Venezuela, hızla dünyanın en büyük mülteci krizinin merkezi haline geliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 2020’nin sonuna gelindiğinde 6,5 milyon Venezuelalının zorla yerlerinden edilmiş olacağı tahmin ediliyor.
Bugüne kadarki en büyük küresel mülteci krizine sebep olan Suriye savaşı, 2018’de 6,7 milyon yerinden edilmiş kişiyle zirveye ulaştı. Yeniden yerleştirme programları devam ediyor ve bu sayının yıl sonunda 5,6 milyona düşürülmesi, önümüzdeki yıla kadar da azalması bekleniyor.
Bu konuda başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere Batılı devletler elini taşın altına koymazken, Türkiye 3 milyondan fazla Suriyeli sığınmacıya güvenli bir yuva oldu.
Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve son olarak da Barış Pınarı harekatları ile uluslararası hukuktan doğan meşru haklarını kullanan Türkiye, güney sınırında terörün kökünü kuruttu ve Suriyelilerin ülkelerine dönüşü için bir süreç başlattı.
Suriyeli mülteci ve mülteci benzeri durumda olanların sayısı, iç savaşın başladığı 2011’den bu yana yükselirken, Venezuelalı mülteci sayısı da, bölgedeki insani yardım kuruluşlarının hazırlığını test ederek hızla arttı.
Uzmanlar, Suriye krizine kıyasla, Venezuela’daki durumun gıda ve tıbbi yardım yetersizliği nedeniyle yüz binlerce kişinin hayatını riske soktuğunu vurguluyor.
BM: 4,7 milyon Venezuelalı ülkesini terk etti
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, 4,7 milyon Venezuelalının ülkesini terk ettiğini açıkladı.
İsviçre’de BM Cenevre Ofisi’ndeki 47 üyeli BM İnsan Hakları Konseyinde konuşan Bachelet, Venezuela’daki insan hakları durumuna şu sözlerle vurgu yaptı:
“Venezuela’daki BM’nin Mülteci ve Göçmen platformu, 4,7 milyon kişinin ülkeyi terk ettiğini tahmin ediyor ve bu sayının 2020 sonuna kadar 6,5 milyona ulaşacağını öngörüyor.”
30 Nisan’da ne olmuştu?
Dünya Bankasının 2017 verilerine göre, yaklaşık 32 milyon nüfuslu Venezuela, yılbaşından beri büyük bir siyasi kriz içinde.
Muhalefet, 30 Nisan’ın ilk saatlerinde askeri ve sivil bir darbe girişimi başlattı.
Muhalif Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido ve ev hapsini ihlal ederek La Carlota Hava Üssü’nün karşısındaki Altamira Köprüsü üzerine giden muhalif lider Leopoldo Lopez, bir grup askerle Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu devirmek isteyerek, halkı sokağa çağırdı.
Muhalifler, bu çağrı üzerine ülkenin birçok kentinde sokağa çıktı. Gösteriler daha sonra, özellikle Caracas’taki La Carlota etrafında şiddet eylemlerine dönüştü.
Maduro taraftarlarının da sokağa çıkıp devlet başkanlığı sarayı Miraflores etrafında toplandığı günün sonunda, Lopez, önce Şili ardından İspanya Büyükelçiliğine kaçtı. Guaido ise bir video mesajla ortaya çıktı ve halkı yeniden sokağa çağırdı.
23 Ocak’ta, 30 gün içinde ülkeyi seçime götürmek için kendini geçici devlet başkanı ilan eden ve şimdiye kadar seçim kararı almayan Guaido, başta ABD olmak üzere birçok Batı ve Latin Amerika ülkesi tarafından tanındı.
Kaynak: UNHCR, AA, TRT Haber
Grafik: Şeyma Özkaynak