“DOĞU AKDENİZ’DEKİ GELİŞMELER ENDİŞE VERİCİ BOYUTA ULAŞTI”
“MEB ÇAKIŞMASI SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN TÜM TARAFLARIN KATILACAĞI BİR KONFERANS İÇİN YAPILAN ÇAĞRILARA KULAK VERİLMELİ”
Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP- YG) Genel Sekreteri Mehmet Davulcu, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin endişe verici boyuta ulaştığını kaydetti ve Doğu Akdeniz’e sahili olan ülkelerin Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) belirlenmesinde izledikleri yöntemin sıcak çatışmayı gündeme getirdiğini belirtti.
Davulcu, Doğu Akdeniz’de MEB çakışması sorunlarının çözümü için tüm tarafların katılacağı bir konferans için yapılan çağrılara kulak verilmesi ve en kısa zamanda müzakere masası etrafında bir araya gelinip ortaya çıkan sorunların iyi niyetle ele alınıp çözüme kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
Davulcu yazılı açıklamasında, Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerin birçoğunun MEB’lerinin kesiştiğini belirtti ve bu gibi kesişme durumlarında izlenmesi gereken yolun taraf ülkelerin masa başında bir araya gelip konuya müzakere yoluyla çözüm üretmesi olduğunu kaydetti.
Bu noktada iyi niyet ve karşılıklı olarak diğerinin haklarına saygının esas olması gerektiğini de vurgulayan Davulcu, şunları kaydetti:
“Kıbrıs Cumhuriyeti adına Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın MEB belirleme konusunda Kıbrıslı Türk Toplumu adına KKTC’nin hak ve çıkarları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin haklarını yok sayan bir tutum izlediği görülmektedir. Bu yanlış bir tutumdur ve kimseye yararı yoktur. Doğu Akdeniz’deki MEB çakışmalarının çözüm şekli askeri güç kullanma veya savaş tehdidi olmamalıdır. Savaşın tüm taraflar için yıkım olduğu gerçeği asla göz ardı edilmemeli, çakışmalardan doğan sorunlar diplomasi ve müzakere yoluyla çözülmelidir.”
Rum Yönetiminin Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla Fransa’dan askeri destek talep ederek Kıbrıs’a savaş uçağı getirtmesinin son derece yanlış ve tehlikeli bir yaklaşım ve kabul edilemez olduğunu belirten Davulcu, “Anastasiadis yönetimin Kıbrıs sorunu bağlamında garantörlük sistemine karşı çıktığı ve kaldırılmasını talep ettiği dikkate alındığında, Fransa’ya yeni bir garantör rolü yüklemesi çok ciddi bir çelişki olarak ortadadır. Benzer şekilde Türkiye ile Yunanistan’ın bölgeye askeri unsurlar göndermesi de sakıncalı bir yaklaşım olmuştur” ifadelerini kullandı.