Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı; Kıbrıs İşitme ve Konuşma Engelliler Vakfı, Kıbrıs Türk Fiziksel Aktivite Derneği, Kemal Saraçoğlu Lösemili Çocuklar ve Kanserle Savaş Vakfı, Thalasemia Derneği, Hasta Hakları Derneği, Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği, Alzeimer Derneği, Kıbrıs Türk MS Derneği, Kıbrıs Türk Zihinsel Engelliler Derneği ve Kıbrıs Türk Diyabet Derneği yetkilileri ile bir araya gelerek görüş alış verişinde bulundu, çeşitli konuları değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Mustafa Akıncı’nın Seçim Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, eşi Meral Akıncı ile birlikte bir araya geldiği sağlık odaklı sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile yaptığı görüşmede, görev süresi boyunca yakın bir diyalog ve dayanışma içinde hareket ettiklerini, halkın takdiri ile göreve devam edeceğine olan inancını ifade ederek, yeni dönemde de bunun artarak süreceğini belirtti.
Beş yıllık dönemde, Kıbrıs sorunu bağlamındaki gelişmeleri özetleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, Ekim seçimlerinden sonra gayri resmi beşli konferansın gerçekleşmesi yönünde BM Genel Sekreteri Guterres’in girişimde bulunacağını vurguladı.
İKİNCİ DÖNEMDE DE BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ
Görev süresi boyunca bağımsız ve tarafsız bir Cumhurbaşkanlığı yürüttüğünü, “yeni dönemde de bunun aynı şekilde devam edeceğini” ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “iç konularla ilgili duyarlılığını da artırarak görevini sürdüreceğini” sözlerine ekledi.
Türkiye ile ilişkileri dost ve kardeş ülke bağlamında ve karşılıklı saygı temelinde yürütmek istediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, sözlerine şöyle devam etti:
NE AZINLIK, NE ALT YÖNETİM
“1989 yılında Ankara ile kardeş şehir ilişkisi kurulduğu zaman Lefkoşa Belediye Başkanı bendim. O zamanki düşüncelerimi Ankara’daki törende de ifade etmiştim. Lefkoşa ve Ankara’nın kardeş şehir ilişkisi gibi Türkiye ve KKTC de aynı kardeşlik anlayışı içerisinde değerlendirilmelidir. KKTC’nin kendi kendine yeten, kendi kendini yönetme becerisine sahip, laik, özgün kimlik ve kişiliği ile kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıya kavuşması gerekir. Böyle bir gelişme Kıbrıs Türk halkı yanında Türkiye’nin de yararınadır.”
Kıbrıs Türk halkının, Rum tarafının azınlığı olarak yaşamak istemediği gibi Türkiye’nin bir alt yönetimi olarak nitelendirilmesini de benimsemediğini belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu nedenle uluslararası hukuk içinde yaşayabilmek ve kendi kimliğimiz ve özgür irademizle gelişimimizi sürdürebilmek için çözüm uğraşlarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
ARAŞTIRMA DEĞİL AKINCI ALEYHİNE YÖNLENDİRME ÇALIŞMASI
Toplantı sonunda, İstanbul’dan bir araştırma şirketi hakkında sorulan soruya karşılık verdiği yanıtta Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle dedi:
“Son günlerde yurttaşlarımızdan sıklıkla aldığımız bilgiler çerçevesinde İstanbul’dan ‘Ada Araştırma’ adında bir kuruluşun telefonla çok sayıda insanımızı aramakta olduğunu anlıyorum. Sorulardan ve devamında kullanılan ifadelerden, söz konusu kuruluşun bilinen yöntemlerle bilimsel bir anket çalışması değil, mevcut Cumhurbaşkanı aleyhine bir yönlendirme çalışması içerisinde olduğu görülmektedir. 0850 ile başlayan telefonlardan yapılan bu aramalara yurttaşlarımızın cevap verme zorunlulukları yoktur. Olağan bir anket araştırması olgusunun çok dışında ve amacı belli bu çabanın da bir işe yaramayacağını, Kıbrıs Türk halkının sanılanın ötesinde bilinçli, ne yaptığını bilen, vicdanlı, vefalı bir halk olduğu gerçeğini de anımsatmakta yarar görüyorum.”