Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Serdar Denktaş, kendisinin diğer adaylardan daha samimi olduğunu belirterek, önümüzdeki haftadan itibaren halkla sosyal medya üzerinde canlı olarak görüşeceğini ve vatandaşlardan gelen soruları yanıtlayacağını belirtti.
Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Serdar Denktaş, BRT ekranlarında Pembe Paşaoğulları’nın sunduğu 18. Saat programında açıklamalarda bulundu.
Seçim ofisinden verilen bilgiye göre, “Vatandaş sağlık ve geçim derdindedir” diyen Denktaş, “İnsanımızda yeniden bir kuşku, korku vardır. Girne çarşısında in cin top oynamaktadır. Dereboyu’nda, Gazimağusa’da kapanan işyerleri ortadadır. Kiralık mağazaların arttığını herkes görebiliyor. Buna daha Güzelyurt, Lefke ve İskele gibi nispeten ekonomik hareketliliğin daha düşük olduğu yerleri hiç katmıyorum. Oralarda daha da kötü bir durum var. İnsanımız bu dert içerisindeyken bizim seçim gailesi içerisine girmemiz çok hoş karşılanmıyor. Şimdi yine görüyorum ki bu salgın büyüyerek devam ederse seçimin ertelenmesi gündeme gelebilir” dedi.
Denktaş, “Benim diğer adaylardan farkım samimi olmamdır. Olmayacak şeyleri vaat ederseniz ben bile inanmam. ‘Tanınma, ya da federasyonu gerçekleştireceğim’ vaatleri samimiyetten uzaktır. Ben bunları vaat etmiyorum. 30 yıllık siyasi hayatımda kazandığım tecrübe ve dik duruşum, beni diğer adaylardan farklı kılıyor” şeklinde konuştu.
“Siyaset dışında birisiydim siyaseti abim yapıyordu” ifadelerini kullanan Denktaş, “Onu trafik kazasında kaybettiğimiz gece son nefesini vermeden önce kendisine, ‘Bıraktığın yolda devam edeceğim’ diye yeminde bulunmuştum. O yeminin devamını getirdim ömrüm boyunca. Abim yaşasaydı ben siyasetin dışında kalacaktım, belki çok da mutlu olurdum. Ancak onun kaybıyla birlikte kendimi siyasetin içerisinde buldum. Onun için siyaset tercihim değil kaderimdir. Siyasete girdikten sonra da en iyisini yapmaktan geri durmadım” diye konuştu.
Denktaş açıklamalarına söyle devam etti;
“Beni eleştirenler önce hesap hatası yaptıklarının farkında olsunlar. 3 parti 26 ile yeni bir koalisyon kuracak. Üçü anlaşacak, birini destekleyecek ve o kişi seçildikten sonra ne olacak, sayı düşecek 25’e ve erken seçime gidilecek. Dışarıdan milletvekili olmayan bir aday üstünde anlaşın çünkü 26 zordur. Kısa süreli gider, çünkü hükümette 26 Başbakan olur. Döndüm baktım kendi aralarında bir anlaşma yok, o zaman tecrübe ve birikim olarak halkı kucaklamak adına 5 yıl sonrasını geri çekerek aday oldum. Şu anda mevcut hükümette 30’a dayalı bir oran var. Geçmiş hükümet, biri diğerini Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destekleyeceğim dediği için bozuldu. Sonra söz veren cırıladı ve ben aday olacağım dedi. İki adaydan biri seçilse daha 30 milletvekili 29’a düşer. Bunu göremeyip vatandaşı bu kaos ortamı içerisine sürüklemeye çalışanlara başından söyledim.”
Denktaş, “Halen günlük harcama ve borçlanma ile seçim çalışmalarını yürütüyorum. Bir takım rakamlar duydum bütçemle ilgili, hepsi yalan dolan. Şu anda kendi gelirlerimizle karşılayabiliyoruz. Ancak bir nokta gelecek ki borçlanma ile süreci tamamlayacağız. Çok büyük bir harcama ortaya koymam mümkün değildir” dedi.
Gelen soruları da yanıtlayan Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Serdar Denktaş, şu ifadelere yer verdi;
“Sosyal medyada halkla buluşuyorum. Geçmişte halk kürsüsü oluşturarak gelen sorulara cevap vermekteydim. Şimdi gelecek haftadan itibaren haftanın belli günlerinde canlı yayında halkın sorularına cevap vereceğim. Şu anda adaylardan beni uygulamada da, söylemde de taklit edenler var. Demek ki doğru bir şey söylemişim. Yakın zamanda belki halktan, belki de kampanya ekibimizden yeni sloganımız çıkacak.
Giderek Anadolu ile bağımız zayıflamaktadır. Bunu ortadan kaldırabileceğime de yürekten inanıyorum. Anadolu insanına yaklaşımım konusunda kimse tek bir söz söyleyemez. Kıbrıs Türk halkının hakkını da savundum diye bir istememezlik varsa, bunu da karşılıklı konuşmamız lazım. Ben hangi hakkı korurken hangi Türkiye hakkına halel getirdim, birinin bunu bana söylemesi lazım. Çok daha sevgiye ve saygıya dair ilişki oluşturabilirim. Türkiye düşmanım değil ki… Oturur onunla da konuşur uzlaşırım. Bunun olmaması mümkün değildir.
Ak Parti’den bir grubun, kendilerine söylenenlerden ya da giden raporlardan dolayı benden bir uzak duruşu var, bunu inkar etmedim. Nedenini ben bilmiyorum. Çok sordum ama öğrenemedim. Seçilirsem o zaman karşı karşıya gelip çok daha samimi bir ortamda neydi sorun diye sorabilirim. O anda cevap vermeyebilirler ama o zaman da soğukluk ortadan kalkar ve iki Cumhurbaşkanı olarak hedefi müştereken belirleyerek yola devam edilir. Hayatımda Türkiye’ye yönelik düşmanca bir tavırda bulunmadım, kimse bunu da iddia edemez. Ben bir Kıbrıslı Türk ve siyasetçi olarak kimseyle kavga etmem, ancak kendi halkımın çıkarını korumak sonuna kadar görevimdir. Ben hep dik dururum, boyun da eğmem kimseye bu benim karakterimdir. Verilen izahat makul ve kabul edilebilir ise bunu kabul ederim. Bu nedenle kimse bana ‘Serdar Anadolu ve Türkiye’yi sevmiyor’ diyemez.
Hepimiz Anadolu’dan geldik. Benim soyuma baktığımızda Konya Karaman’dan gelmişiz. Kız alıp kız vermişiz. Neyin tartışmasını yapıyoruz. Anavatan kelimesi nereden çıktı, hiçbir faydası var mı? Bir şiirin 1951 yılında yarattığı etkidir. O günden beri de kullanıldı. Bırakalım artık bu kavgaları.”