Avrupa Birliği’nin kaderini belirleyecek seçim için geri sayım

Avrupa Birliği’nin kaderini belirleyecek seçim için geri sayım

İngiltere 23 Haziran 2016 tarihinde Avrupa Birliği’nden ayrılma (Brexit) kararı aldı. 

Referandumun üzerinden neredeyse 3,5 yıl geçti, bu sürede ülke 3 başbakan gördü.

29 Mart 2019’daki ayrılık tarihi, önce 31 Ekim’e, daha sonra 31 Ocak 2020’ye ertelendi.

Brexit sürecinde ihanet suçlamaları, sert ve aralıksız tartışmalar, saldırılar, hakaretler ve ölüm tehditleri, parlamenterleri siyasetten soğuttu. İngiltere siyasetine damga vuran pek çok isim, siyaseti bıraktığını açıkladı.

Kaos sürecini atlatamayan İngiltere, 12 Aralık’ta seçime gitme kararı aldı. Normalde 5 yılda bir genel seçim yapılan ülkede bu seçim 2015 yılından beri yapılan 3. genel seçim olacak.

Peki anket şirketleri hangi parti için ne ön görüyor ve partilerin İngiltere’nin geleceği için planları ne?

Muhafazakar Parti: Ayrılık sözünün peşinde

İktidardaki Muhafazakar Parti ve Başbakan Boris Johnson, 31 Ekim için verdiği ayrılık sözünü bu kez tutmak istiyor. 

Kendini Brexit’i gerçekleştirmek istemeyen parlamentoya karşı AB’den ayrılmak isteyen halkın yanındaki lider olarak konumlandıran Johnson, bu yolla düzen karşıtı mücadele verdiği algısını oluşturmaya çalışıyor. Ancak özel okullarda okuması ve kariyeri “halkın adamı” algısının kurulmasındaki en büyük engeli oluşturuyor.

Muhafazakar Parti, Brexit’in yanı sıra sağlık sisteminin güçlendirilmesi ve suçla mücadeleyi de diğer öncelikleri olarak ön plana çıkarıyor.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson / Fotoğraf: AA

Daha fazla polisin istihdam edileceği sözünü veren Johnson, eleştirilen ulusal sağlık sistemini iyileştireceğini ve daha fazla kaynak ayıracağını söylüyor. Okulla sağlanan fonların artırılması da partinin vaatleri arasında yer alıyor.

4 anket şirketinin seçim sonuçları tahmininin ortalamasına göre Muhafazakar Parti, en yakın rakibi olan İşçi Partisine 14 puanlık bir fark atıyor.

Parti Yougov’a göre oyların yüzde 36’sını, Survation’a göre yüzde 34’ünü, Ipsos’a göre yüzde 41’ini, Opinium’a yüzde 40’ını alacak.

Benzer seçmen kitlesine sahip ve yeni kurulan Brexit Partisine verilecek her oy, Johnson’ın parlamentodaki elini zayıflatacak gözüküyor. Bu nedenle Muhafazakar Partinin aşırı sağcı Nigel Farage liderliğindeki Brexit Partisine karşı başarı elde etmesi büyük önem taşıyor.

İşçi Partisi: İkinci referandum planı

Ana muhalefet partisi İşçi Parti lideri Jeremy Corbyn’in seçim kampanyası ise ülkeyi ekonomik krize sokmadan bir ayrılık planı yapma, anlaşmayı referanduma sokma ve elit diye nitelendirdiği kesimlere savaş açma üzerine.

AB’yle varılan Brexit anlaşmasını referanduma götüreceğini belirten İşçi Partisinin vaatleri arasında çevrenin korunması, kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi yer alıyor.

Parti Yougov’a göre oyların yüzde 21’ini, Survation’a göre yüzde 26’sını, Ipsos’a göre yüzde 24’ünü, Opinium’a yüzde 24’ünü alacak.

İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn / Fotoğraf: Reuters

[İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn / Fotoğraf: Reuters]

Kampanyasını ağırlıklı olarak geniş katılımlı halk buluşmaları, televizyon haberleri için dikkat çekici etkinlikler ve sosyal medyaya vermesi beklenen Corbyn’in kendi ifadesiyle “hileli sistemi desteklemek için propaganda pompalayan Rupert Murdoch’un medya imparatorluğu” gibi basın kuruluşlarına karşı mücadele etmesi de gerekiyor.

Sağ görüşlü gazetelerin en çok hedef aldığı isimler arasında yer alan İşçi Partisi liderinin iktidara gelmesi, bu medya tarafından gücün “Batı karşıtı Marksist ayak takımına” geçmesi olarak nitelendiriliyor.

Liberal Demokratlar: Hedef Brexit’i iptal etmek

Liberal Demokrat Parti, seçime Brexit sürecini iptal etme iddiasıyla giriyor. 2017 seçimlerinde parlamenter sayısını 12’den 19’a çıkaran Liberal Demokrat Parti, Brexit karşıtlarının oyunu alarak daha da güçlenmek istiyor.

Temmuz ayında liderliğine Jo Swinson’ın geldiği Liberal Demokratlar, özellikle İşçi Partisi için tehdit oluşturuyor. Partinin Brexit dışında, sağlık sisteminin desteklenmesi, toplu ulaşıma yatırım ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yoğunlaşacağı belirtiliyor.

Parti Yougov’a göre oyların yüzde 18’ini, Survation’a göre yüzde 19’ını, Ipsos’a göre yüzde 20’sini, Opinium’a yüzde 15’ini alacak.

Geleneksel olarak yerel bir parti görünümü veren partinin, Swinson’ın televizyon açıklamaları ve adaylarının görünürlüğünü artırarak kampanya yürütmesi bekleniyor. 

Liberal Demokratlar Partisi lideri Jo Swinson / Fotoğraf: AP

Brexit Partisi: Kayıtsız şartsız ayrılık

Aşırı sağcı Nigel Farage’ın liderliğindeki Brexit Partisinin neredeyse tek vaadi, AB’den anlaşmasız ayrılık.

Boris Johnson ile aynı hedefte olan Nigel Farage’a göre İngiltere, Başbakan Johnson’ın anlaşmasıyla AB’den ayrılırsa gelecekte yine birliğe üye olma tehlikesi altında. 

Bu nedenle ayrılık yanlısı seçmenlerden dümenin başına geçmek için yetki istiyor.

Parti ayrıca, seçim sisteminin değiştirilmesi, seçilmemişlerden oluşan Lordlar Kamarasının lağvedilmesi ve yazılı bir anayasa oluşturulmasını istiyor.

Muhafazakar Partinin güçlü olduğu yerlerde aday çıkarmayarak Johnson’a ittifak teklif eden ancak şimdilik ret cevabı alan Farage, ülkedeki seçim bölgelerinin çoğunda aday göstereceğini ancak kendisinin ise aday olmayacağını duyurdu.

Parti Yougov’a göre oyların yüzde 13’ünü, Survation’a göre yüzde 12’sini, Ipsos’a göre yüzde 7’sini, Opinium’a yüzde 10’unu alacak.

Kalabalık mitingler düzenleyerek kampanya yürütmesi beklenen parti için sosyal medya da diğer bir mecra olarak öne çıkıyor. 

Brexit Partisi lideri Nigel Farage / Fotoğraf: Reuters

Yeşil Parti: Avrupa Birliği’nde kalmaya destek

Yeşil Parti’nin Brexit’e dair tek mesajı, ülkenin Avrupa Birliği’ne üye olarak kalması. Bu nedenle ülkede ikinci bir referandum yapılması isteniyor. 

Parti Yougov’a göre oyların yüzde 6’sını, Survation’a göre yüzde 1’ini, Ipsos’a göre yüzde 1’ini, Opinium’a yüzde 3’unu alacak.

Yeşil Parti lideri Jonathan Bartley / Fotoğraf: AP

Oylama nasıl yapılıyor?

Genel seçimlerde, İngiltere’deki 46 milyon seçmenden bağlı bulundukları seçim bölgesi için bir aday seçmeleri bekleniyor. Ülkede 650 seçim bölgesi bulunuyor.

18 yaş ve üzerindeki herkes, kayıt olma ve İngiltere vatandaşı ya da İngiltere’de yaşayan İrlanda veya Milletler Topluluğu vatandaşı olma şartıyla oy kullanabiliyor.

İleri yaştaki kişilerin sandığa gitme eğilimleri gençlere göre daha fazla. 2017 genel seçimlerinde 20-24 yaş arasındaki kişilerin yüzde 59’u oy kullanırken, 60-69 yaş arasındaki kişilerin yüzde 77’si sandığa gitti.

Kaynak: TRT Haber, Statista, AA, BBC, Independent

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir