Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, Eczacılar Birliği’ni ziyaret etti.
Ziyarette konuşan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamının artık içerideki ve dışarıdaki tüm konularda daha aktif olmak zorunda olduğunu söyledi.
Erhürman konuşmasına şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanlığı makamı artık içerideki sorunlarla da ilgilenmeli. Hükümetlerin kısa ömürlü olmalarından dolayı, orta ve uzun
soluklu projeler yapılamıyor. Bir örnek verecek olursak, Sayın Akıncı’nın 5 yıllık görev süresince 5 başbakan değişti. Bu şartlar ve koşullarda uzun soluklu projelerden bahsedemezsiniz. Hükümete kim gelirse gelsin, birkaç ay sonra düştü-düşecek söylemleri başlar. 10-15 aylık hükümet dönemlerinde ciddi adımları da atamazsınız. Bizim istikrara ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanlığı’nın 5 yıllık istikrarlı, kesintisiz, koalisyon ortaksız, erken seçimsiz bir dönemi vardır. Cumhurbaşkanı bu 5 yıllık döneminde, içerideki olaylarla da ilgilenmek zorundadır. Liderlik yapmak zorundadır. Bunun için de yeterli anayasal yetkisi vardır.”
“Eczacılıkla ilgili politikalar, devlet politikası olmak zorundadır. Sporla ilgili yapılan bütün şûralarda gündem, sporun devlet politikası olmasıdır. Eğitim de devlet politikası olmalıdır. Yani hükümetler değiştiği zaman o politikalar değişmemeli. Hangi hükümet gelirse gelsin, o hükümet uygulamalı. Bunun Türkçedeki karşılığı istikrardır.
Biz de bu istikrarı sağlamak istiyorsak, bu işin içinde Cumhurbaşkanı olmadığı takdirde biz bunu başaramayacağız. Cumhurbaşkanı eğer toplum lideriyse bu işlerin de gailesini çekmek zorundadır.”
“Cumhurbaşkanlığı makamı artık çok daha aktif olmak zorundadır. Önceliğimiz Kıbrıs Sorunu’nun bir an önce çözülmesidir. Bunun için de canla başla çalışmamız gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci bittikten sonra biz 5’li konferansa hazırlıklı gitmek için çalışacağız. Biz tüm tarafların masaya nasıl ve nelerle geleceğini önceden bilerek, o masaya sonuç almak için oturacağız. Anastasiadis’in siyasi eşitlik gibi daha önceden onlarca kez konuşulmuş bir konuyu öne sürerek o masadan kalkmak gibi niyeti var mı yok mu, onu bileceğiz ve öyle gideceğiz. Neden? Çünkü biz artık bu konferanstan çözümün kapısını aralayarak çıkmak istiyoruz. O yüzden çok ciddi bir hazırlık evresine ihtiyacımız var.”
“Bizim tüm çözüm çabalarımıza karşın yine de arzu ettiğimiz çözüme ulaşamazsak, o zaman da çözüme hazırlanmak ve çözüme kadar kendi ayaklarımız üzerinde durmak için çalışmalıyız. Çünkü biz eğer dik durmak istiyorsak, öncelikle kendi ayaklarımız üzerinde durabilmelyiz”.
DB/MAİL
