156 yıllık şefkat yuvası: Darüşşafaka

156 yıllık şefkat yuvası: Darüşşafaka

Türkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından biri olan ve İstanbul’da bulunan Darüşşafaka’da, Türkiye’nin 76 ilinden anne veya babasını kaybetmiş 934 çocuk eğitim görüyor.

Fırsat eşitliği ile 10 yaşında Darüşşafakalı olan çocuklar, kaliteli bir eğitim aldıkları okuldan iyi derecede 2 yabancı dille mezun olup, istedikleri üniversiteyi kazanabiliyor.

5 Osmanlı aydınının girişimiyle kuruldu

Yönetim Kurulu Başkanı M. Tayfun Öktem, Darüşşafaka’nın 1863’te eğitimde fırsat eşitliğini kaygı edinmiş Yusuf Ziya Paşa’nın öncülüğünde 5 Osmanlı aydınının girişimiyle kurulduğunu söyledi.

Cemiyeti kuran aydınların, çocukların eğitimi ve geleceğini düşünerek harekete geçtiğini, öncelikle Kapalıçarşı’daki çırakların eğitimiyle işe başlanıldığını anlatan Öktem, “O 5 Osmanlı aydınının attığı tohum ve padişahın da desteğiyle ciddi bir kurum oluşuyor. Yaklaşık 160 yıldır da eğitimde fırsat eşitliği misyonunu savaşlara ve zor zamanlara rağmen başarıyla sürdürüyor” dedi.

Darüşşafaka’nın halkın desteği ile bugünlere geldiğini vurgulayan Öktem, devletin dışında karşılıksız eğitim veren tek kurum olduklarını anlattı.

Fotoğraf: AA

76 şehirden 934 öğrenci eğitim görüyor

Öktem, Darüşşafaka’nın annesi ya da babası hayatta olmayan, yetenekli, ekonomik durumu iyi olmayan ilkokulu bitirmiş çocukları bünyesine alarak tam burslu ve yatılı olarak, üst düzey bir eğitimle üniversiteye hazırladıklarını anlattı.

Bu yıl toplam 76 şehirden 934 öğrencilerinin bulunduğu bilgisini paylaşan Öktem, Türkiye’de Darüşşafaka’nın kriterlerine uyan, yani anne veya babası hayatta olmayan 4. sınıf çağında 10-15 bin arasında çocuğun bulunduğunu vurguladı.

Öktem, bu çocuklara fırsat eşitliği sağlamak için her yıl mayıs ayında bazı büyük şehirlerde sınavlar yaptıklarına dikkat çekti. Amaçlarının şartları taşıyan tüm çocuklara ulaşarak bu imkanlardan yararlanmaları olduğunu belirten Öktem, sınavların yapıldığı büyük şehirlere gelemeyen çocuklara ve velilerine merkezlere ulaşım hizmeti de sağladıklarını da söyledi.

Fotoğraf: AA

Okulda teknolojik tüm gereçler var

Okulda verilen eğitimin kalitesinin üst seviyelerde olduğundan bahseden Öktem, şöyle konuştu:

“Darüşşafaka, hayata dezavantajlı başlayan çocukları alarak onlara dünya standardında kolej eğitimi veriyor. Öğrencilerimiz iyi derecede İngilizcenin yanı sıra mezun olduklarında ayrıca bir yabancı dil daha öğrenmiş oluyor. Okulumuzda teknolojik tüm gereçler kullanılıyor. Öğrencilerimiz tabletle eğitim alıyor. Tam yatılı olduğumuz için çocuklara eğitimin yanı sıra velilik de yapıyoruz. Çok iyi eğitimin yanı sıra öğrencilerimiz en az bir müzik aleti çalmasını öğreniyor. En az bir spor branşında aktif olarak yer alıyorlar. Öğrencilerimizin akademik, sosyal ve ruhsal gelişimi için her türlü imkanı sağlıyoruz. On gün önce aramıza katılan öğrencimizin geldiği günle bugün arasında dünyalar kadar fark var. Buradan mezun olduklarında da özgüveni yerinde hukuk, tıp, mühendislik ya da okumak istediği herhangi bir bölüme gidebilecek kadar donanımlı oluyorlar.”

Kurumun sadece maddi ve fiziksel imkanlarıyla ön plana çıkmadığını belirten Öktem, “Darüşşafaka’nın kelime anlamı şefkat yuvası. Burada yetişmiş bir insan olarak yuvamızın en önemli özelliğinin şefkat olduğunu söyleyebilirim. Yatakhane annelerimiz, ders dışı belletmenlerimiz var. Öğretmenlerimiz özel formasyonlu. Beş öğrenciye düşen bir öğretmen ortalamasıyla dünya standartlarının üstündeyiz. Gerektiğinde rehberlik desteği de verip hep pozitif bir ortamda yetişmelerini sağlıyoruz” dedi.

Fotoğraf: AA

“Aylık 15 lira veren bireysel bağışçımız da çok değerli”

Darüşşafaka’nın 156 yıllık geçmişiyle kamu ve özel sektörde değişik alanlarda çok sayıda önemli insanın yetişmesine katkıda bulunduğunu belirten Öktem, mezunları arasında çok sayıda başarılı akademisyen, iş insanı, bürokrat, sanatçı bulunduğunu anlattı.

Aynı zamanda Darüşşafaka mezunu olup yine kurumda öğretmenlik yapanların da bulunduğunu vurgulayan Öktem, “Bizim gururumuz, milletten aldığımızı yine millete veren ve bu anlamda karşılıklı güzelliği geliştiren, vefalı, milletine-devletine saygılı, ailesine ilgili lider bireyler yetiştirmek” dedi.

Darüşşafaka’nın kurulduğu günden bu yana savaşlar ve tüm zorlu dönemlere karşın halkın desteği ile ayakta durduğunu vurgulayan Öktem, bireysel ve kurumsal bağışçıların sayesinde öğrencilere kaliteli bir eğitim verebildiklerini anlattı.

Düzenli bağışın kendileri için önemli olduğunu söyleyen Öktem, şöyle konuştu:

“Çok yaygın bir bireysel bağışçımız var ve bunu büyütmeye çalışıyoruz. Aylık 15 lira veren bireysel bağışçımız da bizim için çok değerli. Diğer taraftan tereke bağışı dediğimiz ciddi mal varlığı, vasiyet bağışlarımız var. Ayrıca kurumsal bağışlarımız çok önemli yer tutuyor. Türkiye İş Bankası’nın ’81 ilden 81 öğrenci’ projesi var. Bizim bugün 927 öğrencimiz var ve bunun 599’u bu programla destekleniyor. Bunun gibi minnettar olduğumuz çok sayıda kişi ve kurum var.”

Fotoğraf: AA

“Selvi Boylu Al Yazmalım”ın telif geliri Darüşşafaka’da

Kurumun yıllar boyu oluşturduğu güven ve itibarın karşılık bulduğunu ve bunun da bağışlara yansıdığını anlatan Öktem, birey ve işletmelerin ayni ve nakdi yardımlar dışında sanat ailesinin de kendilerine bağışta bulunduğunu belirtti.

Sanatçıların eserlerini kendilerinin ya da ailelerinin emanetin etmelerini çok değerli bulduklarını vurgulayan Öktem, şunları anlattı:

“Bunun en güzel örneklerinden birisi Sait Faik Abasıyanık’tır. Annesi Makbule Hanım tarafından yazarın isteği üzerine kitaplarının telif hakları ve bazı mal varlıkları Darüşşafaka’ya bağışlandı. 1964’ten beri Sait Faik Hikaye Armağanı da cemiyetimiz tarafından düzenleniyor. Ayrıca Burgazada’daki müzesi de Darüşşafaka tarafından ücretsiz olarak hizmet veriyor. Geçtiğimiz günlerde de Ali Özgentürk, yayınlanmış ve yayınlanmamış film, kitap, senaryo gibi 100’e yakın eserinin haklarını Darüşşafaka’ya bağışladı. İçlerinde Selvi Boylum Al Yazmalım, At gibi kült olmuş filmlerin senaryoları da yer alıyor. Maddi değerinden çok bize verilen güven ve sorumluluk daha çok mutlu ediyor.”

Öktem, Darüşşafaka’nın bağışçıları için ikinci baharlarında kalabilecekleri beş yıldızlı otel konforunda rezidanslar kurarak onlara ev sahipliği yaptıklarını da söyledi.

Kaynak: AA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir