Hasipoğlu’ndan Maraş değerlendirmesi

Hasipoğlu’ndan Maraş değerlendirmesi

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Rum tarafının kapalı Maraş’ın iade edilmesi fırsatını toplamda beş kez kaybettiğini belirterek “Artık Kapalı Maraş kapsamlı çözümün bir parçası değil, oradaki gerçek hak sahiplerinin ve tüm adanın menfaatine olacak şekilde bir çözümün parçası olmalıdır. Bu çözümü de yeni bir anlayışla yakın zamanda gündeme getirebileceğimizi düşünüyorum” dedi.

Hasipoğlu, Rum yönetiminin Kıbrıslı Türklerle adanın yönetimini ve ada etrafındaki zenginliği paylaşmak istemediği gibi, Maraş konusunda da çeşitli bahanelerle, en önemlisi ise kapsamlı çözüm planlarına hayır diyerek bu bölgenin kapalı kalmasına ve adanın önemli bir turizm gelirinden yoksun kalmasına sebep olduğunu kaydetti.

UBP Milletvekili Hasipoğlu, Kapalı Maraş açılımını ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) konuya tepkisini değerlendirdiği yazılı açıklamasında, Kapalı Maraş’ın gerek kapsamlı gerekse de güven yaratıcı önlemler paketleriyle Rum yönetimine toprak başlığı altında önerildiğini belirterek “Kıbrıs Rum tarafı ise bunların hepsine ‘hayır’ diyen taraf oldu. Lakin gerek kendi vatandaşlarının, gerek yabancı yatırımcıların gerekse de Vakıfların en büyük arzusu bir gün Orta Doğu’nun turizm incisi Maraş’a dönmekti” değerlendirmesinde bulundu.

Politis gazetesinde dün manşetten yayımlanan ve Maraş konusunda kaybedilen fırsatlardan söz edilen habere işaret eden Oğuzhan Hasipoğlu, şöyle devam etti:

“Kısaca sürece bakacak olursak, gerçekten de Güney yönetimi bizimle adanın yönetimini ve ada etrafındaki zenginliği paylaşmak istemediği gibi, Maraş konusunda da çeşitli bahanelerle, en önemlisi ise kapsamlı çözüm planlarına ‘hayır’ diyerek bu bölgenin kapalı kalmasına ve adanın önemli bir turizm gelirinden yoksun kalmasına sebep olmuştur.

Geçmiş notlardan yaptığım araştırmalarda Rum tarafının kapalı Maraş’ın iade edilmesi fırsatını toplamda 5 kez kaybettiğini söyleyebilirim:

Birinci ret; 20 Temmuz 1978’de Denktaş, Türk Hükümeti’nin önerisi üzerine Maraş’a KTFD’nin hükümranlığı altında 35 bin Rum yerleştirilebileceği çağrısını yapmış ve Maraş’ta BM gözetiminde geçici bir yönetim önermiştir. Rum tarafı, harekâttan önce bölgede 84 bin kişinin yaşadığını ileri sürerek Maraş sorununu Gazimağusa’nın tamamı ile ilişkilendirmek istemiş ve Gazimağusa’nın tamamını istemiştir.

İkinci ret; Kapalı Maraş’ın yerleşime açılması, 1 Temmuz 1993’te Genel Sekreter Gali tarafından açıklanan Güven Artırıcı Önlemler Paketi’nde de gündeme getirilmiştir. Ancak bu planın önemli maddeleri Türk tarafınca kabul görmesine rağmen, Rum tarafı reddetmiştir.

Üçüncü ret; KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 3 Nisan 2003 tarihinde Rum Yönetimi lideri Papadopulos’a, adada çözümü kolaylaştıracak bir ara formül niteliğinde olan altı öneri sunmuştur. Söz konusu öneriler ana hatlarıyla; Kapalı Maraş’ın, BM ara bölgesine kadar (Demokrasi Cad. Güneyi) olan bölümü de kapsayacak şekilde Rum tarafına verilmesi; Kıbrıs’ın her iki tarafına yönelik dış ticaret, ulaşım, seyahat, kültürel ve sportif aktivitelere uygulanan uluslararası tüm kısıtlamaların kaldırılması; İki taraf arasındaki geçişlerin, askeri prosedüre bağlı olarak kolaylaştırılması; Ticari ilişkilerin normale döndürülmesi için tedrici adımların atılması, karşılıklı işbirliği projelerinin teşvik edilmesi; Türk tarafının, BM Barış Gücü’nün dolaşımıyla ilgili olarak uyguladığı kısıtlamaları kaldırması; İki taraf arasında bir uzlaşma komitesi tesis edilmesidir.

Paketin kabulü ve uygulanmaya konulmasının, tarafların pozisyonlarına halel getirmeyeceği gibi, nihai bir anlaşmanın yerini de almayacağının altını çizen Denktaş, öneri paketinin uygulanmasına ilişkin olarak BM ve AB’nin katkı sağlayabileceklerini düşündüğünü de kaydetmiştir.

Papadopulos, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın Rum tarafına sunduğu 6 maddelik önerisine cevap teşkil eden 4 Nisan 2003 tarihli mektubunda, söz konusu önerilerin kabulü yerine, Kıbrıs sorununa kapsamlı çözüm bulunması için görüşmelere BM çerçevesinde katılma çağrısı yapmış, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın iyi niyet misyonunun devam etmesi, Annan Planı’nı daha sonraki müzakereler için zemin olarak kabul etmesi gerektiği görüşünü dile getirmiştir.

Dördüncü ret; 2004 yılında Rum tarafı Annan planını Kabul etseydi, Kapalı Maraş Güney Kıbrıs yönetimine geçmiş olacaktı.

Beşinci ret; Crans Montana’da Akıncı tarafından sunulan harita içerisinde kapalı Maraş Rum tarafına veriliyordu.”

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, “Bu retçi tavırlardan dolayı, Kıbrıs Rum yönetimin keyfini daha fazla beklememek gerektiğini” kaydederek “Ancak Rum tarafındaki hükümetin de Maraş açılımımızdan ciddi şekilde rahatsız olduğu oldukça açık. Zira yine görüşmeleri başlatıp toprak başlığı altında kendi toplumlarına Maraş hayalini satma arzusundalar. Lakin ok yaydan çıkmıştır. Bu süreci bu aşamadan sonra engellemek tüm ilgili tarafların menfaatine çomak sokmaktır” dedi.

Tüm sürece bakıldığında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin sadece özür değil, ciddi anlamda tazminat ödeme borcu da doğduğunu belirten Hasipoğlu, “Artık Kapalı Maraş kapsamlı çözümün bir parçası değil, oradaki gerçek hak sahiplerinin ve tüm adanın menfaatine olacak şekilde bir çözümün parçası olmalıdır. Bu çözümü de yeni bir anlayışla yakın zamanda gündeme getirebileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

(BRT/MAIL)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir