Daily Mail’de yer alan habere göre, ABD’de bulunan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), yeni tip corona virüsün havada nasıl bir yol izlediğini gösteren bir ağır çekim videosu hazırladı.
Sağlıklı bir insanın hapşırma anının kaydedildiği video klip 25 saniyeden bir buçuk dakikaya kadar yavaşlatıldı. Bilim insanları, nemli ve sıcak bir atmosferde öksürük ve hapşırmalarla atılan viral damlacıkların, saniyede 10 ile 30 metre arasında bir hızla seyahat edebileceğini gösterdi.
Bu durumun, corona virüs ile enfekte olan kaynağın yedi ile 8 metreye kadar ulaşabilen bulaşıcı ve ‘türbülanslı’ bir gaz bulutu yarattığı ifade edildi.
Öte yandan, nemli ve ılık havanın türbülanslı gaz bulutunun, içerdiği damlacıkların normalden daha uzun süre buharlaşmadan kalmasına yol açtığı uyarısı yapıldı.
Sonuçları Amerikan Tabipler Birliği Dergisi’nde (JAMA) yayınlanan araştırmanın lideri Profesör Lydia Bourouiba, bugünün sosyal uzaklaştırma önlemlerinin modası geçmiş modellere dayandığını belirterek, “Bunun nedeni, viral damlacıkları daha uzun mesafeler boyunca koruyabilen sıcak ve nemli bir gaz bulutu olasılığını hesaba katmamalarıdır. Bu tür sosyal uzaklaştırma stratejileri pandeminin mevcut zamanında kritik olmasına rağmen, solunum yolu enfeksiyöz hastalıklarında konaktan konakçıya bulaşma yollarına dair mevcut anlayışının 1930’larda geliştirilen bir modele dayanması oldukça şaşıtıcı görünüyor. Modern standartlarda bu model oldukça ilkel” ifadelerini kullandı.
Bourouiba, 2 metrelik sosyal mesafe uygulamasını eleştirerek, “’Bu mesafeler, damlacıkların uzun mesafelerini taşıyan yüksek momentumlu bir bulutun olası varlığını dikkate almayan aralık tahminlerine dayanmaktadır Bu eski modellere dayanarak halk sağlığı önerilerinin uygulanması, müdahalelerin etkinliğini sınırlayabilir. Bu ve diğer nedenlerle, uygun kişisel koruma ekipmanlarının giyilmesi, bir hastadan 2 metre uzakta olsa bile, enfekte olabilecek hastalara bakan sağlık çalışanları için hayati önem taşıyor” uyarısını yaptı.
Diğer taraftan, hapşırma süresi boyunca, her boyuttaki damlacıkların farklı oranlarda yüzeylere yerleştiğini veya buharlaştığını belirten Bourouiba, ”Yörünge boyunca yerleşen damlacıklar yüzeyleri kirletebilir, geri kalanı hareketli bulutta sıkışıp kalır. Sonunda bulut ve onun damlacık yükü momentumu ve tutarlılığı kaybeder ve bulutun içinde kalan damlacıklar buharlaşır. Bu durum sonucunda viral maddeler saatlerce havada asılı kalabilir” dedi.
Öte yandan, Bouroiba, “Bu verilerin Covid-19 ile ilgili klinik sonuçları olup olmadığı bilinmemektedir” açıklamasını yaptı.