Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezinde (UNAM) Türk araştırmacılar tarafından Kovid-19 teşhisini 10 saniyede yüzde 99 güvenilirlikle yapabilen nanoteknoloji temelli “Diagnovir” adlı sistemin seri üretimi başladı.
Diagnovir’in üretici firmasının genel müdürü Esin Akpınar, Türkiye’de ilk vakanın görülmesinin ardından kurulan iş birliğiyle UNAM’da geliştirilen sistemin seri üretiminin başlaması dolayısıyla AA muhabirine açıklama yaptı.
Yüksek seçicilik ve doğrulukta ışıma yoluyla Kovid-19 tespiti yapabilen teşhis ve tanı sistemi geliştirdiklerini belirten Akpınar, derin sürüntüye gerek duyulmadan ağız boşluğundan numune alma yoluyla 10 saniyede virüs tespitinin yapıldığını kaydetti.
Akpınar, ağızdan numune alınmasından test sonucuna kadarki sürenin azami bir dakika olduğunu aktararak, “Cihazımız şu ana kadar tanımlı tüm varyantları başarıyla tanıdı. Bundan sonra gelecekte çıkan varyantlarda da aynı performansı göstereceğine inanıyoruz.” diye konuştu.
“MEZUNİYET TÖRENLERİNDE 3 BİNİ AŞKIN KİŞİYE UYGULANDI”
Mayıs ayının başında üretim hattının kurulumunun tamamlanması ve klinik çalışmasının sonuçlanmasını takiben Sağlık Bakanlığı onayının alındığını söyleyen Akpınar, “Haziran sonunda da Bilkent Üniversitesi mezuniyet töreninde 3 bini aşkın kişiyi test ederek ilk geniş çaplı taramamızı başarıyla tamamladık.” ifadesini kullandı.
Akpınar, seri üretimi başlayan test cihazının günlük üretim kapasitesini artırmaya devam ettiklerini ve patent başvurusu onayı almaları dolayısıyla çok gururlu olduklarını bildirerek, şunları söyledi:
“Türkiye’de bazı büyük grupların bayram dönüşü Kovid-19 taramalarında çalışanlarına yaptıkları testlerde bizim cihazlarımız kullanıldı. Özellikle şirketlerin bu testlere ilgilerinin yoğun olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönemi bu testlerle geçirmeyi planlıyorlar. Aynı zamanda yakın coğrafyadan, Avrupa ve Amerika’dan da talepler mevcut. Pek çok sektörle temas halindeyiz.”
Akpınar, Türkiye’nin etrafındaki ülkelerin resmi kurumlarından onay alması işlemlerinin de devam ettiğini belirterek,”Almanya’da ilgili otorite olan Federal İlaç ve Tıbbi Cihazlar Enstitüsünde (BfArM) bir kayıt gerçekleştiriyoruz. Almanya, pek çok sektörde olduğu gibi bu sektörde de kabul merkezi durumunda. Akabinde, Amerika eyalet ve FDA onayları için çalışmalara başladık. İnşallah en kısa sürede bu çalışmaları tamamlayıp ABD’de Diagnovir’i ticarileştirmek istiyoruz. Doğu Avrupa ülkelerinde de kayıtlar 3-4 ülke ile Türk Cumhuriyetleri özelinde devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü onayları için de ilk adımı attık, o listeye girmeyi de hedefliyoruz.” diye konuştu.
“İNSAN TRAFİĞİNİN YÜKSEK OLDUĞU HAVALİMANLARI, KONSERLER, OKULLAR, İŞ YERLERİNDE KULLANILABİLİR”
Test cihazlarının bir kişinin kapalı alana girmeden önce kullanılabilmesinin Kovid-19 ile mücadelede çok önemli avantaj sağladığına dikkati çeken Akpınar, şöyle devam etti:
“Yeni eğitim-öğretim döneminde okullarda daha çok kapalı alanlara gireceğiz, kapalı salon programları yapılacak. Diagnovir bu süreçler için çok uyumlu bir cihaz. Çünkü toplu insan trafiğinin yüksek olduğu havalimanları, konserler, okullar, iş yerlerinde kullanılabilir. Sonucunu negatif alanlar rahatlıkla oralarda faaliyetlerine ya da çalışmalarına devam edebilir. Ürünümüzü, sosyal hayatı açma yönünde büyük bir sigorta gibi görüyoruz.”