Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy yazılı açıklamasında, “Rum Dışişleri Bakanı tarafından söyledikleri üzerinden Türkiye- KKTC arasını açma girişimini” bu ülkenin Ekonomi ve Enerji Bakanı olarak üzülerek izlediğini kaydetti.
Taçoy, “bunu söylemek istemezdim ama, Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, hükümetimizin yetki ve sorumluluğu olan alanlarda hiçbir şekilde hükümet mensuplarını muhatap almamakta ısrar ediyor” diyerek, Akıncı’nın “Sağlık Bakanlığı için yürüttüğü karalama kampanyasına” şimdi de Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nı eklediği iddiasında bulundu.
Taçoy, “Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, sadece bu coğrafyada değil, dünyanın her yerinde enerji ile ilgili kararların, ruhsatlandırma, yetki devri ya da sondaj, enerji bakanlıkları tarafından verildiğini bilmiyor mu?” diye sordu.
Petrol ve doğal gaz arama-çıkarma konularında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı şirketine 22 Eylül 2011 tarihinde ruhsat verenin, seçimle işbaşına gelen KKTC Hükümeti olduğunu belirten Taçoy, “Dolayısıyla bu anlaşmaların gözden geçirilmesi, yenilenmesi, arama ve sondaj faaliyetlerinin planlanması KKTC Hükümetinin yetkisindedir. Hal böyle olmasına rağmen, konunun çarpıtılması ve siyasi kaygılarla farklı mecralara çekilmesi yanlış ve yapıcı olmayan bir yaklaşımdır.” İfadelerini kullandı.
Taçoy, Rum bakanın, hidrokarbon tartışmaları üzerinden ortaya çıkan bir diyaloğu, ‘Akıncı’nın elinden müzakere yetkisi alınmak isteniyor’ gibi sunması, sayın Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da ne bizimle, ne de Türkiye Dışişleri bakanlığı ile temasa geçerek bu açıklamayı yapmış olması, tamamen mağduru oynama, cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik propaganda yapma amaçlıdır” dedi.
Akıncı’nın “her fırsatta, Türkiye yetkilileri ile polemiğe girmek için fırsat kolladığını” da iddia eden Bakan Taçoy, Akıncı’nın, KKTC’nin haklı olduğu Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon faaliyetlerini de gölgelediğini öne sürdü.
Yaptıkları temaslarda Türkiye yetkililerinin, Rum yetkililerine ‘Yetki devrini KKTC hükümetlerinden aldık. Bu konuda seçilmiş KKTC makamlarını muhatap almalısınız’ yönünde net söylemi olduğunu ifade eden Taçoy, şöyle devam etti:
“Ekonomi ve Enerji Bakanı olarak üzüldüğüm nokta budur. Kimse, sayın Mustafa Akıncı’nın ne anayasal, ne de müzakereci olarak yetkilerine müdahale etme derdindedir. Ama TPAO’ya, dolayısı ile Türkiye’ye arama çalışmaları için yetki devrini yapan ve enerjiden sorumlu kişiler olarak muhatap alınmamızı talep etmeyi haksız bir nokta olarak göstermek, Kıbrıslı Türklerin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan bir hakkını hiçe saymakla eştir.
Sayın Mustafa Akıncı’yı, bir kez daha sağduyuya davet ediyorum. Bizler, bu ülkenin seçilmiş ve meşru siyasetçileriyiz. Kıbrıslı Rum mevkidaşlarımız bizi muhatap almayı öğrenmedikleri sürece, sorunları çözmek daha da zorlaşacaktır.
Kamuoyunun bilmesi gereken nokta, konuşulan konu ‘Kıbrıs sorununa kalıcı bir çözüm bulma müzakereleri’ değil, tamamen bakanlığımız, dolayısı ile hükümetimizin yetki alanında olan hidrokarbon politikaları ve sondaj çalışmalarıdır.
Ve evet, Kıbrıslı Rumlar, adadaki kalıcı barış ve geleceğe refah içerisinde yaşayan insanlar bırakma adına Kıbrıslı Türklerin tüm seçilmişleri ile işbirliği kurmalıdır. Bunu, Türkiye Dışişleri Bakanı sayın Mevlüt Çavuşoğlu söylediği zaman, hem Rum Dışişleri bakanı hem de sayın Mustafa Akıncı’nın aynı anda rahatsız olması ise oldukça manidardır. Sayın Akıncı böyle yaparak, etle tırnak gibi olduğumuz Türkiye ile aramızı açacağını ya da bundan cumhurbaşkanlığında politik bir kazanım elde edeceğini düşünüyorsa, bu hem tehlikeli bir oyun, hem de başarılı olamayacak bir stratejidir.”