Hong Kong’da hükümet binalarının bulunduğu Edingburg Place bölgesinde toplanan Kuzey Bölgesi İyi Komşuluk Kilisesi mensupları, Rahip Vang’ın Çin tarafından hapse atılmasına tepki gösterdi.
Gösteride, “Pastör Vang Yi’yi destekle”, “İnanç özgürlüğü için totaliter rejime karşı çık” ve “Bugün dua edemezsen yarın hiç edemeyeceksin” yazılı broşürler dağıtıldı.
Kilise mensupları, Rahip Vang için dua etti.
Kuzey Bölgesi İyi Komşuluk Klisesi Rahibi Kong Shou, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gösteride Rahip Vang Yi için dua ettiklerini ve Allah’tan onu ve Hong Kong halkını korumasını dilediklerini söyledi.
Shou, “Biz çok üzgünüz. Çin hükümetinin, Rahip Vang Yi’ye verdiği cezadan dolayı moralimiz bozuk. Bu çok saçma. (Çin hükümeti) Onların eli inanç özgürlüğünü yok ediyor. Bunun doğru olmadığını düşünüyoruz.” diye konuştu.
Kilise mensuplarından bir kadın ise, Rahip Vang’ın hapis cezası almasının, Çin’in Hristiyanları kontrol altında tutmak isteğinin belirli bir kanıtı olduğunu dile getirdi.
Rahibin dini etkinlikler düzenlediğini ve bundan dolayı hapse atılmasının mantıksız olduğunu söyleyen kadın, Çin yönetiminin, kiliselerin kendi lehine konuşmamasından rahatsız olduğunu ifade etti.
Kilise mensubu kadın “İncindiler, bu yüzden kiliseye saldırmayı seçiyorlar. Hong Kong da aynı problemle yüzleşiyor. Bugün olmadığını düşünüyorum ancak o günler çok yakın.” dedi.
Çin’in Sıçuan eyaletine bağlı Çıngdu kentindeki bir kilisede görev yapan Vang Yi, 26 Aralık’ta düzenlenen duruşmada “devletin yıkılmasına teşvik” ve “yasa dışı ticari faaliyette bulunmak” suçlamalarıyla 9 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Çin’in ülkedeki dinleri kontrol altında tutma politikası çerçevesinde uzun yıllar boyunca Vatikan tarafından kiliselere atanan rahipler tanınmamıştı.
Vatikan ile Çin arasında yürütülen müzakereler sonucu geçen yıl iki taraf, Çin’in rahip adayları arasından seçtiği birini Vatikan’ın ataması şeklinde bir formülle anlaşmaya varmıştı.
Çin’de Hristiyanlık konusunda Vatikan ve ABD ile zaman zaman gerilimler yaşarken, ülkedeki Müslümanlara yönelik de İslam’ın Çinleşmesi projesini hayata geçireceğini duyurmuştu.
“İslam’ın Çinleşmesi” için 5 yıllık plan
Çin’de ocak ayında düzenlenen bir toplantıda devlet kontrolündeki Çin İslam Cemiyeti (ÇİC), “Çin İslamı” kavramını öne sürmüş, ülkenin Müslüman toplumuna “sosyalist değerler” eğitimi vereceğini bildirmişti.
Toplantıda “İslam’ın Çinleşmesi” için 5 Yıllık Çalışma Planı 2018-2022″ adlı seminer verilmiş, Müslüman topluma “Çin Komünist Partisi ÇKP’nin İslam üzerine çalışmalarını sıkı şekilde uygulamaları, İslam’ın Çinleşmesine sadık kalmaları, Çin İslamı ve Çin tipi sosyalizmi teşvik etmeleri” çağrısı yapılmıştı.
ÇİC Başkanı Yang Faming, toplantıda “sosyalist değerler üzerine ders ve eğitimlerin verilmesi için ilgili önlemlerin alınması ve geleneksel Çin kültürünün camilerdeki etkinliklere girmesi gerektiğini” ileri sürmüştü.
Müslümanlara sosyalist eğitim vurgusu
ÇİC, geçen yıl mayısta ülkedeki Müslümanlara “sosyalist değerleri öğrenme, vatanseverlik ruhunu ilerletme, Çin kültürünü öğrenme; ülke genelindeki camilere de “Çin bayrağını göndere çekmeleri” çağrısı yapmıştı.
Çağrının ardından Müslümanların çoğunlukta yaşadığı bölgelerden Ningşia Hui Özerk Bölgesi ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde birçok camide Çin bayrağı göndere çekilmişti. Başkent Pekin’deki camilerin kapıları ve avlularında Çin bayrağının göndere çekildiği gözlemlenmişti.
“Yasa dışı dini eğitim” iddiasıyla üç camiyi ibadete kapatmışlardı
Çin’in Yünnan eyaletinin Veyşan ilçesindeki yerel yetkililer, Aralık 2018’de üç camiyi “yasa dışı dini eğitim” verildiği gerekçesiyle ibadete kapatmıştı. Caminin kapatılması için gelen güvenlik ekipleri ile Çinli Müslümanlar (Hui) arasında gerginlik çıkmıştı. Camilerin akıbeti bilinmiyor.
Ülkede ağustos ayında da Ningşia Hui Özerk Bölgesi’nin Veycou kasabasında ülkenin Müslüman grupları arasında çoğunluğu oluşturan Hui Müslümanlarından yüzlercesi, kültür devrimi sırasında yıkılan Veycou Ulu Cami yerine inşa edilen yeni caminin yerel hükümet tarafından yıkılması kararını protesto etmiş, protesto gösterilerinin ardından yerel yetkililer geri adım atmıştı.
“Çin tipi dini ideolojik sistem”
Bununla birlikte Çin hükümeti, geçen ay İslam’ın Çinleşmesi planının bir adımı olarak görülebilecek “Çin tipi ideolojik sistem” için adım atmıştı.
Çin Komünist Partisi’nin en etkin isimlerinden ülkedeki en üst düzey istişare mekanizması Halk Siyasi Danışma Konferansı Başkanı Vang Yang, 26 Kasım 2019’da ülkede Diyanet işleri Başkanlığı gibi faaliyet yürüten Çin İslam Cemiyeti dahil tüm inanç gruplarının temsilcilerinin bir araya gelmişti.
Temsilcilerden dini klasikler ve metinlerin, Çin Komünist Partisinin (ÇKP) kendi görüşleri ve “çağın şartlarına uygun” olmasını istenen toplantıda, ülkedeki dini kuruluşların temsilcilerinden, dini klasik ve metinlerin ÇKP’nin görüşlerine ve çağın şartlarına uygun şekilde yeniden yorumlanması çağrısı yapılmıştı.
Çin’deki 56 etnik unsurdan 10’u Müslüman. Hui (Çinli Müslümanlar), Kırgız, Kazak, Uygur, Tacik, Tatar, Özbek, Salar, Baoan ve Dongşiang etnik azınlıkları yoğun olarak Çin’in kuzeyi ve kuzeybatısında yaşıyor.
Huilerin ve Uygurların ayrıca Ningşia Hui Özerk Bölgesi ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi adlı iki otonom bölgesi bulunuyor.
Kaynak: AA