Şüphelilerin Çin’e iadesi tasarısı nedeniyle haziran ayından bu yana protestoların sürdüğü Hong Kong’da vatandaşlar, göstericilerle polis arasındaki şiddet ortamında mahalli meclis üyelerini seçmek için yarın sandık başına gidecek.
4 yılda bir yapılan yerel seçim, 7 milyon 400 bin nüfuslu otonom bölgede gerçekleştirilen tek “tam demokratik” seçim özelliğini taşıyor. “Çin’in kuklası” olmakla suçladıkları Hong Kong Özel İdari Bölge Baş Yöneticisi Carrie Lam hükümetine tepkili olan demokrasi yanlıları, Pekin yanlılarının baskın olduğu mevcut siyasi havayı değiştirmek için belediye meclis üyeliği seçimini büyük fırsat olarak görüyor.
Bölgeden derlenen bilgilere göre, belediye meclis üyelerinin belirleneceği mahalli seçimde toplam bin 104 aday yarışacak.
Adaylar, 18 seçim bölgesinde 452 sandalye için yarışacak
18 seçim bölgesinden 452 sandalye için yarışacak adaylardan ipi önde göğüsleyenler, temsil ettikleri bölgelerde yaşayan vatandaşlar adına bin 200 kişilik komiteye girerek, hükümeti belirlemek üzere oy verme hakkına da sahip olacak.
Belediye meclislerinde toplam 479 sandalye bulunuyor. Bunlardan 27’si seçim dışı anayasal süreçlerle belirleniyor, geri kalanı ise sandıktan çıkıyor.
Rekor sayıyla 4 milyon 130 bin seçmenin kayıt yaptırdığı seçimde kazanan adaylar, görevlerine yeni yıldan itibaren başlayacak.
Hong Kong’da belediye meclis üyeleri, hükümetin seçilmesinde söz sahibi olmalarının yanı sıra altyapı, sağlık ve ulaşım gibi kamu hizmetlerini yürütme görevini de üstleniyor.
Adaylık başvurularının tamamının kabul edildiği seçim için sadece Hong Kong’un önde gelen aktivistlerinden Joshua Wong’un belediye meclis üyeliği yarışına katılmasına izin verilmedi.
Emniyet birimlerinin tamamı görev başında olacak
Hong Kong’da 3 bini çevik kuvvet olmak üzere 31 bin polis, yaklaşık 600 oy kullanma merkezinde gerçekleştirilecek seçimler sırasında görevinin başında olacak.
Emniyet güçlerine son dönemde yöneltilen saldırıların artması üzerine polisler, kesici aletlerle yapılacak olası saldırılara karşı koruyucu yelek ve boyunluk kullanacak.
Hong Kong’un statüsü
Hong Kong, 1898’de imzalanan “kira sözleşmesi”yle uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997’de Çin’e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong’a 2047’ye kadar idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Hong Kong, Çin’e bağlı olmasına rağmen kendine ait para birimi, dil, hukuk sistemi ve kimlik kullanıyor. Özerk yapılı bölgenin sadece savunma ve dış politika gibi konularda Pekin’e bağlı olduğu bu yönetim modeli, “bir ülke, iki sistem” olarak adlandırılıyor.
Demokrasi savunucuları, başta Hong Kong’da adayların Pekin yönetimi tarafından belirlendiği seçim modeli olmak üzere bölgedeki mevcut Çin kaynaklı pratiklerin söz konusu modele aykırı olduğu görüşünü savunuyor.
Kaynak: AA