Erhürman:Güney Kıbrıs’la da Türkiye’yle de sağlıklı ilişkiler kurmalıyız

Erhürman:Güney Kıbrıs’la da Türkiye’yle de sağlıklı ilişkiler kurmalıyız

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Tufan Erhürman, Cengiz Topel Endüstri Meslek Lisesi, Lefke İstiklal İlkokulu, Gaziveren Spor Kulübü, Gemikonağı Ecevit Caddesi esnafı ve bazı iş yerlerini ziyaret etti.

CTP’den yapılan yazılı açıklamaya göre, ziyaretlerinde konuşan Erhürman, memleketin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini söylerken, bu sıkıntının bir kısmının içeriden, bir kısmının ise dışarıdan kaynaklandığını vurguladı. Erhürman Kıbrıslı Türklerin ancak kendi ayaklarımız üzerinde durursa Güney Kıbrıs’la da Türkiye’yle de sağlıklı ilişki kurabileceğini de vurguladı.

Ortadoğu’da ve Doğu Akdeniz’de ciddi bir karmaşa bulunduğunu ve bunun kendilerini de tedirgin ettiğini kaydeden Erhürman, özellikle adanın güney tarafında hidrokarbonun çıkmasıyla beraber birçok büyük devletin gözünün adaya çevrildiğini belirtti.

Erhürman şöyle konuştu: “Amerika, Fransa, İtalya, İsrail buralarda. Bütün bu büyük devletlerin hepsi buralarda aktör haline geldi ama biz baştan beri buradaydık. Kıbrıslı Türklerin sözü ve sesi, şu anda hidrokarbon konusunda duyulamıyor. Kıbrıs sorunu çözülmeden bu hidrokarbonun çıkarılıp da kullanılması gündeme gelirse, bunun bölgeyi ciddi bir çatışma ortamının içerisine hapsedebileceği endişemiz de var.”

Son iki yıldır Türkiye’yle imzalanan mali ve ekonomik protokollerin iflas etmiş durumda olduğunu, ülkeye dışarıdan para akışında ciddi bir daralma olduğunu dile getiren Erhürman, “ 2019 yılında Türkiye’den buraya gelip de altyapı için kullanıma açılan para sadece 9 milyon 400 bin TL ile sınırlı. Girne’de bulunan mendireğin tamiri için bile 10 milyon TL’ye ihtiyaç var. Yani Türkiye’den 2019 için gelen para, mendireğin tamirine bile yetecek miktarda değil. Ama biz yollarımızdan şikayetçiyiz, Güzelyurt-Lefke yolu hala tam istediğimiz noktada değil. Hastaneler ve okullar için de paraya ihtiyacımız var. Bu sorunlar karşısında bizim kendi ayakları üzerinde durabilmemiz ve kendi yatırım bütçemizi yaratabilmemiz gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığının bugüne kadar bu memlekette, müzakerecilik makamı olarak, “Cumhurbaşkanı müzakerecidir, başka da bir iş yapmaz” diye algılandığını ifade eden Erhürman, “Oysa biz şunu söylüyoruz; biz Kıbrıs sorununun bir an önce çözümünü istiyoruz. Bu hidrokarbon sürecinin, Kıbrıs sorununun çözümünü motive edeceğini düşünüyoruz. Kıbrıslı Rumlar’ın kendileri bile bu hidrokarbon çıktığı zaman nasıl bunu Avrupa’ya satacaklar diye düşündüklerinde, en verimli yol Türkiye üzerinden Avrupa’ya yayılmasıdır” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin ardından iyi bir şekilde hazırlanıp hemen bir 5’li konferansa gideceklerini, tüm taraflarla diplomasi çatısı altında iyi bir ilişki içinde olmaları gerektiğini söyleyen Erhürman, “ Bir daha 5’li konferansa gidip, bir daha çözümü bulamadan o masadan kalkmayalım. Biz 2004’te Annan Planı’na ‘evet’ dedik. Kıbrıslı Rumlar ‘hayır’ dedi. 2017’de Crans Montana’ya gittik, yine biz çözüm irademizi ortaya koyduk. Sayın Anastasiadis kalktı masadan ve ‘siyasi eşitliği halkıma anlatamam’ dedi. Şimdi bir daha 5’li konferansa gitmek istiyoruz ama bu defa bitirelim istiyoruz” dedi.

Türkiye’yle görüş ayrılıkları olabileceğini, kendileri hükümetteyken de bunu yaşadıklarını dile getiren Erhürman, görüş ayrılıkları yaşadıkları için ekonomik ve mali protokolü imzalamadıklarını anlattı. Erhürman şunları kaydetti:

“Görüş ayrılıklarımız olabilir ama o 5’li konferans masasına oturduğumuzda, çözümü istiyorsak Türkiye’yle diplomatik ilişkilerimizi kurmamız gerekir. Mesela Türkiye o masaya oturduğunda garantiler konusunda ne diyecek, bilmemiz gerekir ki o masada neyi müzakere edebileceğimizi öngörelim.”

Çözüm iradelerine rağmen yine de çözüm gerçekleşmezse Kıbrıslı Türkler’in, Avrupa Birliği’yle yine mi doğrudan ticaret yapamayacağını soran Erhürman şöyle konuştu:

“ Yine mi Kıbrıslı Türkler Yeşil Hat üzerinden işlenmiş gıdalarını Güney’e satamayacak? Yine mi Kıbrıslı Türkler direkt uçuş sorununu aşamayacak? Yine mi Kıbrıslı Türk sporcular uluslararası alanda mücadele edemeyecek? Bunları kabul etmemiz artık mümkün değil. Bunları BM Genel Sekreteri de söylüyor. Biz bunları aşmalıyız. Biz bu ülkede parayı turizmden, yükseköğrenimden, ürettiğimiz malları satarak kazanıyoruz. O yüzden önümüzdeki engelleri kaldırmalıyız. Biz ancak kendi ayaklarımız üzerinde durursak Güney Kıbrıs’la da Türkiye’yle de sağlıklı ilişki kurabileceğiz. Dünyayla ilişki kurabilecek tek makamımız Cumhurbaşkanlığı makamıdır.”

(BRT/MAIL)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir