Biyoteknoloji ile yapay organ ve doku üretilebiliyor

Biyoteknoloji yarım asırdır adından söz ettiriyor. Endüstriyel üretimden, gıdaya, çevreden sağlık uygulamalarına birçok sektörün içinde yer alıyor. Ve bu alanda verimlilikleri artırıp yeni çözümler sunuyor.

Zararlı genlerin belirlenip elemine edilmesi… Yapay organ ve doku üretilmesi
Kişiye özgü biyoteknolojik ilaçların üretilmesi… Doğada çok az bulunan organizmaların üretilip sanayide kullanılması… Dünyayı tehdit eden açlık riskine karşı yeni besin kaynaklarının üretilmesi…

Biyoteknoloji ile yapay organ ve doku üretilebiliyor

Biyoteknoloji, zararlı genleri belirleyip eliyor. Yapay organ-doku ve kişiye özgü biyoteknololojik ilaçlar üretilebiliyor. Doğada az bulunan organizmalar üretilip sanayide kullanılabiliyor. Dünyayı tehdit eden açlık riskine karşı biyoteknololoji ile yeni besin kaynakları üretilebiliyor.

Pazarın ağırlığını yüzde 61,7 ile medikal biyoteknoloji oluşturuyor

Biyoteknoloji yeni girişimlerin de ilgi odağı. Alan 2017’de 400 milyar dolar pazar payına sahipken 2024’de 775 milyar dolar hedefine ulaşılması bekleniyor. Pazarın ağırlığını yüzde 61,7 ile medikal biyoteknoloji oluşturuyor.

Biyoteknoloji alanına yatırım yapan ülkelerin dünya liginde öne çıkması bekleniyor. Bunun için de üniversite ile sanayi işbirliğinin etkinleştirilmesi önem taşıyor.

“Türkiye hiç fena gitmiyor, bu alanda bir patlama yaşanıyor”

Gebze Teknik Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Işıl Kurnaz, “Sistemin çalışabilmesi ve ulusal ve uluslararası pazarda kendine yer bulabilmesi için birtakım mevzuatsal düzenlemelerin getirilmesi gerekiyor. Türkiye hiç fena gitmiyor bu alanda bir patlama olduğu da söylenebilir ama işin çok başındayız.” dedi.

Dünyada sağlık girişimlerine yapılan yatırımlar son 3 yılda ciddi artış gösterdi. 2016 yılında 31 milyar dolar olan yatırımlar, 2019 yılında 60 milyar doların üzerine çıktı.

Dünyadaki ilk 10 teknoloji şirketinin 6’sının bu alanda yatırımları bulunuyor. En fazla yatırımı ise ABD’li dev teknoloji şirketleri yapıyor. İkinci sırada ise Çin bulunuyor. Türkiye de bu alanda şirketler ve kamu kurumları ile işbirliklerini artırıyor.

Türkiye’de biyoteknoloji girişimlerinin sayısı 300’ü geçmiş durumda. Peki, ülke ekonomisine ne kadar katkı yapıyorlar?

“Ekonomiye en büyük katkısı sağlık ve ilaç sektöründe”

Kurnaz, “Ekonomik değer yaratma açısından bio girişimciler henüz çok ön planda değil en byük ekonomiye katkısı sağlık alanında ve biyoteknoloji ilaç sektöründe diyebiliriz. bunun yanı sıra tarımsal teknolojide de çok farklı ilerlemeler var.” değerlendirmesinde bulundu.

Dünyada sentetik biyoloji şirketlerine yapılan yatırımlar da son 10 yılda ciddi artış gösterdi.

Küresel kalkınmanın yolunun artık biyoteknolojiden geçtiği belirtiliyor. Türkiye’nin de bu alandaki yatırımları artırması bekleniyor. 

Kamera: Turgut Sarıusta, Hayrettin Kavi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir