Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 74. Genel Kurulu kapsamında düzenlenen özel panelde Türkiye’nin “Sıfır Atık” tecrübesini katılımcılarla paylaştı.
Emine Erdoğan, BM Genel Kurulu kapsamında düzenlenen “Sürdürülebilir Atık ve Kaynak Yönetiminde Problemler ve Çözümler: Sıfır Atık’la İlgili Ulusal Girişimler Neden Önemli?” başlıklı panele katıldı.
Panele Emine Erdoğan’ın yanı sıra Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın eşi ve Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın eşleri, KKTC, Tayland, Irak, Bulgaristan, Somali, Litvanya, Norveç, Yunanistan ve Fas liderlerinin eşleri ve Ürdün Prensesi Dina Mired katıldı.
Emine Erdoğan, buradaki konuşmasında, “Her çağ kendine has trajediler üretiyor. Yaşadığımız çağı, teknoloji ya da bilgi çağı olarak nitelesek de aslında bir plastik çağında yaşıyoruz. Ne yazık ki plastikler dünyamızı sarmış durumda. Şöyle bir durup düşündüğümde, bu yüzyılın en hüzünlü fotoğraflarından birinin, plastik atıklara dolanmış, deniz kaplumbağaları olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.
Sürdürülebilir yaşamın, toprağın, suyun, iklimin ve biyoçeşitliliğin korunması ile mümkün olduğuna vurgu yapan Emine Erdoğan, sorunun sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de etkilediğinin altını çizdi.
“Plastik çoktan hayatımızın bir parçası olmuş durumda”
Emine Erdoğan, yakın zamanda Colorado ve Fransa’da yapılan bazı çevre çalışmalarını anlatarak, “Plastik içtiğimiz suyun, soluduğumuz şu havanın bile çoktan bir parçası olmuş durumda. Sularda yekpare yüzen plastik atıklar, okyanusun tuzlu suyu, kuvvetli dalgalar ve atıkların kayalara çarpmasıyla, mikro parçalara ayrılıyor. Dolayısıyla insan yerleşkesinin olmadığı sahillerde dahi artık, plastik atık bulunuyor” ifadesini kullandı.
Mikro plastiklere toprakta, solunan havada, içilen suda, besin zincirinin her bir halkasında maruz kalındığına işaret eden Emine Erdoğan, “Mikro plastiklerin havada rüzgarla birlikte 100 kilometre mesafe kat edebildikleri tespit edilmiş. Kısacası, toprakta, soluduğumuz havada, içtiğimiz suda, besin zincirinin her bir halkasında, mikro plastiklere maruz kalıyoruz. Bu durum, artık bir kent kirliliğinin çok ötesinde. Dünyanın bir ucundan atılan plastikler, bambaşka yerlere seyahat edebiliyor. Çevre krizi çok yüksek dozda alarm veriyor” uyarısında bulundu.
Emine Erdoğan, dünyanın her yerinde çevre krizinin önlenmesi için tedbirler alındığını anımsatarak, “Bazı tedbirler almak yanında dünyanın vicdanına da seslenmemiz gerektiğine inanıyorum. Çevre krizi dediğimiz şey en nihayetinde yaşam tarzımızın, üretim biçimlerimizin, yani özü tüketime dayanan bu dünya düzeninin bir bedelidir. Biz, bu bedelin etkilerini tersine çevirmek için 2017’de Türkiye’de sıfır atık hareketini başlattık” diye konuştu.
“Deniz çöpü izleme çalışmalarımıza titizlikle devam ediyoruz”
Bu projenin ilk adımlarını Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve bakanlık binaları gibi kamu binalarında attıklarını belirten Emine Erdoğan,”Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın üstün gayretleriyle, sıfır artık hareketi, ülke genelinde hızla yayıldı. Belediyelerimiz işi titizlikle ele alıyor. Bilhassa okullarda, çocukların çevre bilincini kazanmalarını sağlayacak etkinlikler art arda gerçekleştiriliyor. Atıklardan sanat eserleri vücuda getiriliyor. Yani toplumca bir seferberlik halindeyiz” şeklinde konuştu.
Emine Erdoğan, 3 ay önce sıfır atık mavi projesinin lansmanını gerçekleştirdiklerini anımsatarak, “Akdeniz’e kıyısı olan bir ülke olarak burada yaşanan kirliliğe karşı da ziyadesiyle hassas olduğumuzu belirtmek isterim. Ülke olarak deniz çöpü izleme çalışmalarımıza, uluslararası sözleşmeler çerçevesinde, titizlikle devam ediyoruz. Bu konuda hazırladığımız raporlar, Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanıyor” ifadesini kullandı.
Yazar Yaşar Kemal’in, “Yaşam umutsuzluktan umut üretmektir. İnsan, umutsuzluktan umut üreterek bugüne gelmiştir.” ifadesini hatırlatan Emine Erdoğan, “Yani daha gidecek çok yolumuz var. İnsanoğlunun kabiliyetleri arasında karanlıkları aydınlığa çevirmenin de olduğuna inanıyorum. 2050’de, tahmin edildiği üzere okyanuslarda balıktan çok plastiğin yüzecek olması kaderimiz olmamalı” dedi.
“Her türlü iş birliğine açığız”
Emine Erdoğan, sıfır atık çalışmalarının şimdiden meyvelerini vermeye başladığını dile getirerek şöyle devam etti:
“Biz ülke olarak tüm dünya çocuklarına, yaşanabilir bir gelecek inşa etmekte her türlü iş birliğine açığız. Çevre krizinin aşılmasında, ülkeler arasında var olan tüm sınırların, kalkması gerektiğini düşünüyorum. BM 74. Genel Kurulu çerçevesinde ele alınan iklim değişikliği zirvesinin önemli kararlara vesile olmasını diliyorum. Deniz çöpleri ve mikro plastikler üzerine yeni bir uluslararası sözleşmenin hazırlanmasını acil görüyorum. Bu konuda düşünmek, konuşmak, rapor hazırlamak değil, eyleme geçme vaktidir.”
Katılımcıları en yakın zamanda Türkiye’de ağırlamak istediğini belirten Erdoğan, “Yağmur damlalarının berrak olduğu, yeryüzü sularının masmavi kaldığı bir gelecek umuduyla, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” ifadesiyle sözlerine son verdi.
BM Habitat İcra Direktörü Maimunah Mohd Sharif, BM Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı ve Columbia Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma Merkezi Direktörü Profesör Jeffrey D. Sachs, BM Çevre Programı Genel Sekreter Yardımcısı ve New York Ofisi Direktörü Satya S. Tripathi, Dünya Sağlık Örgütü Halk Sağlığı, Sağlığın Çevresel ve Sosyal Belirleyicileri Birimi Direktörü Dr. Maria Neira da panelde birer konuşma yaptı.
Konuşmacılar, tüm dünyanın çözüm aradığı bir konuda bir Cumhurbaşkanı eşinin somut katkı sağlamasının son derece önemli olduğunu vurgulayarak Emine Erdoğan’a liderliği için teşekkür etti.
Kaynak: AA