Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, UBP-HP koalisyon hükümetinin Covid-19 süreciyle birlikte kapanan iş yerleri sonrası açıkladığı birinci ekonomik paketin amacına büyük bir oran ile ulaştığının söylenebileceğini ifade etti.
Aşıkoğlu BRT’de katıldığı programda yaptığı açıklamada, hükümetin şimdi de ikinci ekonomik paket üzerinde çalıştığını bu çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
Birinci paketin, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik , yani ; gerek maaş ödemeleri, gerekse ham madde alımları noktasında kaynağa ulaşmalarını sağlamak için hazırlandığını anlatan Aşıkoğlu, “Birinci paket krize yönelik zaman kazanmak için hazırlanmıştı ve bunu başardık diyebiliriz” dedi.Uygulama sürecinde birinci pakette iki noktada bazı negatiflikler olduğunun gözlemlendiğini de anlatan Aşıkoğlu, örneğin işyerlerinin çeklerinin takası konusunda bazı iş insanlarının bu uygulamayı suistimal etmesi dolayısıyla süreyi kısa tuttuklarını ve bundan dolayı da bazı iş insanlarının mağdur olduğunu açıkladı.
Şahap Aşıkoğlu, küresel pandemi sonrasında Mart-Mayıs ayı ortasına kadar KKTC devletinin ekonomik zararının 800 milyon tl civarında olduğunu açıkladı.
Aşıkoğlu, ayrıca devletin alması gereken 700-750 milyon lirayı da birinci paketin içinde kesinti ve diğer uygulamalar olarak da alamadığına değindi.
Hazırlanmakta olan ikinci pakette hem devletin, hem reel sektörün hem de halkın ihtiyaçlarının dikkate alınarak hareket edildiğini anlatan Şahap Aşıkoğlu, “ Bu paketle 2021-23 yılları için de hazırlık yaplalıyız” dedi.
Programda, ikinci paketin çerçevesi konusunda da bilgi veren Aşıkoğlu, paketin bir reel sektördeki alt başlıkların istihdam ve üretim olacağını söyledi .Katma değer yaratan sektör ve ürünlerin teşviklendirilmesi ve ucuz kredi verilmesinin de gündemde olduğunu ifade eden Aşıkoğlu, korona sürecinde temel ihtiyaç maddelerinin ülkede üretiminin ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü ve bu çerçevede buğday, alkol gibi stratejik ürünlerin ülkede üretiminin yapılması çerçevesinde desteklerin verilebileceğini söyledi.
Açıklanan ilk pakette küçük ve orta ölçekli işletmelere kredi sağlandığını ancak, ikinci pakatte ekonomik olarak sıkışan sektörlere ucuz kredi verilebilinmesi için çalışmalar yapıldığını kaydeden Müsteşar Aşıkoğlu, ülkedeki itici güç olan inşaat sektörü, turizm sektörü gibi sektörlerin hayatta kalmasının önemli olduğunun altını çizdi.Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, “ikinci pakette çalışma yapılan bir başka boyutun da dar gelirli kesim olduğunu söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yardım alanlar ile ilgili bakanlar kurulunun istediği üzerine çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Reform ve regülasyonların da sözkonusu olduğuna işaret eden Aşıkoğlu, “ 2021 sonrası için bazı regülasyonlar olmalıdır, bunu herkes söylüyor. Yapısal sorunlar çözümlenmelidir ki daha iyi yaşama şansımız olsun” dedi.
Aşıkoğlu, hazırlanmakta olan ikinci paketin şu anki krize çare olması gerektiğine de vurgu yaptı ve teknik heyetlerin paket üzerindeki çalışmalarının çok yakın bir zamanda tamamlanmasının beklendiğini açıkladı.Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan 2020 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği anlaşmasıyla ilgili eleştirileri de yanıtlayan Ekonomi ve Enerji Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, “ İmzalanan bu protokol ile belirsizlik ortadan kalktı. Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkileri ‘para geldi-gelmedi’ söylemine bağlamak çok yanlış ve büyük bir hata idi. Bu anlaşma bir belirsizliği ortadan kaldırdı. Güney Kıbrıs’a AB’den sadece hibe olarak korona sürecinde 2.5milyar euro geldi. Bizim açımızdan bir belirsizlik vardı. Bu anlaşma ile o bitti ve bu da bu hükümetin başarısıdır” dedi.
İmzalanan anlaşmanın en büyük kazanımının ise Türkiye ile 3 yıllık plan yapmayı geri getirmesi olduğunu da anlatan Aşıkoğlu, ayrıca bu anlaşma ile daha önce imzalanan protokollerin uygulanamaması sonucunu yaratan metodolojinin de değiştirildiğine açıklık getirdi.
Şahap Aşıkoğlu, bundan sonra Türkiye ile imzalanan anlaşmalarda daha sağlıklı bir metodolojinin takip edileceğini ve her bakanlıkta 3 müdürün projeler üzerinde çalışacağını ve aylık olarak Başbakana rapor sunulacağını açıklayarak, böylece projelerde ilerlemelerin veya sorunların belli olacağı dolayısı ile bir kontrol mekanizmasının kurulduğunu dikkati çekti. Projelerin bakanlıkların proje ekipleri tarafından fayda analizinin yapılabileceğine işaret etti. Aşıkoğlu, protokolle ilgili yapılan eleştirilerin objektiflikten uzak ve siyasi çıkar sağlama ve bireysel duruş üzerinden yapılmasından dolayı duyduğu üzüntüyü de dile getirdi.
(BRT)
