Batarya pazarı çeyrek trilyon avroya ulaşacak

Batarya pazarı çeyrek trilyon avroya ulaşacak

Küresel batarya üretimi son dönemde benzeri görülmemiş bir ivme kazanırken, Avrupalı şirketler batarya üretiminde Asyalı rakiplerinden pazar payı kapmak için çalışmalarında “niş pazarları” hedefliyor. 

Enerji verimliliğini artırdığı için son yıllarda elektrikli araçlara artan talep ve güneş enerjisi depolama ihtiyacı, küresel batarya üretimine de benzeri görülmemiş bir ivme kazandırıyor. 

Küresel batarya üretimine yönelik gelişmeler Avrupalı ve Asyalı şirketlerin bu alandaki rekabetini de  artırıyor.

Batarya üretiminde Asyalı rakiplerinden pazar payı kapmak isteyen Avrupalı şirketler, çalışmalarını çok dar bir tüketici grubunun istek ve gereksinimine göre bölümlenmiş “niş pazarlara” yönelik hale getiriyor. 

250 MİLYAR AVROYA ULAŞACAK

Çin, bugün çoğu elektrikli araçta kullanılan pil teknolojisi olan lityum iyon hücrelerinin küresel üretiminin yüzde 80’ini gerçekleştiriyor.

Uzmanlar, gelecek 5 yıl içinde Avrupalı otomobil üreticilerinin kullanacağı bataryalarda büyük payı Asyalı şirketlerin alacağını öngörüyor. 

Çinli şirketler CATL, Funeng Technology, BYD ve Lishen, Japon Panasonic ile Güney Koreli Samsung SDI ve LG Chem başta olmak üzere pek çok Asyalı şirket dev batarya fabrikaları kurarak sektörde lider konumlarını korumaya çalışıyor. Bu şirketlerin Avrupalı rakipleri de milyarlarca dolarlık pazarda yerlerini almak istiyor. 

Avrupa ülkelerinin elektrikli otomobiller için batarya hücresi üretimiyle ilgili çalışmaları son aylarda hız kazanırken, küresel batarya piyasasının büyüklüğünün 2025 yılına kadar 250 milyar avroya ulaşacağı tahmin ediliyor. 

AVRUPALILAR PAZARDAN PAY İSTİYOR

E-araçlar için bataryaların toplu üretimini büyük ölçüde Asyalı şirketlere kaptıran Avrupalı şirketler, daha yenilikçi ve özel bataryalar üreterek pazardan pay almak niyetinde.

Lityum iyon batarya üreticileri elektrikli araçlara odaklanırken, Yunanistan merkezli Sunlgiht gibi şirketler forklift ve sürücüsüz nakliye araçlarında kullanılan asitli bataryalara veya robotlar için kullanılan lityum demir fosfat (LFP) bataryalara ağırlık veriyor.

Uzmanlara göre, gelecekte bataryaların bugün olduğundan daha uzun kullanma ömrü ve daha kısa şarj süresine sahip, daha güvenli ve çevre dostu olması gerekiyor. Bu unsurların, pazar paylarının yeniden belirlenmesinde rol oynaması bekleniyor.

Merkezi İskoçya’da bulunan araştırma ve danışmanlık şirketi Wood Mackenzie’ye göre, bu faktörler Avrupa’nın Çin’e karşı rekabet avantajı elde etmesi için önem taşıyor. 

Örneğin, İsviçreli batarya üreticisi Innolith, rakip ürünlerden daha az kobalt gerektiren hücreler üretiyor ve bu nedenle daha fazla enerjiyi daha ucuza depolayabiliyor.
 

BATARYA ÜRETİMİNE TEŞVİK

Elektrikli otomobil üretiminde katma değerin önemli bir kısmını oluşturan batarya hücresi tedariki, Avrupa sanayisi için büyük önem taşıyor. Elektrikli motorlar, petrolle çalışan motorlara göre daha az parça bulunduruyor. 

Asya’daki gelişmeler Avrupalı liderler tarafından yakından takip edilirken, Avrupa’da geri dönüşümden madenlerin işlenmesine kadar büyük ölçekli batarya hücrelerinin üretimi uzun zamandır kamuoyunda tartışma konusu. 

İklim değişikliğine karşı doğanın korunmasını teşvik etmek ve ithalata bağımlılığı azaltmak için Avrupa Birliği, 2017’den beri batarya sektörünü destekleyerek milyar dolarlık teşvikler sağlıyor. 

İsveç merkezli Northvolt, Alman otomobil üreticisi Volkswagen ile iş birliği yaparak gelecek 10 yıl içinde Avrupa batarya pazarının yüzde 25’ini elde etmeyi planlarken bu da pazarda payın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir