Atakan: Denizlerdeki hak ve çıkarlarımız ‘Mavi Vatan’ tanımlamasıyla kutsiyet kazandı

Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi (BAU DEHUKAM) ev sahipliğinde, Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu (KÜDENFOR) , Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO), Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Enstitüsü (MSÜ-DHE), Jandarma Sahil Güvenlik Akademisi (JSGA) işbirliğiyle düzenlenen panelin açılışında Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan da konuşma yaptı.

Anadolu Üniversitesi Toplantı Salonu’nda gerçekleşen panele siyasiler, bürokratlar, KKTC ve TC’den yetkililerle davetliler katıldı.

KKTC ve Türkiye’den uzmanların birçok başlıkta sunum yapacağı panel bugün tamamlanacak.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, özellikle son yıllarda Doğu Akdeniz bölgesinde çeşitli oldu bitti, hesaplar ve benmerkezci yaklaşımlar sergilendiğini, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve KKTC’yi yok sayacak yaklaşımlar gözlendiğini belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin son dönemde attığı adımlar, ortaya koyduğu siyasi kararlılık bu alanda Türkiye Cumhuriyeti’ne rağmen bir şeyler yapılamayacağının en güzel göstergesidir” dedi.

Atakan, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ezeli ve ebedi birliktelik konusunda gösterdiği kararlılığın bölgede önemli rol üstlendiğini vurguladı.

2011’de KKTC ile Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı arasında Petrol Sahası Hizmetleri ve Üretim Paylaşması sözleşmesine işaret eden Bakan Atakan, sözleşme kapsamında ruhsatlandırılan 7 alanda Türk Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın hidrokarbon ve benzeri yatakların aranması, gerektiğinde sondajın KKTC devleti ve KKTC ile birlikte yapılabilmesinin sağlandığını anımsattı.

Atakan, “KKTC, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte yürütülecek tüm faaliyetlerde tüm gücüyle Anavatan yanında olacağını tescil etti. Denizlerdeki hak ve çıkarlarımız ‘Mavi Vatan’ tanımlamasıyla kutsiyet kazandı, hedefe dönüştürüldü. KKTC yalnız değildir. Mavi vatan sahipsiz değildir” şeklinde konuştu.

Gürdeniz:

KÜDENFOR Direktörü Amiral Cem Gürdeniz de, bu tür panellerin önemine işaret ettiği konuşmasında, “KKTC, Türkiye ile birlikte ne kadar çok fikir üretirse, bu fikirler ne kadar çok yayılırsa bölgenin kaderi, geleceği o kadar net ortaya çıkar” dedi.

Cem Gürdeniz, her 15 yılda bir dünya nüfusunun bir milyar arttığını, her dakika 260 kişinin orta sınıfa geçtiğini belirterek, “Bu daha çok enerji, tüketim, barınma ihtiyacı demek. Dünyada muazzam bir kaynak mücadelesi var. Denizlerin dipleri artık karalardan daha kıymetli” dedi.

Dünyadaki sistemin değiştiğini, ağırlık merkezlerinin farklılaştığını ifade eden Gürdeniz, “Bunun sancıları yaşanıyor. Doğu Akdeniz bu sancıların uzantından bir tanesi…” dedi.

Son 2 yılda bölgede 20 tatbikat yapıldığını belirten Cem Gürdeniz, bu tatbikatların ortak noktasının Türkiye karşıtlığı olduğunu da söyledi.

Doğu Akdeniz’de inisiyatifin batıda olması, Türkiye ve KKTC’ye batının iradesiyle inisiyatif verilmesi yönünde dikteler olduğunu söyleyen Gürdeniz, “Türkiye bunu kabul edebilecek bir ülke değil.Türkiye Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’de kalıcıdır. Çıkarlarından bir milim bile taviz vermeyeceğini ilan etmiştir. Bu şekilde de devam edecektir. Zaman bir bütünlük içinde hareket etme zamanıdır” dedi.

Mersin Deniz Ticaret Odası Genel Sekreteri Korer Özbenli, Doğu Akdeniz’deki her gelişmenin, ayrı bir dikkatle ve azami özenle izlenmesi gerektiğini söyledi.

Özbenli, “Özellikle bu panellerde ortak aklın ürünü olarak öne çıkarılan hassasiyetleri de gözeten tedbirler alınmalı” dedi.

“Akdeniz sularında gasp edilmeye çalışılan haklarımızı korumak için askeri ve diplomatik tedbirlerin önemi elbette çok büyük” şeklinde konuşan Özbenli, bu noktada ticari girişimlerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Mersin Deniz Ticaret Odası Genel Sekreteri Korer Özbenli, “Uluslararası platformlarda farkındalık yaratmaya yönelik girişimleri güçlendirmeli, haksız ambargo ve izolasyonlara maruz bırakılan KKTC’yi ticari açıdan bir cazibe merkezi haline getirebilecek girişimleri de gündemimize almalı, bundan sonraki süreçte daha sık konuşmalıyız” dedi.

Bahçeşehir Kıbrıs Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Eral Osmanlar, bölgedeki gelişmelerin Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin gerekliliğini ortaya koyduğunu vurgulayarak, “Bölge Türkiye olmadan düşünülemez, KKTC hakları olmadan değerlendirilemez” dedi.

Panel hakkında da konuşan Osmanlar, toplantının jeoekonomik, jeostratejik, jeopolitik, perspektif ve hukuksal hakların ortaya konmasına katkı yapacağına işaret ederek, “Paneldeki birlikteliğimiz ve işbirliğimiz Anavatan-Yavru Vatan beraberliğinin ifadesidir” dedi.

Eral Osmanlar, 2018’de üniversiteleri bünyesinde kurulan BAU DEHUKAM’ın adada denizcilik üzerine kurulan ilk merkez olduğunu anımsatarak, hem bu merkezin hem de bünyelerindeki Akdeniz Güvenliği Merkezi’nin faaliyetlerine dikkat çekti.

Konuşmaların ardından panele geçildi. Panel “Mavi Vatan” ve “Mavi Ekonomi” olarak iki oturumda gerçekleşerek bugün tamamlanacak.