Dün sorumsuz bir kamyon sürücüsü, bir aracı adeta biçti. Kendi istikametinden çıkıp, karşı istikamete geçti ve karşıdan gelen araçla çarpıştı.
47 yaşındaki suçsuz ve kendi yolunda seyreden bir kişinin feci şekilde ölümüne neden oldu.
Bu konularda her zaman çok hassasım ve özellikle ağır tonajlı büyük araçlar konusunda çok rahatsızım.
Çünkü o tür araçlar, bir tehlike anında frene bastıklarında, daha güç durabilirler.
Herhangi bir insana veya araca çarpmaları halinde, karşıdakinin kurtulma şansı daha az olur.
Buna rağmen, yüksek tonajlı, büyük, ağır ve yük taşıyan bu araçların sürücülerinin birçoğu, yüksek tehlike potansiyeline rağmen, aşırı süratli ve dikkatsiz seyredebiliyorlar.
Otobüs süren, kamyon, tır veya beton mikseri süren bazı araç sürücülerinin telefonda konuşarak trafikte seyrettiklerini bile görüyoruz çoğu zaman.
Hem canavar gibi araç kullanıyorsun, hem de son sürat sürüyorsun veya trafikte adeta ralli yapıyorsun!
Hem trafikteki diğer araçlar ve insanlar için, potansiyel bir tehlikesin; hem de bir elinde telefon tutarak sürüyorsun!
Yani salon araçlara kıyasla kontrolü daha zor olan araçları kullananların, daha korkusuz sürüş yaptıklarını ve diğer salon araçlar, yayalar ve tüm canlılar için daha büyük facia riski yarattıklarını görüyoruz.
Kaç kez söyledik. Polis, salon araçların evraklarıyla uğraşacağına büyük araçların süratleriyle, lastikleriyle, trafiğe uygunluklarıyla, şoförlerin ehliyetli olup olmadıklarıyla yani trafikte güvenli olup olmadıklarıyla ilgilensin.
Ben trafikte çoğu zaman, trafik polislerinin, salon araçları durdurup evraklarını sorgularken; o anda yanından geçen kamyonlar ile tırlara veya beton mikseri araçlara ise seyirci kaldığına şahit oluyorum.
Dün feci bir ölümlü trafik kazasına neden olan kamyon ve benzeri tüm büyük ve tehlikeli araç sürücülerinin yanlış sürüşlerini, biz vatandaşların da polise bildirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu konuda hepimize önemli görevler düşüyor, bana neci olmamalıyız!
Araçları sağlayıp sağlayıp, son sürat giden, dikkatsiz süren veya hatalı sürüş yapan büyük araçları muhakkak plakasıyla birlikte polise bildirmeliyiz.
Zira kendilerini büyük araçlarda güvende hisseden bu trafik canavarları, trafikte ciddi bir tehlike arz ediyor. Özellikle farklı bölgelerde bulunan tüm dağ yollarında, yük taşıyan yüklü araçların, seyir halindeyken yola ve çevresindeki diğer araçlara kum, çakıl, beton ve benzeri yük kalıntılarının atılmasına neden oldukları; bu da yetmezmiş gibi, dikkatsizce seyrettikleri hepimizin malumudur.
Örneğin Güzelyurt’ta ODTÜ öğrencilerinin taşımacılığını yapan AKVA otobüslerinin trafikte, hem ana yollarda hem de daracık yolları bulunan köy içerisinde, zehir zemberek sürüş yaptıklarına defalarca şahit olduk. Köy içerisinde birçok kez kaza yaptıklarını biliyoruz. Üstelik de AKVA otobüslerinin bazılarının frenlerinin yeterince tutmadığı ve frenlerinin sorunlu olduğu yönünde de ciddi ihbarlar aldık. Bu vesileyle buradan ilgililere ve yetkililere de ihbarda bulunmak istiyorum.
Bizler de trafik canavarlarını lütfen 155 hattından anında polise bildirelim.
Yolda kendi halinde seyreden masum insanları biçmelerine mani olmaya çalışalım.