bir yol haritası açıkladı ve askeri vesayet kurulmasını önerdi.
Tobruk’ta paralel hükümet kurdu
Önerileri kabul edilmeyince Tobruk’ta kendi hükümetini ve meclisini kurarak Trablus’taki BM tarafından tanınmış Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) karşı savaşmaya başladı. Çevresindeki aşiretlerden topladığı 60 bin kadar askerle Fizan bölgesini ele geçirdi.
Kaynak: TRT Haber, Al Jazeera, alkhaleejonline