Suriye ordusunda 2 buçuk yıl askeri fotoğrafçı olarak çalıştı. Esed rejiminin muhaliflere uyguladığı sistematik işkenceleri fotoğrafladı. Çocuklar, kadınlar ve erkeklerin aç bırakıldığı ve katledildiği fotoğrafları taşınabilir belleklere yükledi.
Sezar kod adlı Suriyeli:
“Fotoğrafları çekmek ve yüklemek için saatlerce çalışırdım. Hislerimi gizlemek zorundaydım. Gözümden tek damla göz yaşı akmaması için dua ederdim. Eğer bir damla göz yaşı görürlerse, onlara yakınlık duyduğumu gösteren en ufak bir yüz ifadesi görürlerse, beni ve ailemi öldürürlerdi.”
Yaklaşık 55 bin fotoğrafı, titiz bir planla ülke dışına kaçırdı. Tüm dünya böylece Suriye’de işlenen insanlık suçuna tanık oldu.
Suriyeli fotoğrafçı, işkence ve ölümlerin sürmesine tepki gösterdi
Sezar kod adlı Suriyeli, bir kez daha Amerikan CNN kanalına konuştu. 2014’te dünyayı ayağa kaldıran o fotoğrafların, Esed rejimine bir yaptırımı olmamasından şikayet etti.
Fotoğrafçı, “Biraz hayal kırıklığı içindeyim. Aynı zamanda da öfkeliyim. Çünkü rejimin yaptıklarını ifşa ettikten sonra gerçek bir eyleme geçilmedi.” dedi.
Sezar, Rejim güçlerinin işkence ve cinayetlerini arttırarak sürdürmesine tepki gösterdi. Amerikan Kongresi’nden yetkililerle görüşen Sezar, bunun Washington’a son ziyareti olduğunu umduğunu söyledi.
Suriye İnsan Hakları Ağı’na göre, rejim güçleri, 2011’den bu yana 14 binin üzerinde insanı işkence ile öldürdü. 128 binden fazla kişi ise Esed’in hapishanelerinde hala tutuklu ya da kayıp.
Kaynak: TRT Haber
