UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ndeki tarihi Harput Mahallesi’nde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Harput Kalesinde arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları kademeli olarak devam ediyor.
Kalede 7 yıldır yürütülen çalışmalarda silah, askeri üniformalar, seramik, çini, alçı kabartma, ok ucu, mancınık taşı, mutfak eşyaları, tıbbi aletler ve taş mühür gibi küçük parçalardan oluşan 110 bin objeye ulaşıldı.
Kazı Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, yaptığı açıklamada, salgın dolayısıyla bu yıl fiili arkeolojik kazı yapmadıklarını ancak sahadaki diğer faaliyetleri sürdürdüklerini söyledi.
“Şimdiye kadar 110 binin üzerinde çeşitli tarihi eser objeler çıktı”
2014 yılında başlatılan kazı ve restorasyon çalışmalarında bugüne kadar çok sayıda tarihi obje ve bulgu elde ettiklerini belirten Aytaç, “Şimdiye kadar 110 binin üzerinde çeşitli tarihi eser objeler çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Valiliğimiz, Fırat Üniversitesi, Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve İl Özel İdaresinin destekleriyle çalışmaları devam ettiriyoruz. Bu sene bu ekibimize Türk Tarih Kurumu da bir proje ile destek verdi.” dedi.
Aytaç, şimdiye kadar çıkan eserlerle ilgili çok sayıda inceleme ve temizlik işlemleri gerçekleştirdiklerini dile getirerek kale içindeki Osmanlı Mahallesi Restorasyon Projesinin bittiğini, Urartu Sunağı Projesi’nin de tamamlandığını aktardı.
“İnşallah bunları 2021 yılında turizme kazandırmak için uygulamaya başlayacağız.” diyen Aytaç, şunları kaydetti:
“Yapılan işler içerisinde elde edilen buluntuların sınıflamaları çok geniş. İnsan yaşamına ait her türlü objeye rastladık. Özellikle askeri bir alan olması itibarıyla silahları, mancınık taşları, sapan taşları, askeri üniformalar, aparatlar gibi çok ürün elde edildi. Bunun yanında sağlık aletleriyle ilgili bazı buluntular elde ettik. Çeşitli dönemlere ait buluntularla ilgili metal, süsleme, diğer objeler elde edildi. Seramik buluntular en fazla olanı. Kaleyle ilgili olarak yaptığımız çalışmalarda şimdiye kadar 13 yayın makale gerçekleştirdik. Bunlardan 3 ciltlik kitaplar bitme noktasına geldi. Elde edilen verilere bağlı olarak arşiv çalışmaları gerçekleştirdik.”
Harput’un tarihi ve turistik zenginliklerini tanıtacak sanal gerçeklik projesinin de devam ettiğini anlatan Aytaç, UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ndeki tarihi Harput’u asıl listeye taşıyacak çalışmaları sürdürmek için mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.
Aytaç, “İnşallah bu buluntular ve çalışmalarla Harput dünyada hak ettiği turizm değerine kavuşur. Harput sadece Harput’un merkezinden ibaret değil. Bir kültür coğrafyasının ismidir. Bunları dikkate alarak Harput dışındaki coğrafi alanda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diye konuştu.
Buluntulardan Harput’un hem yaşam hem güvenlik hem de bir üretim merkezi olduğunun anlaşıldığına işaret eden Aytaç, “İlk Çağ, Orta Çağ, Yakın Çağ’a ait birçok ithal edilmiş malzemelere, eserlere de rastladık. Böylece buranın uluslararası ticaretin bir merkezi olduğu gerçeği de ortaya çıkar. Nihayetinde Elazığ ve Harput uluslararası ticaret güzergahının geçtiği bir merkezdir. Bütün bu değerlendirmeleri elde edilen bulgularla yeniden güncelliyoruz ve bunları kamuoyuyla paylaşıyoruz.” ifadesini kullandı.
TRT