Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ATO Congresium’da gerçekleştirilen 7. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Ar-Ge Merkezleri Ödül Töreni’ndeki konuşmasında, küresel rekabette ayakta kalabilmek için teknolojinin tüketicisi değil, üreticisi olunması gerektiğini söyledi.
Teknolojiyi üretmek için iyi işleyen bir Ar-Ge ve yenilik ekosisteminin gerekliliğine dikkati çeken Varank, “17 sene boyunca, bilime ve teknolojiye yaptığımız altyapı yatırımları sayesinde güçlü bir ekosistem inşa ettik. 200’ü aşkın üniversite, bin 500’ün üzerinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezi, 84 Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve 112 bin araştırmacı bu ekosistemin temel aktörleri. Bu aktörler aynı zamanda, milli teknoloji hamlemizin de vazgeçilmez paydaşları.” diye konuştu.
700’ye yakın KOBİ 220 milyon liralık kaynaktan yararlandı
Varank, Bakanlığın ilgili kuruluşu KOSGEB aracılığıyla da KOBİ’lerde Ar-Ge bilincinin yaygınlaştırılması ve kapasitelerinin artırılması için çeşitli programlar yürüttüklerine dikkati çekerek bu yıl 700’e yakın KOBİ’nin farklı programlar aracılığıyla 220 milyon liralık kaynaktan faydalandığını dile getirdi.
Kredi Garanti Fonu ile imzaladıkları protokolle KOBİ Finansman Destek Programı’nı devreye aldıklarını hatırlatan Varank, şunları kaydetti:
“Bu yeni programda, KOSGEB’in girişimcilik desteklerinden yararlanan ya da yararlanmayı planlayan geleneksel girişimcilere 50 bin liraya kadar, stratejik ve öncelikli sektörlerdeki işletmelere de 500 bin liraya kadar kredi finansman desteği sağlıyoruz. Finansal piyasalardaki son dönem eğilimleri ve ekonomideki canlanmayı da dikkate alarak KOBİ’lerin finansmana daha kolay erişimi için KOSGEB’in bankalarla yaptığı protokolde firmalarımızın lehine değişikliğe gittik. KOSGEB, bankalarla yaptığı yeni anlaşmayla Finansman Destek Programı’nda faiz oranlarını aşağı yönlü revize ederek 175 baz puanlık bir indirim yaptı. Kredi kullanan KOBİ’ler, bu revizyonla birlikte artık 15 bin liraya kadar daha az maliyetli finansman kullanabilecekler.”
5 yıldaki projelere 3,5 milyar liralık hibe
Varank, bilgiyi ticarileştirilebilir yüksek katma değerli ürün ve teknolojilere dönüştürmek için sağlanan desteklere değinerek yüksek teknolojiye yatırım yapan girişimcilere yüksek yoğunluklu yatırım teşvikleri verildiğini dile getirdi.
Firmaları, proje esaslı araştırma ve teknoloji geliştirmeye teşvik ettiklerini, böylece hem kendi aralarında hem de üniversitelerle iş birliği geliştirmelerini sağladıklarını kaydeden Varank, “Son 5 yılda, 7 bin 500 firma ve üniversitenin 9 binin üzerindeki projesine yaklaşık 3,5 milyar lira hibe verdik. Kendi firmalarını kuran bin 112 girişimciye Tekno-Girişim Sermaye Desteği Programıyla (BiGG) 194 milyon lira kaynak kullandırdık.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin AB’nin araştırma fonlarına aktardığı paralar
Varank, Avrupa Komisyonu ile yürütülen müzakereler sonucunda tarihi bir kararın da alınmasını sağladıklarına işaret ederek, Türkiye’nin, AB’nin araştırma ve inovasyon çerçeve programlarına TÜBİTAK koordinasyonunda katılım sağladığını hatırlattı.
Türkiye’nin programdaki havuz sistemine her yıl belli bir miktarda katkıda bulunduğunu ancak katma değeri yüksek olmasına rağmen bazen bütçe kısıtı sebebiyle bu fonlardan istenilen seviyede faydalanılamadığına dikkati çeken Varank, TÜBİTAK’ın konuyla ilgili yoğun müzakereler yürüttüğünü aktardı.
Varank, “Bundan böyle havuza koyduğumuz para, sadece ülkemizden yapılan başvurular için kullanılacak. Avrupa Komisyonu, ilk defa bu yönde bir karara imza attı. Önümüzdeki sene 80 milyon avroya yakın bir kaynağı özel sektörümüz ve akademisyenlerimizin talepleri doğrultusunda kullandıracağız.” diye konuştu.
Ar-Ge merkezleri ve teknoparklara özel portal
Varank, Bakanlık olarak vizyoner bir proje üzerinde çalışmaya başladıklarını belirterek, Ar-Ge merkezleri ve teknoparklar arasındaki eşgüdümü ve farkındalığı artırmak için internet portalı kurduklarını kaydetti.
Teknoparklardaki 5 binin üzerindeki firmayla bin 500’ün üzerindeki Ar-Ge ve tasarım merkezinin birbirinden haberdar olmasını amaçladıklarının altını çizen Varank, “Bu portal, firmalarımızın onay verdiği ölçüde, kim, nerede, ne yapıyor sorularına cevap verecek şekilde tasarlanıyor. Bu sayede benzer projeleri çalışan firmaları bir araya getirerek, zaman ve kaynak tasarrufu sağlayacak, ekosisteme yeni girmek isteyen firmaların olası piyasa boşluklarını görmelerini de mümkün hale getireceğiz.” dedi.
Envanter listesi yapmamış kurumlara çağrı
Laboratuvar ve Araştırma Altyapısı Portalı’nın kurulması için de çalıştıklarını dile getiren Varank, üniversiteler, araştırma altyapıları, TÜBİTAK ve Türk Standardları Enstitüsü bünyesindeki laboratuvarları ve envanteri listeleyerek sanayinin kullanımına açmak istediklerini, bu sayede kaynak israfının ve mükerrer yatırımın önüne geçileceğini ifade etti.
Varank, 4 bine yakın laboratuvarı veri girişi için yetkilendirdiklerini belirterek 2 bin civarında test kabiliyeti tanımlaması yapıldığını, 4 bini aşkın cihazın kaydedildiğini söyledi.
Envanter listesi yapmamış kurumlara da çağrıda bulunan Varank, bu kurumlardan listelerini en kısa sürede tamamlamalarını istedi.
“Teknoloji kapasitesini artıracak tüm aktörlerle bir araya geldik”
Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürü Bilal Macit de milli teknoloji hamlesi çerçevesinde teknoloji kapasitesini artıracak tüm aktörlerle bir araya geldiklerini söyledi.
Çalışmalarında aktörlerin görüşlerini önemsediklerini ifade eden Macit, “Bu amaçla son 1 yılda tüm teknoparklarımızla birkaç defa bir araya geldik Ar-Ge merkezlerimizin büyük bir kısmıyla da bir araya geliyoruz. Bundan sonra hem süreçleri yalınlaştırabilmek hem de sizlerin iş ve işlemlerine kolaylık sağlayabilmek için sizlerden gelecek yeni bildirimlere göre süreçleri yeniden revize etmek istiyoruz.” diye konuştu.
Kaynak: AA