Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’da gerçekleştirilen 28. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın kapanış oturumunda konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle;
Büyükşehir belediye başkanları, il başkanları, kadın kolları ve gençlik kolları ile birebir görüşmemizin bugüne sarkması sebebiyle bu görüşmeleri bitirelim istedim. Az önce bu görüşmeleri bitirebildik, sorunları dinledik ve çözüm için toplu bir toplantıyı ayrıca yaptık. Büyükşehir belediye başkanlarımızın bakanlarımız ile irtibatlarını nasıl devam ettirecekler geliştirecekler bunların üzerinde durduk.
İstişare toplantısının benzerlerini teşkilatımız ve milletvekillerimizle de tekrarlayarak önümüzdeki dönemin yol haritasını belirleyeceğiz.
Samimiyet her iş gibi istişarenin de temel şartıdır. Herkes istişarelerde görüşlerini, tekliflerini ortaya koyacak sonuçta heyetten çıkan karara da tabi olacaktır. Bizim siyasi terbiyemiz bunu gerektirir.
Ekonomi güvenlikle birlikte önümüzdeki dönemde de önceliklerimiz arasında yer alacaktır. Ekonomide Gezi olaylarına kadar tarihi başarılara imza attığımız bir dönem yaşadık. 15 Temmuz darbe girişiminin amacı sadece ülkemizin yönetimini ele geçirmek değildi ekonomimiz de sabote edilmeye çalışıldı. Faiz ve enflasyon üzerinden ekonomimizi çökertmeye yönelik saldırıya uğradık. Bu saldırı elbette sıkıntılara yol açtı ama aynı zamanda ekonomimizin de direncini artırdı.
Ülkemize dayatılan, kur, faiz, enflasyon şer üçgenine karşı nasıl davranmamız nasıl karşılık vermemiz gerektiğini gördük. Ekonomik göstergeler bakımından 2018 yılını yaşadıklarımızı göz önünde bulundurduğumuz zaman herşeye rağmen başarılı bir şekilde geride bıraktık.
Son çeyrekteki küçülmeye rağmen yılı yüzde 2,6 gibi önemli bir büyüme oranıyla kapattık. İhracatımız 168 milyar dolarla tarihimizin en yüksek rakamına ulaştı. Bu yılın ilk çeyreğinde ekonomide dengelenme devam etti. Göstergelere baktığımızda tüm verilen artık olumlu bir yönde yükselişe işaret ettiğini görüyoruz. Güven endekslerinden sanayi üretimine ve kapasite kullanım oranlarına kadar her konuda müspet haberler geliyor. Arada sırada tabi bazı sıkıntılı haberler aldığımızda olmuyor değil.
Şimdi önümüzde seçim gerilimi yaşamayacağımız 4 yılı aşkın bir süre bulunuyor. İhtiyacımız olan yapısal dönüşümleri birer birer hayata geçirmekte kararlıyız. Geçtiğimiz 17 yıldaki tecrübelerimiz bize önümüzdeki 4 yılda çok büyük başarılara imza atabileceğimizin güvenini veriyor. Ekonomide yeni dönemin ilk yol haritasını seçimden hemen sonra açıkladık. Vergi sistemi, tarım, bankacılık ve finans gibi alanlarda bu yıl içinde hayata geçireceğimiz yapısal değişiklikleri kamuoyu ile paylaştık. Öncelikle bankacılık sektörünün sermaye yapısını güçlendirecek ve bunun üzerinden reel kesimin finans imkanını genişleteceğimizi söyledik. Ağustos ayından bu yana yaşanan sıkıntıları çok iyi biliyoruz.
“Ekonomik teröre de teslim olmadık, olmayacağız”
Vatandaşlarımızı rahatlatacak adımları attıkça başımızdaki kara bulutların dağılacağına inanıyoruz. Esasen ekonomide son 9,5 ayda yaşananlar ülkemizin ekonomik gerçeklerinden kaynaklanmış da değildir. Bir dönem sınırlarımızı atılan bombalar sıkılan kurşunlar neyse son aylarda ekonomimize yapılan saldırılar da aynısıdır. Hatta bir ay öncesinde de benzer girişimler oldu. Hemen tedbirlerimizi alıp kimse farketmeden önünü kestik. Silahlı ve diplomatik teröre nasıl teslim olmadıysak ekonomik teröre de teslim olmadık olmayacağız.
Geçtiğimiz zorlu sınamalar bize büyük ve güçlü Türkiye inşasından asla taviz veremiyeceğimizi tekrar hatırlatmıştır. Bir kez daha gördük ki ya olacağız ya öleceğiz bunun başka yolu yok. Kritik virajları inşallah geride bıraktık ve potansiyelimizi yeniden hayata geçirebileceğimiz bir iklime girdik. Önümüzdeki aylarda da bizi rahat bırakmayacaklar bunu da biliyoruz. Güvenlik siyaseti ile ekonomik ilişkilerin kasıtlı olarak birbiri ile çatıştırıldığı bir dönemden geçiyoruz. Son 6 yıldır özellikle de 24 Haziran seçimlerinden bu yana yaşadıklarımız bize saldırılarla nasıl mücadele edeceğimizi de göstermiştir. İnşallah bundan sonra herşey daha kolay olacaktır.
Buradan tüm vatandaşlarımızdan özellikle iş dünyamızdan yatırımcılarımızdan sanayicilerimizden ticaret erbabımızdan bir ricada bulunmak istiyorum. Onları George, Hans onlar buralara getirmedi onları bu millet buralara getirdi. Şu anda bu ülkeyi biz yönetiyoruz biz bu ülkede yatırımcımızın, girişimcimizin karşısında değiliz. Ama bu milletin karşısında olanlar da bilsinler ki onlar da bizi karşılarında bulurlar. Her türlü desteği veren biziz ve ülkemizde teşvik bölgelerini onların emrine veren biziz ve 6 ayrı bölgede her türlü desteği bugüne kadar verdik veriyoruz bundan sonra da vereceğiz.
“CHP yönetimi başka, CHP’ye oy veren vatandaşlarımız başkadır”
CHP yönetimi başkadır, CHP’ye oy veren vatandaşlarımız başkadır. Bunu birbirinden ayıralım. Türkiye’de özellikle yerli ve milli olan her şeye yönelik linç kampanyası söz konusu olduğunda kimse CHP’nin eline su dökemez.
“Birileri 2023 hedeflerimizi hayal gibi göstermeye çalışıyor”
Birileri ısrarla 2023 hedeflerimizi bir hayal, bir serap gibi göstermeye çalışıyor. Halbuki biz hep birlikte bu hedeflere inanıp çalışırsak 2023’te çok daha ötesine geçmemiz mümkündür.
Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırı
Biz saldırıyı açık bir dille kınadık. Biz, şehit yakınlarının ve koskoca bir ilçe halkının taciz edilmesine, tariz edilmesine, terörist ithamına ve hakarete maruz kalmasına karşı çıkıyoruz.