Birçok farklı başlıkta incelenen yapay zeka sistemleri, bilgi teknolojilerinden bilgi yönetimine, siber güvenlikten veri sistemlerine kadar farklı alanlarda kullanılıyor.
Yapay zekadan, daha çok, endüstriyel ürünlerin ve bilişim sistemlerinin geliştirilmesinde yararlanılırken, söz konusu kavram insan zekasıyla yapılan iş süreçlerinin makinelerle, özellikle bilgisayar sistemleriyle yapılması olarak tanımlanıyor.
Birçok alanda kendisinden yararlanılan ve iş hayatında etkinliği giderek artan yapay zeka sistemlerinin, endüstri 4.0 ile 5G teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla, ekonomi de dahil olmak üzere çalışma yaşamının pek çok alanında daha da yaygınlaşacağı tahmin ediliyor.
“Yapay zeka üretimde olası maliyet artışlarını engelleyecek”
IBM Türkiye Müşteri Teknik Lideri ve Yapay Zeka Direktörü Kıvanç Uslu, dünyada yapay zeka yatırımlarında bir artış olduğunu belirterek, özellikle otomasyon, müşteri memnuniyeti ve deneyimi alanını destekleyen çözümler çerçevesinde yapay zekadan faydalanan şirketlerin sayısının sürekli arttığını söyledi.
Yapay zeka teknolojisinin müşteri memnuniyetinin sağlanması, yeni gelir kaynakları yaratılması, maliyetlerin azaltılmasında aktif rol oynadığını dile getiren Uslu, bu teknolojilerin üretim sırasında oluşan arızalar ve hatalı ürünlerin tespiti gibi senaryoları gerçekleştirerek, müşterilerin olası maliyet artışlarını engellediğini anlattı.
“İnsanlar ile makineler yan yana çalışacak”
Oracle Türkiye Analitik İş geliştirme Direktörü Pelin Özbozkurt da yapay zekanın tüm dünyada ekonomik kalkınmayı destekleyeceğine, yeni iş kategorileri oluşturacağına, mevcut işleri de dönüştüreceğine inandığını aktardı.
Özbozkurt, “Yeni ekonomide, insanlar ile makineler yan yana çalışacaklar ve teknoloji, daha fazla bilgiye dayanan, önyargısız kararlar alma becerimizi destekleyecek” dedi.
Yapay zekadan söz edilirken en çok “Makineler insanların yerini alacak mı?” sorusunun sorulduğunu vurgulayan Özbozkurt, “Halbuki makinelerin insanların yerini alması yerine insanlarla çalışarak iş süreçlerinin verimliliğinin artırıldığını gözlemliyoruz” diye konuştu.
Özbozkurt, teknoloji firmalarının, verileri tek bir ortamda toplayıp yüksek performanslı bir şekilde analiz edilmesine olanak sağlayan bulut sistemleri sunarak daha doğru derin öğrenme modelleri oluşturabildiğini paylaştı.