South China Morning Post’da yer alan habere göre, toplandıkları Chater Garden parkına sığmayan on binlerce protestocu, Hong Kong’un merkezindeki yolları doldurdu. Bazı göstericiler, geç saatlerde Hong Kong merkezindeki yollara barikat kurdu ve çevik kuvvetle karşı karşıya geldi.
ABD’ye Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasası’nı geçirmesi çağrısı yapılan gösterilerde, bazı protestocuların ABD bayrağı taşıdığı görüldü.
Bölgedeki metroları yöneten Hong Kong MTR Corps, polisin havaalanına giden merkez istasyonda birkaç protestocuya müdahale etmesi sonrası istasyonda tren seferlerine bir süreliğine ara verildiğini duyurdu.
Organizatörler, protestolara 130 bin kişinin katıldığını açıkladı ancak polis katılımcı sayısının 25 bin olduğunu duyurdu. Bazı katılımcılar, maske takma yasağına rağmen protestolara maskeyle katıldı.
Gösterilerde, hükümet karşıtı sloganlar atan protestocular, ABD için “özgürlüğün koruyucusu” ve “dünya düzeninin idarecisi” dedi.
Muhalif milletvekillerinden Joshua Wong Chi-fung, gösteride yaptığı konuşmada, “Umuyorum ki tüm ABD müttefikleri, burada demokrasiyi engellediklerinden dolayı Hong Konglu yetkililere yaptırım uygulamak için yasalar çıkarır” dedi.
Protestonun organizatörlerinden biri yaptığı konuşmada, “Gösterilerimizin amacı, ABD Temsilciler Meclisi üyelerine Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasası’nı geçirmeleri konusunda ısrarcı olduğumuzu ve özgürlük konusundaki tutumuzu göstermek. Direniş Hong Kong’un günlük yaşantısının bir parçası oldu. Hong Konglular hakları ve özgürlükleri için mücadele etmeye devam edecek” ifadelerini kullandı.
Hong Kong’un polis devleti olduğu ileri sürmek “sorumsuzca”
Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam ise Hong Kong’un polis devleti olduğu yönündeki söylemleri eleştirdi.
Lam, Hong Kong’un polis devleti olduğunu ileri sürmenin “tamamen asılsız ve sorumsuzca” olduğunu belirterek bölgenin polis devleti olmayacağını vurguladı.
Hong Kong’daki protestolar
Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’ndeki protestoların hedefindeki zanlıların yargılanmak üzere Çin’e iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı, yerel meclise nisan ayında sunulmuş ancak haziran ayında başlayan protestolar üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, temmuz ayında tasarının “öldüğünü” açıklamıştı.
“Tasarı öldü” açıklamasına rağmen devam eden gösterilerin ardından Baş Yönetici Lam, 4 Eylül’de tasarının geri çekileceğini belirterek “Hükümet, halkın endişelerini yatıştırmak için tasarıyı resmi olarak geri çekecek.” ifadesini kullanmıştı.
Protestocular, tasarının geri çekilmesinin yanı sıra eylemcilere yönelik polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını, protestoların “ayaklanma” olarak adlandırılmasına son verilmesini ve siyasi reformların yeniden başlatılmasını talep ediyor.
Protestolar, zaman zaman göstericilerle polis ya da karşıt görüşlüler arasında çatışmalara sahne oluyor.
Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasası
Söz konusu yasa, Hong Kong’a ticaret, ihracat ve iş dünyasına yönelik ayrıcalıklar konusunda özel muamelede bulunulmasını ve kentin sahip olduğu yüksek otonominin gözden geçirilmesini sağlayan 1992 tarihli ABD Hong Kong Siyaset Yasası’nda revize yapılmasını gerektiriyor.
Halihazırda ABD’nin bölgeye uyguladığı özel muamelenin sürdürülmesi için her yıl bölgenin özerkliğini teyit etme zorunluluğu getiren Hong Kong Siyaset Yasası, “Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasası” ile revize edilmesi durumunda, Washington yönetimi, Hong Kong’daki yetkililere yaptırımlarda bulunabilecek. Tasarı ilk 2017’de ortaya çıkmıştı.
Kaynak: AA