Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası, Covid-19 salgınına yönelik olarak hükümet tarafından önlemler alınmış olsa da, birçok önlemde ve özellikle uygulamada geç kalındığını savundu.
Yazılı açıklamasında, krize liderlik yapması gereken Sağlık Bakanlığı’nın tam organize olamadığını, yetersiz tedbirlerle büyük bir kargaşa içerisinde olduğunu savunan Oda Başkanı Ahmet Özant, “Halka ‘panik yapmayın’ diyen kurum kendi içinde büyük bir panik havasıyla krizi yönetmeye çalışıyor” dedi.
Özant, “Biz Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası olarak, Sağlık Bakanlığını toplum ve sağlık çalışanları olarak uyarıyoruz. Lütfen toparlanın yardım alın ve krize liderlik yapın. Biz size her türlü yardıma hazır olduğumuz gibi gerektiğinde uyarılarımızı da yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Özant, Bakanlar Kurulu’nun Covid-19 tedbirleri ile ilgili ilk açıklamalarında Karantina Hastanesi olarak Mağusa Devlet Hastanesinin kullanılacağının açıklandığını ancak birkaç gün sonra yapılan toplantıda ise “sağlık örgütlerinin tüm uyarılarına rağmen ve Bakanlar Kurulu kararı hiçe sayılarak” Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinin Karantina Hastanesi olması yönünde karar alındığını belirtti.
Özant, “Bu bir skandaldır. Bu uygulamayla, Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesinde tedavi gören, Diyaliz hastaları, Yeni doğan ünitesinde bebekler,onkoloji hastaları ve yoğun bakım hastaları, tedavileri devam etmek zorunda olan diğer kronik hastalar riske atıldı. Sağlık Meslek Örgütleri olarak bizler Nalbantoğlu’nun Karantina Hastanesi yapılması konusunda ısrarcı olunacaksa mutlaka orda bulunan yatılı hastaların acilen bir hastane bulunup önceden boşaltılması gerektiği konusunda hemfikirdik. Ancak bu yapılmadı” dedi.
Dün Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin Pandemi Hastanesi olarak ilan edildiğini ve dün akşam Burhan Nalbanoğlu Devlet Hastanesinde yatılı tedavi gören Covid 19 dışındaki hastaların telaşla taşınmasına başlandığını savunan Özant, şunları ifade etti:
“Zamanında hızlı alınamayan ve yap-boza dönen bu kararla da birçok hastanın hayatı tehlikeye atıldı, bütünlüklü tedavilerinde risk alındı.Kamu Sağlık çalışanlarının tümü riske atılmadan ve verilen hizmetler aksatılmadan rotasyonlarla sağlık çalışanları dinlendirilerek çalışma düzeni oluşturulabileceğini günler öncesinden dile getirdik ve geçtiğimiz hafta boyunca bu uygulandı. Ancak dün göreve gelmeyen sağlık çalışanlarının maaşlarından kesileceği tehdidiyle tüm çalışanlar göreve çağrılarak küçücük odalarda bekletilerek bulaş riskiyle karşı karşıya bırakıldı.”
Diş Hekimlerinin ağız ortamında yüz yüze 20-30cm mesafede çalışan sağlıkçılar olarak en büyük risk grubunda olduğunu, dolayısıyla Diş Hekimleri Odası olarak 5 Mart’ta yaptıkları duyuru ile acil vakaları belirlediklerini anımsatan Özant, meslektaşlarına bu vakaların dışında hasta bakmamalarını önerdiklerini söyledi.
Özel çalışan diş doktorlarının bu çağrıya büyük oranda uymasına rağmen Kamu Hastanelerinde hastaların bilgilendirilmemesine bağlı olarak ve meslektaşlarının korunma ekipmanları olmaması nedeniyle zaman zaman hasta ile hekimlerin karşı karşıya kaldığını vurgulayan Özant şunları kaydetti:
“Şu anda Kamuda çalışan hekimlerimiz hastalara sadece reçete yazabilmektedirler. Bakanlık bir an önce gerekli ekipmanları sağlamalı ve gerçekten ihtiyaç duyan Acil Diş hastalarına tedavi hizmetlerinin verilmesini hem kamuda hem özelde sağlamalıdır.
Bu zor günlerde el ele vererek bilgi paylaşımıyla ve de ortak akılla kararlar almamız gerekirken maalesef Sağlık Bakanlığı kendi içinde bir biriyle kavga eden bir kurum görüntüsü sergilemiştir. Sağlık Bakanlığı ve Hastane yönetimleriyle yaşanan kopukluk ise olaya tuz biber ekmiş, karar alma mekanizmalarını daha da zora sokmuştur. Cumhurbaşkanlığından yapılan yardım çağrıları da karşılıksız kalmıştı.
(BRT/TAK)