Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Avrupa Birliği’nin (AB) finanse ettiği ve Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) tarafından, uygulanan “Daha Güçlü, Özgür, Etik Gazetecilik Mümkün” projesinin tanıtım etkinliğine katıldı.
Cumhurbaşkanı Akıncı, KTGB Kompleksi’nde dün akşam yer alan etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, daha özgür bir basının herkesin hedefi olması gerektiğini belirtti.
AB ile ilişkilere değinerek, AB’nin bazı projelere destek verdiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, “AB önemli projelerimize destek veriyor. Basın özgürlüğü anlamında Gazeteciler Birliğimizle yürütülecek olan bu projeyi de çok önemsiyorum. Daha özgür, daha güçlü ama aynı zamanda da daha etik gazetecilik anlayışı olması gerekendir. Bu yönde atılacak her adımı desteklemek hepimize düşen bir görevdir ve basın, medya kuruluşlarımız önemli kurumlarımızdır, kapasitelerinin artırılması elbette son derece önemli bir gelişme olacaktır” dedi.
AB’nin, Kıbrıs Türk toplumuyla ilgili yürüttüğü, Kıbrıs Türk kurumlarının yapısının AB standartlarına yaklaştırılması için çalışmalar yapan ad-hoc komitenin çalışmalarının, Crans Montana’daki olumsuz sonuçtan sonra Rum tarafının talebiyle durdurulduğunu anımsattı.
Ortak hazırlanan sözlük çalışmasının dahi, Rum tarafındaki kuruluşların olumsuz tavrı nedeniyle uygulanamadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bunların olmaması lazım. Kıbrıs Türk halkı kendini Avrupalı hissediyor. Kıbrıs Türk halkı barışçıdır, uzlaşmacıdır, çözümden yanadır. Bunu defalarca kanıtladı ve Avrupalı kimliğini muhafaza etmek istiyor, geliştirmek istiyor, kendi kurumsal yapısını da Avrupa Birliği standartlarına taşımak istiyor. Bu konuda, bu topluma yapılacak her türlü katkı herkesin yararınadır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Akıncı, daha Avrupalı bir toplumun bu topraklarda yaşamasının, Kıbrıs Rum toplumunun da çıkarına olduğunu ifade ederek, “Bunun en erken zamanda farkına varılmasını temenni ediyorum” dedi.
Daha özgür bir basının herkesin arzusu ve hedefi olması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle konuştu:
“Fikir özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün, demokrasinin kısıtlandığı, sınırlandırıldığı toplumlarda elbette en başta o toplumun kendisi acı çeker ama o toplumda yönetimde bulunanlar şu yanılgıya düşmemeleri gerekir; ‘Biz bu basını sınırlıyoruz, ifade özgürlüğünü ortadan kaldırdık, artık rahatız’. Hayır, öyle değildir. O toplumlardaki yöneticiler, o türden yöneticiler, o bakış açısıyla olaya bakan yöneticiler hataya düşmeye müsait en başta gelen kişilerdir. Yani, fikir özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün, eleştiri özgürlüğünün olmadığı yerlerde en büyük hatalara düşecek olanlar da o toplumları yönetenlerdir. Şöyle de çok ciddi bir durum vardır, onun da altını çizmemde yarar vardır; o konumda bulunan yöneticiler bu hatalarının farkına varmadıkları için aslında kamu vicdanında çoktan yerlerini kaybettiklerinin de farkında değillerdir. Ve ansızın bir gün çok büyük sürprizlerle karşı karşıya kalırlar. Etrafımıza baktığımızda bunların örneklerini görmek mümkündür.”
Cumhurbaşkanı Akıncı, halkın oyuyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak KKTC’de tüm yöneticilerin düzeyli, etik kurallar çiğnenmeden eleştiriden nasibini almasını temenni ederek, “Çünkü bu alındığında daha iyiyi, daha güzeli yaratmak için uğraş verileceğinden eminim. Bundan yoksun kalan yönetici hataya düşen yöneticidir. O nedenle ülkemizdeki yönetimlerin düzeyli, etik ama fikir özgürlüğünün de alabildiğine olduğu güçlü basın kuruluşlarının olduğu yerlerde görevlerini yapmalarını temenni ederim. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm basın camiamıza daha özgür, daha güçlü, daha etik bir gelecek diliyorum, bu projenin de buna katkı yapacağına inanıyorum” dedi.(BRT/CB)