Açıldığı ilk yıl 550 blok mermerin sergilendiği Bursa Uluslararası Blok Mermer Fuarı’nda, bu yıl toplam ağırlığı 60 bin ton olan 2 bin 200 blok mermer ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.
Tonu 250 dolardan 4 bin dolara kadar değişen ürünlerle yaklaşık 20 milyon dolarlık değere ulaşan fuar, 205 firma, firma temsilciliğinin katılımıyla 8 salon ve açık sergileme alanında yapılıyor ve sektörün “en ağır fuarı” olarak nitelendiriliyor.
Çin ve Hindistan başta olmak üzere, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, İspanya, İsrail, İtalya, Kanada, Katar, Kuveyt, Rusya ve Yunanistan’ın da aralarında bulunduğu yaklaşık 40 ülkeden iş insanının ağırlanacağı fuar, 26 Ekim’de sona erecek.
Mermer sektörü zorluklara rağmen faaliyetlerini sürdürüyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı, “Ülkemizin mermer ve doğal taş rezervi dünya rezervlerinin yaklaşık yüzde 40’ına karşılık geliyor. Sadece nicelik olarak değil nitelik olarak da rezervlerimiz üst düzeyde. Sahip olduğumuz renkler ve desen çeşitliliği gerçekten çok fazla ve dikkat çekici” dedi.
Kalaycı, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde, TÜYAP Bursa Fuarcılık AŞ ile Maden Mermer Üretici ve Sanayici İş Adamları Derneği (MADSİAD) iş birliğiyle bu yıl 5’incisi düzenlenen Bursa Uluslararası Blok Mermer Fuarı’nın açılışında konuştu.
Mermer sektörünün bazı zorluklara rağmen faaliyetlerini sürdürerek ülkenin kalkınmasına katkı sağladığını belirten Kalaycı, bunu takdir ettiklerini söyledi.
“Toplam maden ithalatına 2018 rakamlarıyla 28-29 milyar dolar harcadık. Diğer taraftan, toplam maden ihracat tutarımız 8-9 milyar dolar civarında. Görüldüğü üzere maden dış ticaret açığımız 20 milyar dolar civarında fakat bir sektörümüz bu açığı kapatmak için ciddi şekilde katkı sunuyor. Mermer sektöründe geçen yıl 2 milyar dolar civarında ihracat gerçekleştirdik. Bunun yarısı ham, blok mermer ve doğal taş, kalanı ise işlenmiş mermer ve doğal taş ihracatından oluşuyor.”
Ocaklarda çalışan personel sayısı 20 bin civarında
Kalaycı, maden ruhsatlarının üçte birinin sadece mermer arama ve üretim sektörüne ait olduğuna dikkat çekti.
Mermerciliğin, madencilikte en büyük, güçlü sektörlerden olduğunu vurgulayan Kalaycı, “Sektörde sadece ocaklarda çalışan personel sayısı 20 bin civarında. Bu sayı mermer işleme tesislerimizdeki personelimizle, idari ve teknik kadrolarla göğsümüzü kabartacak rakamlara ulaşıyor” dedi.
Kalaycı, madenciliğin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payını kısa vadede yüzde 1,5-2, orta ve uzun vadede ise, yüzde 5 seviyesine çıkarmayı amaçladıklarını vurguladı.
“e-maden uygulaması yıl sonunda devreye giriyor”
Kalaycı, sektörde şeffaflığı artırmak için çalıştıklarını belirterek, “e-maden uygulaması yıl sonunda devreye giriyor. Bundan sonra madencilerimiz işlemlerini Ankara’ya gelmeden e-maden sistemi üzerinden yapabilecek” dedi.
Blok mermer ve işlenmiş ürün ihracatını artırmak için teşvik mekanizmaları üzerinde çalıştıklarını söyleyen Kalaycı, şunları anlattı:
“Ülkemizin mermer ve doğal taş rezervi dünya rezervlerinin yaklaşık yüzde 40’ına karşılık geliyor. Sadece nicelik olarak değil nitelik olarak da rezervlerimiz üst düzeyde. Sahip olduğumuz renkler ve desen çeşitliliği gerçekten çok fazla ve dikkat çekici. 650’nin üzerinde renk ve deseni bugün burada hep beraber göreceğiz. Sahip olduğumuz bu Allah vergisi varlıklar, karşılıklı iş birliğiyle etkin şekilde değerlendirilmelidir. Bu süreçler devam ederken bizler sizlerle sürekli diyalog halinde olmak ve sizlerin işlerinizi kolaylaştırmak istiyoruz.”
“Yerli kaynaklarımızı mutlaka değerlendirmeliyiz”
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Aydın Dinçer ise, madencilik sektörünün çevreyi katletmediğini, zarar vermediğini anlattı.
Dinçer, bu konuda hassas davrandıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“İnsan hayatında 30-40 yıl büyük zamanlar değildir. Dolayısıyla yeni ormanlar üretebiliriz ama madenleri taşıyamayız. Dolayısıyla yanlış bilgilendirmelerle oluşturulan algıya kulak asmadan madenciliğin doğru nasıl yapılması gerektiğini ve gerçeklerini anlatmalıyız. Türkiye’de kullanılan siyanürün sadece yüzde 3’ü altın üretiminde kullanılmakta, kapalı devre sistemde. Yüzde 97’si diğer sanayide. Dolayısıyla yüzde 97’si başka sektörlerde kullanılırken neden maden ürününden bahsediliyor? Çünkü 8,5 milyar dolar ithalat yapıyoruz. Yurt dışındaki firmaların pazarlarının önünü kesebiliriz. Türkiye 27 milyar dolar maden ithalatı yapıyor. Maden ithalatının önüne geçmek için yerli kaynaklarımızı mutlaka değerlendirmeliyiz.”
Kaynak: AA