Sarmada ilçesindeki Sarut kampı müdürü Ebu Casim, yaptığı açıklamada, “Bulabildiğimiz en uygun yer burasıydı. Ancak kış gelince yağmur suları bütün kampları bastı.” dedi.
“Kampa çakıl taşı lazım ancak bunun maliyeti yüksek olacak.” diyen Casim, kampta barınanların yoğun bombardıman altında evlerinden kaçarken yanlarına eşya alamadığını ve iş bulmanın da zor olduğunu söyledi.
Casim şöyle devam etti:
“Herkes bizim burada kumanya, maddi ve manevi yardım almak için kaldığımızı sanıyor. Biz, ilk etapta, burada barınmak kolay diye kaldık ve iyi kötü bir yer bulabildik. Ama son saldırılarda yerinden edilenler, Cebel Zaviye, Serakib ve diğer bölgelerden gelecekler; çadır kuracak ne ovalık bir alan ne dağlık bir yer bulabilecekler.”
Kamp müdürü, “1 aydır yağmur ve çamur içerisindeyiz. Kumanya istemiyoruz. Sadece buradan suların bir an önce çıkarılmasını istiyoruz.” diye konuştu.
“Üzerimizdeki elbiselerle kaçtık”
Kampta barınan sivillerden Subhiyye Birro da, “Bombardımanın nereden geldiğini bilemiyorduk. Her yer bombalanıyordu. Üzerimizdeki elbiselerle kaçtık. Burada her şeye ihtiyacımız var. Onu da Allah’tan istiyoruz. Soba, mazot, elbise, yiyecek ve içecek. Her şeye ihtiyacımızı var.” değerlendirmesini yaptı.
Birro, şunları kaydetti:
“Savaş uçakları, çıkış yollarını, yani Maarratünnuman’dan çıkan ana yolu vuruyordu. 2 çocuğum var. Geceler soğuk geçiyor. Soba ve mazot lazım.”
İdlib’in Türkiye sınırına yakın ilçelerinden Sarmada’daki kamplarda 130 aileden yaklaşık 600 sivil barınıyor.
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib ili neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib’in merkezi, Mart 2015’te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini “Gerginliği Azaltma Bölgesi” ilan etti.
Rejim güçlerinin ateşkesi sık sık ihlal etmesi üzerine Türkiye ve Rusya ek mutabakata vardı. Türkiye ile Rusya arasında 17 Eylül 2018’de imzalanan mutabakattan bu yana İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde rejim ve Rusya’nın saldırılarında 1300’den fazla sivil öldü.
Rusya’nın başını çektiği saldırıların yoğun olduğu alanlardan nispeten sakin yerlere ve özellikle Türkiye sınırı yakınına göç edenlerin sayısı ise 2019 içerisinde 1 milyonu aştı.
Kaynak: AA