Malatya’nın Battalgazi ilçesinde esnaflık yapan 72 yaşındaki Vahap Demir, sabahın ilk ışıklarıyla iş yerini açıyor. Mesaiye sokak hayvanlarına yemek vererek başlıyor.
Hayvanların yolunu gözlediği Demir, iş yerinin karşısındaki ağacın etrafına koyduğu mama kaplarıyla “evlatlarım” dediği kedi, köpek ve kargaları doyuruyor. Her gün kedileri ciğerle, köpekleri de et ve mamayla besleyen Demir, iş yerini mesken tutan kargaları da unutmuyor.
Sokak hayvanlarına evlat şefkatiyle bakan Demir, örnek davranışıyla çevresindekilerin takdirini topluyor.
Günde 7-8 saat sokak hayvanlarıyla birlikte
Vahap Demir, yaklaşık 4 yıldır Malatya’da sokak hayvanlarını beslediğini söyledi.
Sabahları iş yerini açmaya geldiğinde hayvanların kapıda beklediğini anlatan Demir, şöyle konuştu:
“Sabahları kediler benim gelmemi bekliyor. Dükkanı açtıktan sonra onların suyunu, yemini veriyor, bakımını yapıyorum. Bir müddet sonra beraber oturuyoruz. Akşama kadar ortalama 7-8 saat sokak hayvanlarıyla beraber aynı ortamda oluyorum. Sokak hayvanlarına baktığım zaman dünyanın en büyük zevki ve mutluluğunu tadıyorum. Sabahları kargalara da ciğer bırakıyorum. Bıraktığımı gördükleri zaman birbirlerine öterek haber veriyorlar. Alıp, gidiyorlar.”
Demir, hayvanlara elinden geldiği kadar yardım edeceğinden bahsederek, insanları sevmenin hayvan sevgisinden geldiğini vurguladı.
Dünyada en zevkli işin hayvanlara bakmak olduğunu belirten Demir, “Nereye gitsem beraber geliyorlar. Markete, camiye beraber gidiyoruz. Sesimi duyar duymaz arkamdan geliyorlar. Hatta bir tanesi var ‘pırlanta’ adını verdiğim nereye gitsem beni takip ediyor. Doğum yaptığında yavrularına da bakıyorum” dedi.
Hayvanları çocukları gibi özlüyor
Demir, hayvanları çok sevdiği için bakımlarını üstlendiğini ifade etti. Allah rızası için sokak hayvanlarına baktığını söyleyen Demir, şunları anlattı:
“Sevdiğimizden dolayı hayvanlara bakıyorum. Bunların sahibi Allah’tır. Hayvanlarla uğraştığın zaman zevk alıyorsun. Uğraştıkça daha güzel şeyler yapmak istiyorsunuz. Hayvanları sevmek, korumak lazım. Çünkü bunlar Allah’ın insana bir emanetidir. Bunların ağzı, dili yok. O kadar sadıklardır ki nerede olursan ol o seni buluyor, yanına gelip sevgi istiyor. İnsan olarak bu hayvanlara sahip çıkmamız lazım. Elimizden geldiği kadar ilgilenmek lazım.”
Hayvanların bakımı için onlara yer hazırlarken ayağını burktuğunu ve 20 gün evde kaldığını belirten Demir, o süreçte bakımını yaptığı hayvanları evladı gibi özlediğini söyledi.