ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Sullivan, “Birleşmiş Milletler’i (BM) 74. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen “Sincan Uygur Özerk Bölgesindeki İnsan Hakları Krizi” başlıklı etkinlikte konuşma yaptı.
ABD’nin, uluslararası kuruluşların ve BM organlarının yaptığı araştırmaların 1 milyondan fazla Uygur Türkünün Nisan 2017’den bu yana kamplarda tutulduğu sonucuna ulaştıklarını belirten Sullivan, “Bu kamplardaki ölüm olaylarına, zorla çalıştırma, işkenceye ve diğer zalimce, insanlık dışı, onur kırıcı muamelelere dair güvenilir bilgiler edindik.” ifadesini kullandı.
Çin yönetiminin bu kampları “mesleki eğitim merkezi” olarak nitelendirdiğine işaret eden Sullivan, “Ancak bu kamplardaki tutuklular arasında başarılı doktorlar, akademisyenler, iş insanları, çocuklar ve yaşlılar da var. Bu kişilerin mesleki eğitime ihtiyacı yok. Doktorların hastalarını muayene etmeleri gerek. Profesörler makale yazmalı ve ders vermeli, çocuklar da okula gitmeli ve oyun oynamalı.” değerlendirmesinde bulundu.
“Pekin’in açıklamaları ters tepiyor”
Sullivan, Çin’in Uygur bölgesindeki uygulamalarının terörle mücadeleyle ilgisinin olmadığını belirterek, “Pekin’in açıklamaları ve eylemleri ters tepiyor. Bu eylemler sonucunda, insanların barışçıl ve normal dini eylemlerinin engellenmesi, bu kişileri radikalleşmeye itilebilir.” diye konuştu.
BM’nin bir an önce Sincan’a BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin erişimini sağlaması gerektiğine işaret eden Sullivan, “BM’nin ve üye ülkelerin, Sincan’daki Müslümanlara yapılanlar da dahil her yerdeki insan hakları ihlallerine karşı çıkma sorumluğu var. BM’yi dini özgürlükleri ve inançları kısıtlamak da dahil insan hakları ihlalleri konusunda Çin’i yakından soruşturma ve denetlemeye davet ediyoruz.” çağrısında bulundu.
Çin’in baskı kampanyasına karşı uluslararası çabaların arttırılması çağrısı da yapan Sullivan, “Tarih, uluslararası toplumu insan haklarına ve temel özgürlüklere saldırılara nasıl yanıt verdiği konusunda yargılayacak.” ifadesini kullandı.
Kaynak: AA