Kurtulmuş, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın’ı ziyaretinden sonra yaptığı açıklamada, Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkını kullanarak yaptığı Barış Pınarı Harekatı’nın adı üstünde barışı sağlama operasyonu olduğunu söyledi.
Barış Pınarı Harekatı’nın bir savaş olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Bu bir ülkeyle yapılan bir savaş değildir. Türkiye bu harekatı yaparken bir kez daha ifade etmek isteriz ki, Türkiye’nin kimsenin bir karış toprağında gözü yoktur, kimsenin bir damla petrolünde gözü yoktur. Bu bölgeyi işgal edenlerin, Orta Doğu’nun nimetlerinden yararlanmak için üzerine çullananların anlamadığı husus burasıdır. Türkiye, bu aziz millet, tarih boyunca, gittiği hiçbir yere emperyalist amaçla gitmemiş, gittiği yerde de halka zulmetmemiştir.”
“Türkiye’ye karşı yapılan bir töhmettir”
Harekat sırasında sivillerin, hangi dilden, hangi etnik yapıdan olursa olsun sivil vatandaşların hayatının garanti altına alınması için operasyonunun titizlikle yürütüldüğünü aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Ama karşımızdaki çapulcu sürüsü, uluslararası camiadan da siyasi ve askeri destek alan terör örgütü militanlarının neler yaptığını dün gördük. Bizim sınır ilçelerimize havan mermileriyle saldırarak 6 sivilin şehit olmasına neden oldular. Elleri kırılsın, bu hain örgüte destek verenlerin de bunları görmesi lazım. Türkiye’nin operasyonuna 50 tane laf söyleyenlerin, daha şimdiye kadar PYD/PKK’nın atmış olduğu havanlarla şehit olan sivillerle alakalı bir kelime söylediklerini duymadım. Bu bir çifte standarttır, haksızlıktır, Türkiye’ye karşı yapılan bir töhmettir.”
Her askeri harekatın bir hedefinin olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin hedefi orada toprak işgal etmek değil, oranın zenginliklerinin üzerine konmak asla değil. Türkiye’nin 4 tane temel hedefi vardır. Bir, bu bölgede yoğunlaşıp yıllardır Türkiye’nin başına bela olan terör örgütlerini bölgeden temizleyip atmaktır. İki, Suriye’nin kuzeyinde kurulmak istenen terör koridorunu, barış koridoru haline getirmektir. Üçüncüsü Suriye’nin toprak bütünlüğünü temin etmek. Dördüncüsü ise bu bölgede operasyondan sonra oluşacak, barış ve huzur ortamı sonrasında, bu bölge halklarının kendi evlerine dönmelerini temin etmek. Ayrıca oluşturulacak yeni yerleşim birimlerinde özellikle Türkiye’de bulunan 4 milyona yakın Suriyeli’den, en az bir milyonluk kısmının oraya yerleştirilmesi için uluslararası camiayla hareket etmektir.”
Kaynak: AA