Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, dün akşam katıldığı Alsancak Deniz Festivalinde, Kıbrıs Konusunda önemli açıkamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Eylül ayı başında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin özel danışmanı Lute’nin adaya geleceğini ve görüşmelerin olacağını belirterek ,Eylül ayının sonuna doğru New York’ta Genel Sekreter Gutteres ile, Kıbrıslı Rum ve Türk Liderlerin ayrı ayrı görüşeceğini ve muhtemelen üçlü bir görüşme de gerçekleşebileceğini söyledi.
Kıbrıs sorununda yıllardır süren çıkmazı aşmak için tüm güçleriyle uğraşmaya devam edeceklerini dile getiren Akıncı, “Bir tek amacımız vardır küçük çocukların, bizlerin yaşadığı gelecek belirsizliğinden kurtarılması, adanın geleceğinin sağlam temellere oturtulması, Kıbrıs Türk halkının en az Rumlar kadar bu adada hak sahibi söz sahibi olduğunun uluslararası toplum açısından da tescil ettirilmesidir”dedi.
Adanın sadece Kıbrıs Rum Toplumuna ait olmadığını, adadaki tanınmışlık, devlet olma hakkının da yalnızca Rum toplumuna ait olmadığını söyleyen Akıncı, Kıbrıslı Türklerin de en az Rumlar kadar hak sahibi olduğunu kaydetti.
Akıncı, Kıbrıs Türk Halkının , istediği şeylerin 3 temelde özetlenebileceğini dile getirdi.
Kıbrıs Türk Halkının isteklerinden ilkinin, bu topraklarda kimsenin tahakkkümü altına girmeden özgür insanlar olarak yaşamak olduğunu söyleyen Akıncı, Kıbrıs Türk Toplumuna azınlık hakları öngören yaklaşımlara hiçbir zaman evet demediklerini bundan sonra da demeyeceklerini vurguladı.
İkinci noktanın siyasi eşitlik olduğunu söyleyen Akıncı, “Rum Yönetimi, bazı öneriler geliştirmeye çalışıyor. Desenterizasyon yapalım diyorlar.Yapalım. Bu aslında yıllardır bizim savunduğumuz şey. Yetkiler daha fazla iki kurucu devlette toplansın.
Buna bir itirazımız yok ama geri kalacak olan yetkilerde , az sayıda yetki olsa bile kararlar nasıl alınacak işin püf noktası buradadır. Kararları birlikte almaya yanaşmıyorlar. Kıbrıs Türk halkının oy ve söz hakkının olmasını istemiyorlar. Azaltılacak olan yetkiler çerçevesinde, biz karar verelim diyorlar, böyle bir şey olamaz”dedi.
Akıncı, Kıbrıs Türk toplumunu tahakküm altında bırakacak, siyasi eşitliğini ve kararlara etkin katılımını içermeyecek bir formüle asla evet demeyeceklerini vurguladı.
Kıbrıs Türk Toplumunun üçüncü talebini , her toplum ve insanın hakkı olan güvenlik içinde yaşama hakkı olduğunu dile getiren Akıncı, “çekinmeden bunun altını çizerim. Bu adada güvenliği yalnızca kendimiz için istemiyoruz, bu adada yaşayan herkes için, Rumlar için de güvenlik içinde bir gelecek istiyoruz. Bunun yolları vardır. Oturulur konuşulur ve bulunur”diye konuştu.
‘Kıbrıs Türk halkı özgürlük istemesin, kararlara etkili olarak katılmasın, güvenliğini boş versin’ yaklaşımlarının kabul edilemeyeceğini dile getirerek, saydığı önemli hususları gözetecek bir çözüme her zaman hazır olduklarını ve bunun için uğraşmaya devam edeceklerini ifade eden Akıncı, “Bunun yetkisini ben sizlerin oylarıyla aldım, bu yetkiyi ben Kıbrıs Türk halkından aldım , bazıları yeri geldiğinde bu konuda da bizim tuttuğumuz yolun yanlışlığını söylemek istiyorlar, bunu ifade ediyorlar. Bu konuda da şunu söylemek istiyorum. Halktan aldığım yetkiyi sonuna kadar kullanmakta da kararlıyım bunun da bilinmesini isterim”dedi.
Kıbrıs’ta adil kalıcı eşitlikçi barış içinde bir çözüm için yollarına devam edeceklerini kaydeden Akıncı, bu mücadele devam ederken bir yandan da, KKTC’nin belediyeleri, muhtarlıkları, hükümeti ve diğer kurumlarıyla halkın günlük yaşamı, ekonomisi, sosyal kültürel, demokratik siyasal yaşamı için atılması gereken tüm adımların bir an bile ihmal edilmeden atılması gerektiğii söyledi.
Akıncı, gelecekte adı ne olursa olsun, bulunacak olan bir çözümün-temel unsurlarının KKTC’nin saydığı bu unsurların gelişmesi olacağını dile getirdi.
DB/BRT