ABD’nin anlaşmayı imzalayan ülkelere gönderdiği ve Associated Press ajansının ele geçirdiği mektupta, anlaşmanın, “silahsızlanmada ve doğrulamada zamanı geri aldığı, bir dönüm noktası olarak kabul edilen 50 yıllık Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nı tehdit ettiği” ifade edildi.
Mektupta, “Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması’nın imzalamasının ya da yerine getirilmesinin egemenlik hakkı olduğu ancak anlaşmayı imzalayanların stratejik bir hata yaptığına, onaylarını geri çekmeleri gerektiğine inanıldığı” belirtildi.
2017 Nobel Barış Ödülü’nün sahibi Nükleer Silahların İmha Edilmesi Kampanyası (ICAN) İcra Direktörü Beatrice Fihn de birçok diplomatik kaynağın, anlaşmayı imzalayan ülkelerin, ABD’den desteklerini çekmelerini isteyen mektuplar aldığını doğruladığını söyledi.
Fihn, nükleer güçlerin, Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması’nın, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nı tehdit ettiği savının “düpedüz yalan” olduğunu belirterek “nükleer silahlara sahip ülkelerin, özellikle Trump yönetiminin, artan endişe ve belki de panikle nükleer silahların yakında uluslararası bir anlaşmayla yasaklanacağı gerçeğini anlamış göründüğünü” kaydetti.
Beatrice Fihn, “Trump yönetiminin ülkelere Birleşmiş Milletler’in desteklediği bir silahsızlanma anlaşmasından çekilmeleri yönünde baskı yapması, uluslararası ilişkilerde eşi benzeri görülmemiş bir davranış.” diye konuştu.
Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması’nın yürürlüğe girmesi için 50 ülke tarafından imzalanması gerekiyor. Anlaşmaya destek verenler, bu sayıya bu hafta ulaşılabileceğini belirtiyordu.
Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması, 7 Temmuz 2017’de BM Genel Kurulu’nda 122 üye tarafından kabul edilmişti. Hollanda anlaşmaya karşı çıkmış, Singapur çekimser kalmıştı.
5 nükleer güç ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’nın yanı sıra nükleer silahlara sahip olduğu düşünülen ya da bilinen Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İsrail oylamayı boykot etmişti.
TRT