“El-Fecr el-Azim” (Büyük Şafak) ismiyle düzenlenen organizasyon kapsamında toplanan binlerce Filistinli, Harem-i İbrahim’de sabah namazı kıldı. Filistinliler, namazdan önce ve sonra tekbirler getirerek marşlar söyledi.
Filistinli aktivistlerden Muhenned el-Caberi yaptığı açıklamada, organizasyonun, Harem-i İbrahim’e yönelik devam eden Yahudileştirme faaliyetlerinden dolayı ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun geçen eylülde gerçekleştirdiği gibi provokatif ziyaretlerden koruma girişimi amacıyla düzenlendiğini belirtti.
Caberi, geçen cuma günü Harem-i İbrahim’de sabah namazı kılınması çağrısına yaklaşık 15 bin kişinin icabet ettiğine vurgu yaparak, “Tehlike çanları çalıyor, Harem-i İbrahim’in yalnız bırakmamalı, korumalıyız.” dedi.
Organizasyonun sabah namazı başta olmak üzere tüm namaz vakitlerinde Harem-i İbrahim’de bir araya gelinmesini hedeflediğini, bunun için çeşitli faaliyetler yürüttükleri bilgisini veren Caberi, “El-Halil sakinleri, çocuklarını, yakınlarını Harem-i İbrahim’de namaza çağırıyor.” dedi.
Harem-i İbrahim Müdürü Hıfzı Ebu Senine ise caminin karşı karşıya kaldığı risklere değinerek, İsrail’in, baskın yapmak, ayin düzenlemek, ona has dokusunu değiştirmek gibi çeşitli yollarla caminin Yahudileştirilmesi için çalıştığını söyledi.
İsrail’in birkaç gün önce camide asansör inşa edilmesine ilişkin planlar yapmaya başladığını hatırlatan Ebu Senine, İsrail’in bununla camiye giriş-çıkışlarını kolaylaştırmayı amaçladığını aktardı.
Ebu Senine, “El-Fecr El-Azim” organizasyonundan duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi:
“Bir hafta boyunca tüm vakit namazlarını Harem-i İbrahim’de kılalım. Harem-i İbrahim mescittir, Müslümanlar haricinde kimse hak iddia edemez. İşgal güçleri camiyi yasa dışı şekilde cebren ve hile ile işgal etmeye çalışıyor.”
Filistinliler ağır şartlar altında yaşıyor
Harem-i İbrahim’in de içinde bulunduğu El-Halil kentinin Eski Şehir bölgesinde yaşayan Filistinliler, İsrail askerlerinin kısıtlamaları ve radikal Yahudi yerleşimcilerin saldırıları nedeniyle ağır şartlar altında yaşamaya çalışıyor.
Yaklaşık 100 kontrol noktası bulunan kentte, Harem-i İbrahim’in çevresindeki yerleşim biriminde 400’e yakın Yahudi yerleşimci oturuyor. İsrail askerleri Filistinlilere baskı ve yıldırma politikaları uygularken, yerleşimciler de sık sık bölge halkını taciz ediyor.
Son olarak İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett, bu ayın başında El-Halil kentinde yeni bir Yahudi mahallesi kurulması projesinin başlatılması planını onaylamıştı.
Mescid-i Aksa’dan sonraki en kutsal dördüncü cami
İşgal altındaki Kudüs kentinde bulunan Mescid-i Aksa’nın çevresi olarak kabul edilen El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim, Mekke’deki Mescid-i Haram ile Medine’deki Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’dan sonraki en kutsal dördüncü cami sayılıyor.
Caminin altında yer alan Hazreti İbrahim ve eşi Hazreti Sare’nin kabirlerinin yanı sıra Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve hanımlarının mezarlarının bulunduğuna inanılan mağara, İsrail tarafından “Ata Babalar (Machpelah)” olarak isimlendiriliyor. Harem-i İbrahim, bu nedenle sık sık fanatik Yahudilerin baskınlarına uğruyor.
Hazreti İshak ve hanımının bulunduğu kabirler Müslümanlara ayrılan kısımda kalırken, diğerleri ise Yahudilere ayrılan ve sinagoga çevrilen bölümlerde bırakılmış durumda.
Tarihi 4 bin yıl öncesine uzanıyor
Tarihi yaklaşık 4 bin yıl önce Hazreti İbrahim’in dönemine uzanan Harem-i İbrahim’in üzerine, Roma İmparatorluğu’nun “Yahudiye’ye” atadığı Yahudi Kralı Hirodes tarafından milattan önce 20 yılında inşa edildiği belirtilen surlar hala varlığını koruyor.
Yapı itibarıyla Mescid-i Aksa’ya benzeyen Harem-i İbrahim, Roma ve Bizans dönemlerinde kilise olarak kullanılırken, 634 yılında İslam ordularının hükmüyle camiye çevrildi. Buna rağmen, Haçlı seferleriyle birlikte 90 yıl boyunca tarihinde bir kez daha kilise olarak kullanılmaya başlanan Harem-i İbrahim en son Selahaddin-i Eyyubi döneminde yeniden camiye dönüştürüldü.
Harem-i İbrahim, Yahudi inancına göre Mescid-i Aksa’da olduğuna inanılan “Süleyman Mabedi”nden sonra yeryüzündeki en kutsal mabet olarak kabul ediliyor.
UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi, 2017 yılında Harem-i İbrahim ve caminin içinde bulunduğu Eski Şehir bölgesinin “Filistin’e ait tehlike altındaki dünya mirası” olarak Dünya Miras Listesi’ne eklenmesine karar vermişti.
Cami katliamı
İsrail’in 1967 yılından beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria’nın El-Halil kentinde bulunan cami, 25 Şubat 1994’te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı Yahudi fanatiğin eyleminden sonra kapatılmış ve yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş şekilde ikiye bölünmüştü.
Tarihe “El-Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı” olarak geçen saldırıda 29 Filistinli şehit olmuş, 150’den fazla kişi de yaralanmıştı.
Kaynak: AA