Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü Şenol Kazancı, Editör Masas’ında, Mısır polisinin AA Kahire ofisine düzenlediği baskına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Hadisenin 2 gün önce, yani 14 Ocak’ta gerçekleştiğini söyleyen Kazancı, AA’nın Kahire ofisine resmi, üniformalı, minibüslü bir polis grubunun geldiğini açıkldı:
“Biz hadiseden yarım saat kadar sonra haberdar olduk”
“Ofiste 5 arkadaşımız vardı. Kahire polisi, bir süre bunların dış dünyayla irtibatını kestikten, telefonlarını topladıktan, internetlerine mani olduktan sonra biz haberdar olduk bu konudan. Avukatımız soruşturma yahut inceleme her neyse nezaret etmek istediğini söyledi. Fakat müsaade edilmedi. Bizim temsilcimiz o esnada ofiste değildi. Sağ olsun büyükelçilikte maslahatgüzarımız var Kemal Bey, çok aktif bir biçimde Mısır makamlarıyla iletişime geçti. Biz hadiseden yarım saat kadar sonra haberdar olduk.”
“İlişkilerin bizim ilişkilerimize de yansıdığını söyledik”
Haberdar olur olmaz hemen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile irtibata geçtiklerini ifade eden Kazancı, Bakan Çavuşoğlu’nun ne gerekiyorsa yapacaklarını söylediğini belirtti.
“Biz de kendilerine Mısır yönetimiyle Türkiye’nin özellikle darbe sonrası ilişkilerinin aşağı yukarı bizim ilişkilerimize de yansıdığını söyledik. Dolayısıyla bunlar bizim için şaşırtıcı şeyler değil. Fakat ofise gelinip de bu kadar uzun kalınması bizim de alışık olduğumuz bir şey değil şeklinde bilgi verdim. Birazcık daha takip etmek istediğimizi, soruşturmanın sebebine odaklanmak istediğimizi, belki çalışanlarımızdan bir tanesinin adli suça ilişkin soruşturma takip ediliyorsa erken davranmanın bazı zararlarını görebileceğimizi paylaştım sayın Bakanımızla.”
“Polis 4 çalışanımızı hala bilmediğimiz bir yere götürdü”
Gece ilerleyen saatlere kadar polislerin ofisi terk etmeyince bu işin başka bir noktaya gideceğinden endişe ettiklerini söyleyen Kazancı, “Gece yarısı 5 çalışanımızdan kadın çalışanımızı gönderdi polis. Diğer 4 çalışanımızı da hala bilmediğimiz bir yere götürdü.” dedi.
“24 saat geçtiğinde konuyu haberleştirmeyi kararlaştırdık”
Mısır makamlarıyla hiçbir şekilde irtibat kuramadıklarını ve kendilerinden bir yalanlama dahi alamadıklarını dile getiren Kazancı, 24 saat geçtiğinde Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile konuyu haberleştirmeye karar verdiklerini söyledi.
Kazancı, şöyle devam etti:
“Haberini yaptıktan sonra da sağ olsun Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere kabinenin neredeyse tüm üyeleri, siyasi parti genel başkanları, Meclis Başkanımız, hemen herkesten, vatandaşlarımızdan, gazeteci arkadaşlarımızdan çok yoğun bir destek gördük. Ayrıca yine AA muhabiri, Birleşmiş Milletler’den, ABD Dışişleri Bakanlığından ve basın kuruluşlarından kınama ve gazetecilerin serbest bırakılmasına yönelik çağrı aldı. Biz de uluslararası abonesi olduğumuz, üyesi olduğumuz haber kuruluşlarından bir mektupla kendilerini durumdan haberdar edip kınama ve serbest bırakma çağrısı talep ettik ve başladılar.”
“Ofisimizin baskınına ilişkin bir haber basına sızdırıldı”
“Baskının dünyada duyulması ve serbest bırakma çağrıları gelmesi Mısır bakanlarını rahatsız etti. Mısır İçişleri Bakanı bir açıklama yapmadı ama ofisimizin baskınına ilişkin bir haber basına sızdırıldı.”
Kazancı, “Sızdırılan haberin başlığında ofisimiz bir ‘terör hücre evi’ olarak tarif edildi. Orada şöyle bir ifade kullanıldı: Mısır aleyhine yayın yapan bir hücre evini polis bastı, 4 kişi gözaltında.. 4 kare de fotoğraf kullanmışlar. Bunlar, hadisenin geldiği noktanın Mısır açısından nasıl görüldüğünü gösteriyor. Bana göre çok üzücü bir mesele. Kahire’nin durumu ortada. Gazeteci arkadaşlarımızın tedbir amaçlı bulundurduğu gaz maskelerini polis, el konmuş suç aleti imajıyla, illegal bir örgüt çağrışımıyla basınla paylaşmış.” ifadelerini kullandı.
Kazancı, “Hiç gazeteciliklerine vurgu yapılmayan, terör örgütü üyeliğine vurgu yapılan ve Mısır’ın aleyhine yayınlarından dolayı böyle bir baskının yapıldığını, 3’ü Mısır vatandaşı biri Türk vatandaşı olmak üzere 4 kişinin gözaltına alındığını vurgulamışlar.” dedi.
Kaynak: AA