Tokat Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında hakkında dava açılan eski savcı E.A’nın etkin pişmanlık hükümleri kapsamında verdiği ifade, Gaziantep’teki FETÖ sanığı bazı eski hakim-savcıların dava dosyalarına konuldu.
E.A. ifadesinde, hukuk fakültesinde okurken örgütün “sohbet toplantıları”na gittiğini, FETÖ’ye mezun olmaya yakın dönemde daha da yakınlaştığını anlattı.
Sohbetlerde tanıştığı “Selim” kod adlı M.Y’den hakim-savcılık sınavı için yardım istediğini aktaran E.A, “M.Y, beni birinin arayacağını söyledi. Daha sonra biri arayıp Ankara’ya çağırdı. Bir kafede buluştuk. Ayrıntılı CV’mi aldı, beni arayacağını söyledi. Ben de İstanbul’a döndüm. Bir hafta sonra beni yeniden Ankara’ya çağırdı ve Adli Tıp Kurumunun yakınlarında bir eve götürdü. Bu ev benim gittiğim ilk ve son çalışma eviydi” ifadelerini kullandı.
“Komşularla muhatap olmayın”
E.A, 6 kişi kaldıkları evin sorumlusunun S.S.T. olduğunu belirterek, S.S.T’nin “Bu eve dışarıdan misafir alınmayacak”, “Evin adresini arkadaşlarınıza söylemeyin”, “Telefon kullanılması yasak”, “Günde en az 10 saat ders çalışılacak”, “Dışarıda, bu evde hakim-savcı sınavlarına hazırlandığınızı kesinlikle söylemeyin”, “Komşularla muhatap olmayın”, “Sık sık dışarı çıkmayın”, “Size verdiğimiz kaynakları kimseye vermeyin” şeklinde uyarılarda bulunduğu aktardı.
S.S.T’nin düzenli aralıklarla evi ziyaret ettiğini aktaran E.A, “S.S.T, ne kadar ders çalıştığımıza ilişkin bilgi alıp giderdi ayrıca S.S.T, eve deneme kitapçığı da getirirdi. Optik kısımlarına isim ve soyadımızın baş harflerini yazardık” dedi.
“Sanal mülakat ortamı oluşturuldu”
E.A, hakim-savcı sınavını kazanmasının ardından örgütün “mülakat evi”nde kaldığını itiraf ederek, şu bilgileri paylaştı:
“Ben çalışma evlerinde denetçinin üstünde murakıp, onun da üstünde ser murakıp olduğunu mülakat evinde öğrendim. Mülakat evinde kaldığım dönemde ‘Asım’ kod adlı bir şahıs geliyordu ama asıl sorumlumuz N.A. idi. Bu evde kaldığımız dönemde mülakatta bize nasıl giyinmemiz gerektiği hakkında bilgi verildi. Evde kaldığımız süreçte, bize ‘mülakatta siyah takım elbise, beyaz gömlek, kırmızı kravat ve bağcıklı ayakkabı giyeceksiniz’ dendi ayrıca mülakata yakın bir dönemde bize provası yapılacağı söylendi.
Hatta provaya 2-3 kişi geldi. Bunlardan birisinin kod ismi ‘Enes’ti. Diğerlerinin ismini hatırlamıyorum. Sanal bir mülakat ortamı oluşturuldu. Biz sanki mülakata girecekmiş gibi hazırlandık. Bulunduğumuz mülakat evinin salonuna bizi tek tek alarak sanki mülakat yapıyormuş gibi sorular sordular. Prova sonrası bize eksik hususları söylediler hatta beni ‘ayakkabının altında etiket var, şiveli konuşmamaya özen göster’ şeklinde uyarmışlardı.”
“Enes” kod adlı kişinin provadan sonra kendisiyle baş başa görüştüğünü anlatan E.A, “Bu konuşmada bana ‘senin bilgilerinde eksiklik var. Kaç kardeşsiniz, kardeşlerin ne iş yapıyor, kardeşlerin veya amcalarından PKK terör örgütüyle irtibatlı olan var mı? Buraya gelirken referans olabilecek birileri var mı?’ diye sordu” dedi.
E.A, mülakatta idari yargıdan elendiğini ancak adli yargı mülakatını kazanarak savcı olduğunu, daha sonra da meslekten ihraç edildiğini kaydetti.
Kaynak: AA