Kocaeli’de, ana malzemesi ebegümeci olan, tavuk göğsü ve sebzelerle pişirilen asırlık lezzet “Koca Ali’nin göç çorbası” damakları tatlandırıyor.
Geçmişte Kocaeli’ye bağlı Sakarya’nın ilçesi Kocaali’nin ilk kuruluş yeri Ceharköy halkına, 1900’lü yılların başında hastalıklar nedeniyle göç ederken yardımcı olan “Koca Ali”nin hazırladığı çorba, çoğunu kentte yaşayanların dahi bilmediği 110 tarif gibi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesince hazırlanan “Bilge Şehir Kocaeli Yemekleri” kitabında kayıt altına alınarak gelecek nesillere aktarılıyor.
Koca Ali’nin hastalıkla pençeleşen insanlara yardım etmek için hazırladığı çorbanın şifalı olduğuna inanılıyor.
“Eskiden hastalanıldığında ilaç yerine çorba ve yemeklere başvurulurdu”
Kocaeli Akademik ve Profesyonel Aşçılar Derneği Başkanı Naif Bagi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 35 yıldır sektöre hizmet ettiğini söyledi.
Daha çok öz değerlerin peşinde olduğunu anlatan Bagi, özellikle hikayesi olan yemeklerle ilgili 1995’ten beri çalışmaları, araştırmaları bulunduğunu dile getirdi.
Eskiden hastalanıldığında ilaç yerine çorba ve yemeklere başvurulduğuna işaret eden Bagi, “Grip olunca, üşütünce çorba yapmışlar, yani yemeklerle birçok tedaviye ulaşmışız.” dedi.
“Koca Ali’nin göç çorbası”nın ana malzemesinin ebegümeci olduğunu anlatan Bagi, sağlığa faydası asırlardır bilinen, tavuk suyu kullanılan çorbanın içinde göğsü yumuşatan, ateşi düşüren, boğaz ve bademcik iltihaplarına iyi gelen ebegümecinin kullanılmasının tesadüf olmadığını kaydetti.
Bagi, ebegümecine ilişkin ciddi bir araştırma yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Çorbada çok faydalı bitkiler var ama ebegümecinin çok daha fark oluşturduğuna inanıyorum. Baktığımızda birçok hastalığa iyi geliyor. Özellikle protein ve C vitamini bakımından zengin bir bitki. İçeriğinde malvin ve malvidin dolayısıyla diş, boğaz ağrılarına iyi geldiği biliniyor. Bademcik iltihaplarına iyi geliyor. İçeriğinde yüzde 10-15 müshil yapıcı maddeler olduğu için mide ve bağırsakları temizliyor. Taze yaprakları, lapası morluk, şişlik ve yaralanmalarda kullanılıyor. Özellikle akciğere, öksürüğe, bronşite iyi geldiğini biliyoruz.”
Ebegümeci bitkisini “her derde deva” olarak tanımlayan Bagi, “Doğada her yerde bulunabilir. Ebegümeci, büyülü bir bitki diyebilirim. Doğaya ‘şifa eczanesi’ diyorum. Birçok derdin şifası doğada var.” diye konuştu.
Bagi, araştırmalarına göre, ilçeye ve çorbaya ismini veren Koca Ali’nin, Osmanlı Saray mutfağında çalıştığını, bu tür bitkilerin neye faydası olduğunu orada öğrendiğini kaydetti.
Şifa deposu çorbanın hazırlanışı
Yarım tavuk göğsü, küçük boy karnabahar, limon, tuz, 4 su bardağı su, 1 orta boy patates, 2 havuç, 6-7 ebegümeci yaprağı, 1 kase manda yoğurdu, 1 yumurta, yarım kahve fincanı unla hazırlanan çorbanın tarifi şöyle:
“Tavuk göğsü, 4 bardak su dolu tencerede haşlanır. Ayrı bir kapta yarım limon suyu, tuz ilave edilen suda karnabahar haşlanıp süzülür. Küçük küçük doğranan patates, havuç ve bir miktar ebegümeci yaprağı tavuk suyuna eklenir. Sebzeler yumuşamaya başladığında haşlanan karnabahar ve tavuk parçaları da ilave edilir. Diğer tarafta Kandıra manda yoğurdu, yumurta, un ve limon suyu çırpılarak terbiye hazırlanır ve pişen çorba suyuna yavaş yavaş eklenir. 5 dakika daha kaynatıldıktan sonra sıcak sıcak servis edilir.”
TRT