Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, toplum sağlığı için tedbirler almaya devam edeceklerini vurguladı ve ithal edilecek 50 solunum cihazının ödemesinin direkt olarak ithali gerçekleştirecek firmaya yapılacağını açıkladı. Amcaoğlu, basında adı geçen firmanın solunum cihazlarının tedarikiyle ilgili herhangi bir kazancı ya da komisyonu katiyen olmadığını da vurguladı.
Solunum cihazı alımıyla ilgili açıklama yapan basında yer alan bazı haberlere tepki gösteren Amcaoğlu, “Tamamen toplum sağlığı ön planda tutularak, dünyadaki tedarik şartları ve durumu bizleri agresif ve ani karar vermeye mecbur bırakmıştır. İthal edilecek olan 50 adet solunum cihazı için ödeme, Maliye Bakanlığı tarafından direkt olarak ithali gerçekleştirecek firmaya yapılacaktır” dedi.
Bakan Amcaoğlu, toplum sağlığının asla riske edilemeyeceğini ve siyaset de yapılamayacağını vurguladı.
“Allah toplumumuzu bu cihazları kullanacak hale düşürmesin, sevdiklerimiz arasında tercih yapma aşamasına getirmesin” temennisinde bulunan Amcaoğlu, “Bazıları çamur atmayı sürdürse de toplum sağlığı için tedbirler almaya devam edeceğiz. Hükümetimiz de şahsım da, bunu yaptığımız için, malum çevreler tarafından çamur içinde bırakılmaya, her türlü karalamaya hazırdır” dedi.
Amcaoğlu’nun açıklaması şöyle:
“Küresel bir salgın haline gelen koronavirüs, tüm dünya ülkeleri ile birlikte ülkemizde de bazı radikal tedbirler alınmasını zorunlu hale getirmiştir.
Toplum sağlığını korumak adına alınan tedbirler yanında, ülkeler tıbbi açıdan da tedbir alma yoluna gitmişlerdir.
Özellikle, solunum cihazları üreten ülkeler, aldıkları tedbirler kapsamında, koronavirüs tedavisinde kullanılan solunum cihazlarının ihracatını yasaklamıştır.
Koronavirüsten hem korunma, hem de tedavi süreci aynı tıbbi cihaz ve araç gereci gerektirmektedir. Ne acıdır ki bu malzemeler tüm Dünya’da kıt hale gelmiştir.
En basit anlatımıyla koronavirüs için elzem olan tıbbi malzemeler karaborsaya düşmüştür.
Salgının ülkemizdeki seyri ile ilgili olarak, Tabipler Birliği’nin geçtiğimiz günlerde ortaya koyduğu istatistiki veriler, hükümetimizce gözden kaçırılmaması gereken bir tespittir. Ülkemizde sadece 65 adet solunum cihazı bulunduğu acı bir gerçeğimizdir.
Bu istatistiki seyir rakamları dikkate alındığı takdirde, tedavi sürecinin en temel tıbbi cihazı olan solunum cihazı ihtiyacımız zaruridir ve zaruri olduğu kadar da en kısa süre içerisinde tedarik edilmesi gerekliliği kaçınılmazdır.
İhaleye çıkılacak zamanın olmayışı bir yana, imalatçı bir çok ülke tarafından ihracı yasak olan ürünü bulabilmek o kadar kolay değildir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından “Küresel Salgın” olarak nitelendirilmeye başlandığı ilk günden itibaren, hükümetimizin aldığı agresif ve radikal tedbirler, her zaman toplum sağlığını dikkate almayı hedeflemiştir.
Solunum cihazı ihtiyacının giderilebilmesi de toplum sağlığını gözeten agresif ve radikal tedbirler kapsamındadır.
Sağlık Bakanlığı’mız, uzman hekimlerimiz, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Başhekimi ve Başbakanlık Danışma Kurulu bu acil ortamda en uygun solunum cihazlarını belirlemiştir. Cihazların en kısa süre içerisinde tedarik edilmesi için Sağlık Bakanlığı’nca Maliye Bakanlığı’na bir rapor iletilmiş ve bu rapor doğrultusunda gereği yerine getirilmiştir.
Ayrıca Kamu İhale Yasası’nın 20 / 24 (1) (B) maddesinin verdiği yetkiye istinaden de direkt alım yapılabilir.
Basında adı geçen söz konusu firmanın, solunum cihazlarının tedariki ile ilgili herhangi bir kazancı ya da komisyonu katiyen yoktur.
Tamamen toplum sağlığı ön planda tutularak, dünyadaki tedarik şartları ve durumu bizleri agresif ve ani karar vermeye mecbur bırakmıştır.
İthal edilecek olan 50 adet solunum cihazı için ödeme, Maliye Bakanlığı tarafından direkt olarak ithali gerçekleştirecek firmaya yapılacaktır.
Toplum sağlığı asla riske edilemez. Riske edilemediği gibi üzerinden siyaset de yapılamaz.
Toplum sağlığının söz konusu olduğu böylesi ciddi bir dönemde, hükümetimizin hiçbir yetkilisi, hiçbir üyesi, iddia edildiği gibi asla çıkar peşinde olmadı olmayacaktır da…
Toplumsal seferberliğe ihtiyacımızın en üst seviyelerinde olduğu bu dönemde, menfaatimiz ancak ve ancak toplumsal olmalıdır.
İnsan sağlığını tehdit eden böylesi bir küresel salgın karşısında, toplumun tüm kesimleriyle, ortak bir menfaat çatısı altında hareket etmek zorunluluğu yanında, her birimizin üstlendiği önemli sorumlulukların olduğunu unutmadan hareket etmek zorundayız.
İnancı, güveni ve insanlığı düşünmeyi en yoğun bir biçimde yaşamamız ve elden bırakmamamız gereken önemli bir süreç içerisindeyiz.
Birbirimize güveni, inancı yıkmaya ve moral bozmaya mahal veren hareket ve eylem içerisinde olmamamız gerektiğinin altını çizerim.
Tekrar etmekte fayda görüyorum: Solunum cihazları Tabipler Birliği’nin açıkladığı istatistikler ışığında, uzmanlar tarafından seçilmiş, alımı onaylanmıştır. Aracı firma komisyon ve kar almayacaktır. Solunum cihazlarını bulup ithal etmek hem çok zordur hem de zamanımız bunun için yeterli değildir.
Önceliğimiz, toplum sağlığıdır.
Yardımlaşmaya, inançlı olmaya ve morale ihtiyacımız duyulan bir dönemde, çamur atma siyasetine, moral bozmaya yönelik haber yapılması doğru değildir.
Söz konusu olan hepimizin ve sevdiklerimizin yaşamlarıdır. Allah toplumumuzu bu cihazları kullanacak hale düşürmesin, sevdiklerimiz arasında tercih yapma aşamasına getirmesin.
Hükümetimiz de şahsım da, bunu yaptığımız için, malum çevreler tarafından çamur içinde bırakılmaya, her türlü karalamaya hazırdır.”
(BRT/MAIL)