Trabzonspor Kulüp Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Ziraat Türkiye Kupası’nda 4-1 kazandıkları Altay maçı ve Futbol Federasyonu’nun kulüplerin harcama limitlerinde yaptığı değişiklik ve transfer çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Ağaoğlu, Altay karşısında aldıkları galibiyetlerle turu geçtiklerini hatırlattı.
“Kupa maçlarında 1. Lig, 2. Lig takımları fark etmiyor. Geçen sene Ümraniye’ye elendiğimizi unutmayalım. Neresinden bakılırsa bakılsın ciddi bir maçtı. İlk yarıda son derece durgun bir futbol vardı. İkinci yarıda ilk 15 dakika içinde gelen 3 gol maçın gidişatını belirledi. Turu atladık. Önemli olan sonunu getirmek, yani kupada finali oynamak. Her zaman için Trabzonspor ve Trabzonspor’un kalibresindeki takımların hedefi de zaten bu.”
“Zirve yarışındayken bir mağlubiyetle umutsuzluğa düşülüyor”
Ağaoğlu, Yukatel Denizlispor maçında alınan mağlubiyetin vermiş olduğu bir moral bozukluğu ve psikolojik bir tahribatın olduğunu kaydetti.
“Bunu nasıl değerlendiririz bilemiyorum. Buna ‘Yol kazası da’ denilebilir. 3 puan aldığınız takdirde aradaki mesafeyi ciddi oranda açacaktık, moralli olarak Konya’ya gidecektik, moralli olarak ilk yarının sonunu getirecektik. Şimdi aynı çaba ve gayreti gösterip bıraktığımız yerden devam etmek zorundayız. O 3 puanı almak için çok daha fazla gayret gösterip, efor sarf etmek zorundayız. Bu olmayacak bir şey değil. Yanlış olan şu zirvenin içerisindeyken yarıştan kopmuş algısı uyandırmak veya öyle bir umutsuzluğun içerisine düşmek ki bu coğrafyadaki insanların yapısından olmayan ve olmaması gereken bir şey. 1.5 yıl oldu, 1 maç kaybetmekle veya kazanmakla her şeyin kaybedilmediğini ya da kazanılmadığını demek ki insanlara hala öğretemedik. Puan kaybetmekle ya da sonuçlardan doğan sıkıntılardan dolayı hocanın bırakın tartışılmasını, konuşulmasının bile gündem olmadığı bir yönetim şeklini demek ki insanlara hala anlatamamışız. O da benim hatam demek ki. Hoca oyuncularla ne konuştu bilmiyorum ama saha içerisinde bir motivasyon eksikliği, tanınmayacak bir Trabzonspor vardı. Yönetime geldiğimizden bu yana böylesine kötü ve kendisine yakışmayan futbol oynayan bir Trabzonspor’u Denizlispor maçında gördüm. O da varmış kaderde, bunu da görecekmişiz. Futbolun içinde olan şeyler bunlar ama benim de canımı çok sıktı. İki sene üzerine maçtan iki saat sonra dudağım uçukladı. Demek ki sıkıntıdan bu.”
“Lisans talimatı arapsaçına döndü”
Ağaoğlu, kulüplerin harcama limitlerinin artırılmasına yönelik Tahkim Kurulu’na yaptıkları başvuruyla ilgili de konuştu.
“Orada bir şey perdelendi. Kimse onun farkında değil. Perdelenen şey 30 Haziran’da bu talimat yürürlüğe girerken borçlanma faiz oranı 31-32 olarak belirlenmişti. Yüzde 31-32 belirlenmemesi için orada biz büyük bir çaba sarf ettik. Çünkü ‘bizim gerçek borçlanma oranımız bu değil, neredeyse bunun 10 puan altında’ dedik. Lisans kurulu ‘hayır, 32 olarak alınacaktır’ dedi. Bir talimatı koyduğunuz zaman o uygulamaya girmiş demektir. Biz o talimatı ciddiye aldık. Ciddiye aldığımızı da hemen hemen her fırsatta beyan ettik. Bugün geldiğimiz noktada yüzde 30’dan yüzde 40’a çekilmesini bazı kulüpler olarak kabul etmiyoruz. Eski haliyle uygulansın. Asıl fark borçlanma faiz oranında. Onu göz ardı etmemek lazım. Borcunuz ne kadar fazlaysa şu anda size o kadar büyük avantaj sağlıyor. Borçlanma faiz oranını yüzde 32’den yüzde 13’e çekerseniz, Trabzonspor’un üzerinden gidelim. Şu an bizim yanılmıyorsam banka borcumuz 700 milyon civarında. 140 milyon liralık bir limit açılıyor bize. Trabzonspor’dan daha fazla borcu olan kulüplere de bakın ne kadar avantaj sağlayacak. Lisans talimatı tam bir arapsaçına döndü. Bizim buradaki itirazımız hala geçerli. Kulüpler Birliği’nin bize göndermiş oldukları talep kağıdını tahkime itirazımız ne olduysa aynı doğrultuda yazarak gönderdik. Bizim tezimiz şu bu talimat 30 Haziran tarihinde hangi şekliyle uygulamaya girdiyse, sezon sonuna kadar da aynı şekliyle devam etmelidir. Aksi takdirde adil ve güvenilir olmaktan uzaklaşır, haksız rekabetin önünü açar, haksız rekabete prim tanır, kurallara uyanları değil uymayanları ödüllendiren bir hüviyete bürünmüş olur ki bu da Türk futbolu ve sporu adına hoş bir görüntü olmaz. Aradaki boşluk neyse bizim transfer bütçemiz odur. 5-6 milyon TL civarındaydı. Bunun haricinde transfer yapma ihtiyacı hasıl olursa kadrodan tasarrufa gideceksiniz ya da içeriye gelir sağlayan bir takım tasarrufların içerisine girmek zorundasınız. 5 milyon liralık bir transfer daha yapma ihtiyacı hasıl olursa içeriye 5-10 milyon gelir getirme zorunluluğunuz var.”
“2-3 oyuncuyla ilgili gelen teklifler var”
Ağaoğlu, 6 milyon lira civarında transfer bütçeleri olduğunu söyledi.
“Transfer yapma ihtiyacı olursa bu rakamlar dışında ya kadroda tasarruf yapacaksınız ya da gelir getirici anlaşmalar yapmalısınız. Böyle bir zorunluluğumuz var. Ürettiğimiz oyuncularla ilgili gelen teklifler var. Sadece bir oyuncuyla da sınırlı değil. 2-3 oyuncuyla ilgili gelen teklifler var.”
Sosa ve Novak ile sözleşme yenilenmesi
Ağaoğlu, Sosa ve Novak’ın sözleşmeleriyle ilgili de açıklamalarda bulundu.
“Sosa ve Novak ile sözleşme imzalanması yolunda bizim çabalarımız devam ediyor. Oyuncularla alakalı olarak hiçbir sorunumuz yok. Menajerlerle görüşmeler devam ediyor. Bizim oyuncular için belirlemiş olduğumuz bütçeyle de aramızda fazla bir fark yok. Menajerlerin de bir takım talepleri var onları da aşmaya çalışıyoruz.”
Kaynak: DHA