FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast düzenlemek için Marmaris’te konakladığı otele saldıran “suikast timi”ndeki 37 hükümlünün, “nitelikli yağma”dan da yargılanmasına başlandı.
“Anayasayı ihlal”, “Cumhurbaşkanına suikast” ve “yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme” gibi suçlardan ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezalarına çarptırılan sanıklar, yargılandıkları Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin suç duyurusu üzerine Cumhurbaşkanlığı koruma polislerinin 21’ine yönelik “nitelikli yağma” suçundan da hakim karşısına çıkartıldı.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya Muğla’daki cezaevinde bulunan sanıklar Şükrü Seymen ve Taner Berber ile avukatları katıldı.
Diğer sanıklar Abdulhamit Gülerden, Ahmet Koçan, Ali Aktürk, Ali Sarıbey, Aydın Özsıcak, Bahadır Sagun, Burkay Karatepe, Davut Uçum, Ekrem Benli, Enes Yılmaz, Erkan Çıkat, Ergün Şahin, Gökhan Güçlü, Gökhan Şahin Sönmezateş, Haldun Gülmez, Hasan Aslanbay, Haydar Murat Özden, İsmail Yiğit, İlyas Yaşar, Mehmet Cantaz, Mehmet Demir, Mehmet Öztürk, Muammer Gözübüyük, Muhammet Burak İpek, Murat Köse, Mustafa Serdar Özay, Murat Dağlı, Murat Gösterit, Ömer Faruk Göçmen, Selman Çankaya, Serkan Elçi, Yakup Özcan, Yücel Ekizoğlu, Zeki Göçmen ve Zekeriya Kuzu ise bulundukları diğer illerdeki cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya dahil oldu.
Sanıklar suçlamaları kabul etmezken bazıları duruşmaya SEGBİS ile değil, Muğla’da katılmak istediklerini ifade etti.
İddianameden
İddianamede, olay tarihinde darbe teşebbüsünün icrası kapsamında aldıkları görev üzerine Marmaris’e gelen sanıkların Cumhurbaşkanlığı Koruma Daire Başkanlığında görevli müşteki polis memurlarını derdest edip üzerlerini arayarak silah, telsiz, kimlik gibi eşyalarını aldıkları belirtildi.
Zincirleme suç hükümlerinin yağma suçu bakımından uygulanamayacağı vurgulanan iddianamede, sanıkların atılı suçtan mağdur sayısınca cezalandırılmaları gerektiği kaydedildi.
İddianamede, sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması gerektiği kanaatine varıldığına da yer verildi.
