UBP Gazimağusa Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, BRT’de yayınlanan Birinci Boyut’a katılarak Anayasa değişikliği, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Kıbrıs konusunda açıklamalarda bulundu.
İşte Oğuzhan Hasipoğlu’nun açıklamalarında öne çıkan ifadeler:
“Şuan için sağ partilerin ortak duruşuna baktığınız zaman bir farklılık göremiyorum.Ne anlamda farklılık göremiyorum? Sağ partilerin hemen hemen hepsi şunu söylüyor. Bu federasyon süreci tüketilmiştir diyorlar. Artık Kıbrıslı Rumlar bizimle ne yönetimi ne de zenginliği paylaşmak istemiyorlar. O konuda bir iradeleri yok. Biz bunu 41. Hükümet programına yazdık ama biliyoruz ki sağ partiler de bu görüşte hemfikir.
Bu seçim aslında baktığınız zaman siyasal partilerin kendi taban oyum nedir kendilerini ölçeceği bir seçim olmamalı. Bu seçim artık bundan sonra Kıbrıs Türk halkı ne şekilde bir yönetim modeli öngörüyor, geleceğini nasıl görüyorum seçimi olacak. Ve bu da birazda aslında federasyon modeli ile diğer alternatifler arasında olan yani federasyon ile iki devlet arasında olan bir ideolojik bir mücadele olacak.Ben diyorum ki bunun için sağdan iki üç aday çıkmasına gerek yok. Herkes aynı şeyi söylüyorsa çünkü bu bir hükümet olayı değildir. Burda pozisyon artık bellidir. Bu konuda kim ise uzman, kim ise bu konuda sağ görüşte olan müzakere masasında en iyi performansı koyacak bir kişi bulunur onun üzerinde odaklanılır ve ben iddia ediyorum ki eğer böyle sağ partilerde ortak bir aday noktasında birleşme olursa ilk turda bu seçim biter diye düşünüyorum. Aklın yolu birdir diyorum. Aklın yolu bir olduğu için bir olmamız gerekir diye düşünüyorum
Bu seçimi diğer partiler kendini test etme seçimi olarak görmesin. Çünkü bu bir ulusal dava, Kıbrıs meselesidir. O anlamda da tek bir aday olarak kendilerine müzakere masasında kendi görüşlerini yansıtabileceğini düşündüğü hangi adayda odaklanıyorlarsa o konuda bir birleşme olsun diyorum.
Sayın Arıklı’nın hazırladığı anayasa çalışması Hukuk, Siyasi, İşler ve Dışilişkiler Komitesi’nde. Ancak o geniş kapsamlı yani üç bölgeyi genel seçimleri de ihtiva eden bir çalışma üç bölgeye indirilsin diyor. Aynı zamanda şunu da içeriyor cumhurbaşkanlığı seçimlerinde siyasal partilerin göstereceği adaylar dışında bağımsız olabilecek kişilerin de belli bir imza karşılığında destek bulmazı durumunda belli sayıda işte tasdik memurluğundan getirilmiş örneğin 5 bin imza getirip de aday olunabilmesi şeklinde bir kriter getirilme durumu var. Ki her isteyen çıkıp da ben cumhurbaşkanı adayıyım diyemesin.En azından halk nazarında belli bir oranda desteği olan şahısların aday olabilmesi noktasında Sayın Arıklı’nın getirmiş olduğu bir çalışma var. Bunu da tabi değerlendireceğiz. Henüz daha komite gündemine, görüşmeye almadık
Cumhurbaşkanlığı seçiminde anayasa değişikliğinin de olabilmesi yönünde yapılacak çalışmalar için sayın Başbakan beni görevlendirdi. Bu Anayasa değişiklikleri daha ziyade Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi’nde görüşülüyor. Dolayısıyla milletvekillerininm yasama dokunulmazlığının kaldırılmasını da içerecek bir Anayasa değişikliği paketi çalışması üzerinde çalışmalara başladık.
Pazartesi Hüseyin Özgürgün’ün dokunulmazlığı ile ilgili komitenin raporu Meclis Genel Kurul’una gelecek ve bu konuda bir oylama olacak. Dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verecek olan Meclis’tir.
Bana göre Sayın Özgürgün’ün oylaması olarak düşünmemek lazım. Bütün vekiller kendileri için çıksınlar ve ona göre oylama yapsınlar diyorum. Bunu Sayın Özgürgün’den bağlamak doğru değil diye düşünüyorum. Çıksınlar o zaman herkes görüşünü söylesin. Milletvekilliği dokunulmazlığı kaldırılmalı mı? kaldırılmamalı mı? bu olaya bence böyle bakılması gerekir. Hüseyin Özgürgün ile bu olayı bağdaştırmamak gerekir. Biz UBP olarak diyoruz ki bütün vekillerin dokunulmazlığı kaldırılsın bunun için de gerekli anayasa değişikliği çalışmalarıan başladık”
(BRT)
