Akıncı, bölgesel toplantılarına Lefke’de devam etti

Akıncı, bölgesel toplantılarına Lefke’de devam etti

Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, Nisan’daki seçimlerin toplumun ve adanın geleceği ile ilgili olduğunu belirterek, Kıbrıs Türk halkının 26 Nisan’da nasıl yönetilmek istediğine karar vereceği gibi, adanın geleceğinin nasıl şekilleneceğine de karar vereceğini vurguladı.

Bu seçimin partilerin seçimi olmadığına dikkat çeken Akıncı, hangi görüşte olursa olsun Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda kendi özgün kimliği ile özgürlük, barış ve güvenlik içinde yaşamak istediğini, 26 Nisan’da sandıktan çıkacak sesin de bunun yansıması olacağını vurguladı. Halkın takdir, güven ve kararlılığı ile çıktıkları bu yolda beraber yürümeye devam ederek sonuca ulaşılacağına inanç belirten Akıncı, gerek gözlemleri, gerekse de yapılan kamuoyu araştırmalarının halkın büyük çoğunluğunun böyle düşündüğünü ortaya koyduğunu belirtti.
Akıncı’nın Basın Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, bölgesel toplantılarına Lefke’de devam etti.

“KAPILARIN AÇILMASIYLA İLGİLİ ÇOK YÖNLÜ ÇALIŞMALAR YÜRÜTMEKTEYİZ”

Lefke ve bölgesindeki halkın Aplıç kapısının açılmasıyla ilgili uzun yıllar ciddi bir mücadele verdiğini anımsatan Akıncı, kapının kendi döneminde açılmasından duyduğu mutluluk kadar, Rum tarafının kararı ile kapıların kapatılmasından da aynı derecede üzüntü duyduğunu belirtti.
Akıncı, Coronavirüse karşı tedbir almanın öncelikle ülke sınırlarından, yani hava ve deniz limanlarından başlaması gerektiğini vurguladı.
İki taraftan uzmanların oluşturduğu İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’nin geçiş noktalarında değil, ülkeye giriş limanlarında sıkı denetimlerin yapılmasını ortaya koyduğunu kaydeden Akıncı, Rum Yönetimi’nin bu karara rağmen hiçbir bilimsel zemini ve haklı gerekçesi olmayan kararla bazı sınır kapılarını kapatma kararı aldığını kaydetti.
Bu kararın yanlışlığını Rum halkı dahil tüm tarafların ortaya koyduğunu belirten Akıncı, Anastasiadis’e konuyu yeniden değerlendirme çağrısı yaptığını, BM Genel Sekreteri ile AB yetkililerine mektup gönderdiğini, AB ülkelerinin elçileriyle görüşmelerinin sürdüğünü, kısacası geçmişte ciddi emek ve uğraşlar sonucu açılan kapıların yeniden açılmasıyla ilgili çok yönlü bir çalışma yürüttüklerini anlattı.
Akıncı,“Alınması gereken tedbir iki toplum olarak birbirimize karşı değil, dışardan gelecek virüse karşı olmalıdır. Eğer farklı tedbirler alınması gerekirse onu da değerlendiririz, yeter ki bilimsel temel üzerinden hareket edilsin, onun adresi de uzmanlardan oluşan 2 Toplumlu Sağlık Komitesidir” dedi.

“SİYASETİMİZİ BARIŞ ÜZERİNE KURDUK”

Anastasiadis tarafından ortaya konan “Mültecilerin organize şekilde Kuzey’den Güney’e geçirildiği” yönündeki gerekçenin doğru olmadığını, buna zaten en başta kendisinin karşı çıkacağını belirten Akıncı, toplu gidişlerin buradan değil, doğrudan Güney sahillerine olduğunu, Kuzey’den geçişlerin de yasal geçiş noktalarından yapılmadığını söyledi.

Yaşanan bu gelişmelerin bölgedeki savaşların neticesi olduğunu belirten Akıncı, “Keşke her toplum, kendi toprağında barış ve huzur içinde yaşayabilse. Bunun için de savaşların olmaması lazım, çünkü savaşların olduğu yerde, ne yazık ki acı ve göz yaşı var. Bu durum insanların kendi topraklarından kaçarak başka yerlerde yaşam hakkı aramalarını da beraberinde getiriyor, yolculuklar sırasında da denizlerde maalesef canlar yitiriliyor. Bizler bu savaş ve trajedilerin biran önce bitmesini istiyoruz. Siyasetimizi de bu nedenle barış üzerine kurduk. Hem kendi ülkemizde, hem bölgede hem de tüm dünyada barış, huzur ve istikrar istiyoruz” dedi.

“GÜVEN VE KARARLILIKLA YOLA DEVAM EDECEĞİZ”

Akıncı şunları kaydetti:

“Halkın takdir, güven ve kararlılığı ile çıktığımız bu yolda beraber yürümeye devam edeceğiz. Ortaya çıkacak sonucun da olumlu olacağına yürekten inanıyorum. Seçimlerin ardından da özellikle sivil toplum örgütlerinin ve bireylerin oynayacağı rol çok önemli olacaktır. Hep beraber Kıbrıs sorunu için kararlı ve istikrarlı bir şekilde çözümü hedefleyerek, her iki tarafın da eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaşayabileceği bir ortamı yaratmak için çalışacağız, güven artırıcı önlemlere yenilerini ekleyeceğiz ama içimizdeki sorunları da bir gün bile ertelemeyeceğiz. Güven ve kararlılıkla yolumuza hep beraber devam edeceğiz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir