Libya’daki göçmen merkezine ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’e bağlı savaş uçakları tarafından düzenlenen hava saldırısında 60’tan fazla göçmenin hayatını kaybetmesi, gözleri yeniden Akdeniz’de yaşanan göçmen krizine çevirdi.
AB ülkeleri, Libya açıklarındaki düzensiz göçmen teknelerini ve botlarını durdurmak için Libya sahil güvenliğinin eğit-donat programına 2014 yılından itibaren hız verdi.
Aşırı sağcı Matteo Salvini’nin ortağı olduğu İtalya hükümeti, geçen ay düzensiz göçmenlerin Akdeniz açıklarında kurtarılmasını yasaklayan yasayı kabul etti.
Yasaya göre, göçmenleri kurtarmaya devam edenlerin gemilerine el konulabileceği belirtildi. Söz konusu yasaya, Akdeniz açıklarında düzensiz göçmenleri kurtarmak için faaliyet gösteren insani sivil toplum kuruluşları gemilerini yasaklamak amacı taşıdığı eleştirisi yöneltildi.
Libya Sahil Güvenliği, geçen yıl 15 bin göçmeni Akdeniz’de durdurarak geri getirdi. Libya makamları, geri getirdikleri göçmenleri yasa dışı statüsünde olduğu için göçmen barınaklarında tutuyor.
Ülkenin doğusundaki silahlı lider Halife Hafter’in başkent Trablus’u ele geçirmek için 4 Nisan’da saldırı başlatmasının ardından, başkent ve çevresindeki merkezlerde tutulan düzensiz göçmenler de bir anda kendini namlunun ucunda buldu.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (BMMYK) paylaştığı rakamlara göre, Libya genelinde yaklaşık 5 bin 800 kadar düzensiz göçmen Libya hükümetinin idaresindeki bu göçmen merkezlerinde tutulurken, bunlardan 3 bin 800 kadarı çatışma bölgelerinde yaşıyor.
“Avrupa ülkelerinin Libya kıyılarını denetlememesi mümkün değil”
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) iş birliğinde ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının katkılarıyla başkent Ankara’da düzenlenen “Göç ve Diaspora” temalı “Orta Doğu ve Kuzey Afrika Düşünce Kuruluşları Buluşması” forumuna katılan Libya Araştırma ve Bilimsel Çalışmalar Merkezi Başkanı İhab Nas, AA muhabirine Libya’nın düzensiz göç konusunda yalnız bırakıldığını söyledi.
Devrik lider Kaddafi’nin, Afrika’dan gelerek Libya üzerinden Avrupa’ya gitmeye çalışan düzensiz göçmenleri Batı üzerinde bir baskı kartı olarak kullandığını hatırlatan Nas, “Düzensiz göçmenlerin ülkeye kanunsuz yollar üzerinden girmesinin ardından suç oranı ve salgın hastalıklarda artış başladı.
Sizler evinize kapıdan değil de başka yollardan giren birini nasıl karşılarsınız? Libya, 2012 yılından itibaren ülkeye kayıt dışı yolla giren kişileri yasa dışı ilan etti ve bu yönde adımlar attı.” dedi.
Libya’nın Avrupa, Kanada veya diğer göçmen ülkeleri gibi bir göç politikasının bulunmadığına işaret eden Nas, “Libya’da gerek Kaddafi döneminde devlet kurumlarının eksikliği gerek 2011 sonrasında ortaya çıkan belirsiz dönemde, kurumların tesisinin zorlaştığını ve göçmenlere ilişkin kapsamlı bir politikanın imkansız hale geldiğini” ifade etti.
Nas, Avrupa’nın düzensiz göç konusunda Libya’yı yalnız bıraktığını savunarak, İçişleri Bakanı Fethi Başağa’nın Trablus yönetiminin göçmen barınma merkezlerindeki göçmenlerin serbest bırakılmasına ilişkin açıklamasını değerlendirirken şunları söyledi:
“Siz bu göçmenleri bir yerde topluyorsunuz, bunlara bir bomba gelip ölüyorlarsa, bunun yaşanmaması için onları serbest bırakmanız lazım. Libya şu anda tüm dünyadan göçmenleri ağırlıyor. Sadece Afrika’dan değil, Tunus, Cezayir, Mısır, Asya ülkelerinden de çok sayıda göçmen bulunuyor. Bizler bunları serbest bırakalım eğer giden varsa gitsin. Ben bizzat bunu destekliyorum. Bizler neden tüm sorumluluğu taşıyalım?”
Avrupa’nın göç konusunda Libya’ya “dar” bir açıyla baktığına değinen Nas, isim vermeden bazı Avrupa ülkelerinin silahlı lider Halife Hafter’i desteklemesini üstü kapalı olarak eleştirdi.
Nas, “Avrupa’nın Libya’da bir hükümettense şahısları desteklemesi, ne biz ne onlar için hayır getirir. Eğer ki gerçekçi olmak istiyorlarsa hükümeti, kurumları ve halkımızı desteklemeleri gerekir” ifadelerini kullandı.
“AB iyi bir örnek sergileyemiyor”
Northeastern Illinois Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Seda Yazğan da Avrupa ülkelerinin göçmenler konusunda “iyi bir örnek sergileyemediğini” belirterek, düzensiz göçmenler arasında ayrım yaptığını aktardı.
AB ülkelerinin düzensiz göçmenler arasından eğitimli ve kalifiye insanları seçerek yerleştirme politikalarını yürüttüğüne değinen Yazgan, özellikle Almanya’nın “doktor, mühendis” gibi kalifiye göçmenleri mıknatıs gibi çektiğini dile getirdi.
Yazgan, “AB açık ekonomik sıkıntılar yaşıyor, gelen göç dalgasının AB ülkelerini etkileyeceğini düşünüyor.
AB’nin insani bir göç politikasına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Şu aşamada da buna sahip olduklarını düşünmüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA