Alınan bilgiye göre, Y.Ö, Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY üyesi olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında Şubat 2018’de Patnos Cezaevine konuldu. Y.Ö, hastalığı dikkate alınarak Nisan 2018’de Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğünce Erzurum Cezaevine nakledildi.
Hastalığı dolayısıyla Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gören Y.Ö, ameliyat edilmesi gerektiği sonucuna varan doktorların, operasyonun Ankara’da yapılmasının daha iyi olacağını belirtmesi üzerine Adalet Bakanlığınca başkente gönderildi.
Ameliyatı başarılı şekilde gerçekleştirilen Y.Ö’nün tıbbi kontrolleri de takip edildi ve ikinci kez farklı bir ameliyat olmasına karar verildi.
Ancak Y.Ö, ikinci ameliyatın Ankara’da yapılmasını reddetti ve ailesine yakın olmak için Erzurum’a dönmeyi ve tedavisinin burada sürdürülmesini talep etti. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı yetkilileri ve cezaevi doktorları, Y.Ö’yü ameliyat için ikna etmeye çalıştı. İkna çalışmaları başarılı olmayınca Y.Ö, tedavisine devam edilmesi için Erzurum’a nakledildi.
İkinci kez ameliyat olmayı reddederek Erzurum’a naklini isteyen ve bu talebi kabul edilerek nakli sağlanan Y.Ö, tedavi için tüm tedbirler Adalet Bakanlığınca alınmasına rağmen önce Anayasa Mahkemesine, ardından 27 Haziran’da AİHM’e “yeterli tedaviyi alamadığı” iddiasıyla başvuruda bulundu.
AİHM’nin bilgi istemesi üzerine Adalet Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca 5 Temmuz’da düzenlenen ve Y.Ö’nün cezaevinde kalmasında sağlığı yönünden sakınca bulunmadığını belirten rapor ile tüm tıbbi evrakı mahkemeye sundu.
Hastanede yatmayı reddetti
Bu bilgiler doğrultusunda AİHM, 30 Temmuz’da Y.Ö’nün Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine yatırılarak tedavi ve tıbbi bakımının sağlanmasını talep etti. AİHM’den gelen talep üzerine Adalet Bakanlığı, Y.Ö’nün hastaneye yatırılması için işlemleri başlattı ancak Y.Ö, el yazısıyla yazıp imzaladığı notta hastanede alacağı tedavi bulunmadığını, rutin kontrollerinin yapıldığını, kendisi için moral ve motivasyonun önemli olduğunu, bunun da kaldığı cezaevinde bulunduğunu belirterek hastanede yatmayı reddetti.
Aynı notta Y.Ö, kaldığı cezaevinin şartlarının iyi olduğunu, kendisiyle ilgilenen ve moral veren arkadaşlarının bulunduğunu, bu durumun kendisini rahatlattığını ve iyileşmesine katkı sağladığını ifade ederek hastanede bu ortamı bulamayacağını savundu.
Bunun üzerine Adalet Bakanlığı, Y.Ö’nün el yazısıyla yazdığı bu notla hastaneye yatmak istemediğini ve kaldığı cezaevinin şartlarından memnun olduğunu AİHM’e bildirdi.
AİHM, 1 Ağustos 2019’da Y.Ö’nün son sağlık durumunu gösterir güncel rapor ve hastaneye yatmama konusunda fikrini değiştirip değiştirmediğine dair yazılı beyanının gönderilmesini istedi.
Adalet Bakanlığı, Y.Ö’nün rutin kontrolleri sonrasında düzenlenen raporlar ile el yazısıyla yazdığı notu AİHM’e sundu. Y.Ö, bu notta da tüm tedavilerin sağlandığını, rutin kontrollerinin yapıldığını, hastaneye gitmek istemediğini belirtti.
Bunun üzerine AİHM, 7 Ağustos’ta Y.Ö’nün tüm tedavileri eksiksiz aldığına kanaat getirerek tedbir kararı verilmesine yer olmadığına hükmetti.
FETÖ mensuplarının talepleri asılsız bulundu
Y.Ö. tarafından yapılan bu başvuruya kadar FETÖ/PDY ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle cezaevine konulan kişiler tarafından gerek cezaevi koşullarının uygun olmadığı gerekse hastalıklarına ilişkin yeterli tedaviyi alamadıkları iddiasıyla AİHM’e 30’dan fazla tedbir talepli başvuru yapılmış, bu taleplerin tamamı asılsız bulunarak reddedilmişti.
AİHM’in kararıyla FETÖ mensuplarının tutuklu ve hükümlülerin sağlıklarının korunması için yeterli tedbirin alınmadığı iddiası bir kez daha çürütüldü.
Kaynak: AA