Merkezi hükümet binalarının önünde toplanan on binlerce kişi, “Hong Kong’u koru” sloganları atarak polise destek mesajı verdi.
Çoğunluğunu yaşlıların oluşturduğu hükümet taraftarı gruplarca organize edilen gösteri, barışçıl bir ortamda gerçekleşti.
Çin bayraklarıyla alana gelen çok sayıda ana kara Çin vatandaşı olduğu gözlenirken, göstericilerin bölgede güvenliği sağlamakla görevli polislere sevgi gösterilerinde bulunması dikkati çekti.
Organizatörler, gösteriye 306 bin kişinin katıldığını savundu ancak polis, gösterici sayısının en fazla 103 bin olduğunu açıkladı.
Dünyanın en önemli finans merkezlerinden 7,4 milyon nüfuslu Hong Kong’da zanlıların Çin’e iadesini öngören yasa tasarısı, geniş katılımlı protesto gösterilerine neden oluyor.
Demokrasi yanlıları tasarının iptalini talep ediyor
Yaklaşık iki aydır süren gösteriler, Hong Kong Özel İdari Bölge Baş Yöneticisi Carrie Lam’in “Tasarı öldü.” açıklamasına rağmen hız kesmiyor.
Çin’in Hong Kong’un özerk yasalarına ve hukuk sistemine müdahalesine yol açacağı gerekçesiyle karşı çıktıkları tasarının geri çekilmesini yeterli bulmayan göstericiler, tasarının iptali talebiyle yarın Victroria Park’tan merkezi hükümet binalarına yürümeyi planlıyor.
Bölgenin en büyük aktivist gruplarından Sivil İnsan Hakları Cephesince organize edilen yürüyüşe, çoğunluğunu gençlerin oluşturacağı on binlerce Hong Konglunun katılması bekleniyor.
Aktivist grupların demokrasiyi savunmak bahanesiyle halkı polisten nefret etmeye sevk ettiğini öne süren hükümet yanlıları ise polise karşı şiddet uyguladığını savunduğu protestoculara tepkilerini dile getiriyor.
Çin’e iade yasa tasarısı
Hong Kong’da hüküm giyen veya haklarında suç isnadı olan kişilerin Çin’e, Makao Özel İdare Bölgesi’ne ve Tayvan’a iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı, 3 Nisan’da parlamentoya sunulmuştu.
Tasarı, politik suçları kapsam dışında tutuyor ancak 7,4 milyon nüfuslu Hong Kong’da halkın büyük bölümü, insanların Çin’in yargı sistemi altında keyfi gözaltılar, adil olmayan yargı süreçleri ve hatta işkenceye maruz kalacağı kaygısını paylaşıyor.
Muhalifler yasanın çıkması halinde bunun Çin’in Hong Kong’daki siyasi muhalifleri hedef almasıyla sonuçlanacağından endişe ediyor.
Hong Kong’un statüsü
Hong Kong, 1898’de imzalanan “kira sözleşmesiyle” uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997’de Çin’e devredilmişti.
İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong’a, 2047’ye kadar Çin’e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalarak “tek ülke, iki sistem” politikasıyla idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanınmıştı.
Kaynak: AA