ABD Başkanı Donald Trump, 3 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde son kez geleneksel “Birliğin Durumu” konuşmasını yaptı.
Konuşmasında 3 yıl önce “Amerika’nın geri dönüşünü” başlattıklarını söyleyen Trump, işsizliğin, suçun ve yoksulluğun azaltılması, güvenin ve gelir düzeyinin artırılması gibi birçok konuda ciddi gelişme kaydettiklerini ve ekonomiyi güçlendirdiklerini anlattı.
Görev süresinde birçok konuda ciddi ilerleme kaydettiklerini belirten Trump, “Birliğimizin durumu hiç olmadığı kadar güçlü” görüşünü paylaştı.
“NAFTA Anlaşması felaket”
Başkan Trump, “Politikalarımız sayesinde ABD, dünyada 1 numaralı petrol ve doğal gaz üreticisi konumuna geldi. 3 yılda aldığımız inanılmaz yol sayesinde, Amerika şu an enerji bakımından tam bağımsız” dedi.
ABD’nin Kanada ve Meksika ile yaptığı NAFTA Anlaşmasını da “felaket” olarak niteleyen Trump, bu anlaşmayı kaldırıp ABD-Meksika-Kanada Anlaşmasını (USMCA) imzaladıklarını anımsattı.
“Çin hükümeti ile koronavirüs salgını konusunda iş birliği içindeyiz”
Başkanlık yaptığı döneme damgasını vuran Çin ile ticaret savaşından da bahseden Trump, “Vatandaşlarımıza, Çin’in ABD’den çaldığı büyük miktardaki işe karşı gümrük vergisi uygulama sözü verdim. Stratejimiz işe yaradı ve Çin ile çalışanlarımızı, fikri mülkiyetimizi korumayacak ve hazinemize milyarlarca dolar girmesini sağlayacak yeni bir anlaşma imzaladık” dedi.
Konuşmasında Çin’de başlayan koronavirüs salgınına da dikkat çeken Trump, “Çin hükümeti ile koronavirüs salgını konusunda yakından çalışıyoruz ve iş birliği içindeyiz. Yönetimim, bu tehditten vatandaşlarımızı korumak için gereken tüm önlemleri alacaktır” mesajı verdi.
Trump, ABD ordusuna 2,2 trilyon dolar yatırım yaptıklarını anlattı.
Yasa dışı göçmenlere mesaj
ABD’ye yasa dışı yollarla gelen kişilerin ülkeye girmesine izin verilmeyeceğini vurgulayan Trump, “Benim yönetimim yakala-serbest bırak dönemini bitirdi. Yasa dışı yollarla ülkeye gelirseniz anında kapı dışarı edileceksiniz” dedi.
Yönetiminin din özgürlüğünü savunduğunu vurgulayan Trump, şöyle konuştu:
“Din özgürlüğü, anayasal bir hak olan devlet okullarında ibadet etmeyi de kapsıyor, biz ibadeti cezalandırmıyoruz. Biz haçları parçalamıyoruz, dini simgeleri yasaklamıyoruz. Vaizleri ve papazları namlunun ucuna koymuyoruz.”
Yönetiminin ulusal güvenliği savunduğunu ve “radikal İslamcı terör ile mücadele ettiğini” anlatan Trump, “Geçen hafta, İsrail ve Filistin arasında çığır açan bir barış planını duyurdum. Daha önceki tüm çabaların boşa çıktığını göz önüne alarak, bölgede istikrarı sağlamak için kararlı ve yaratıcı olmalıyız. Milyonlarca genç insana daha iyi bir gelecek şansı vermeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.
“Süleymani binlerce Amerikan askerini öldürdü”
DEAŞ’ı yüzde 100 oranında yok ettiklerini savunan Trump, “DEAŞ’ın kurucusu ve lideri kana susamış bir katil olan El-Bağdadi öldürüldü” dedi.
Trump, geçen ay öldürülen İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani hakkında da “Süleymani İran rejiminin pervasız bir kasabı ve canavarıydı. Irak’ta görev yapan binlerce Amerikan askerini öldürdü ya da yaraladı” diye konuştu.
İran’a mesaj: Ekonominizi düzeltebiliriz
İran’da son dönemde yapılan protesto gösterilerine de dikkat çeken Trump, şöyle konuştu:
“İran rejimi nükleer silah arayışından vazgeçmeli, terör yaymayı bırakmalı ve kendi halkının yararına çalışmaya başlamalı. Güçlü yaptırımlarımız sayesinde, İran ekonomisi kötüye gidiyor. Bunun kısa sürede iyileşmesini sağlayabiliriz, ama yardım istemek için ya çok gururlular ya da çok aptallar. Biz buradayız. Hangi yolu seçeceklerini bir görelim. Bu tamamen onlara kalmış.”
Afganistan’daki barış görüşmelerinin devam ettiğini belirten Trump, “Afganistan’da birçoğu suçsuz yüz binlerce kişiyi öldürmek istemiyorum. Diğer milletlere emniyet ajansı olarak hizmet etmek bizim görevimiz değil. Amerika’nın en uzun savaşını bitirmeye ve askerlerimizi evlerine getirmeye çalışıyoruz” dedi.
“Küba, Nikaragua ve Venezuela halkının demokrasi umutlarını destekliyoruz”
Trump konuşmasında Küba, Nikaragua ve Venezuela hükümetlerine de yüklendi.
Söz konusu ülkelerdeki halkın “demokrasi umutlarını” desteklediklerini anlatan Trump, “ABD Venezuela’nın sosyalist diktatörü Nicolas Maduro’ya karşı 59 ülkeden oluşan diplomatik koalisyona öncülük ediyor. Maduro gayrimeşru bir yönetici ve kendi halkına zulmeden bir tirandır. Ancak Maduro’nun zorbalığı ezilecek ve yıkılacaktır” dedi.
Dinleyiciler arasında Venezuela’da kendini geçici devlet başkanı ilan eden Juan Guaido’nun da olduğunu belirten Trump, “Guaido tüm Venezuelalıların umutlarını, hayallerini ve arzusunu yanında taşıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Hatice Cengiz de salondaydı
Trump’ın konuşmasını İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz de salonda dinledi.
Trump ayrıca kanser teşhisi konulan muhafazakar radyo sunucusu Rush Limbaugh’a da “Özgürlük Madalyası” takdim etti.
Pelosi konuşma metnini yırttı
Trump’ın konuşması sırasında arkasında Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi yer aldı.
Pelosi, konuşmadan önce Başkan’a elini uzatırken, Trump’ın bunu görmezden gelmesi ve el sıkışmaması dikkatlerden kaçmadı.
Konuşma biter bitmez Pelosi’nin Trump’ın konuşma metninin kopyasını yırtıp atması da kameralara yansıdı.