Barzani, mecliste düzenlenen özel oturumda, ekonomik krizle mücadele ve Bağdat’la devam eden bütçe sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Koronavirüs salgını ve petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle ekonomik olarak sıkıntılı bir dönemden geçtiklerini kaydeden Barzani, bu krizin tüm dünyayı etkisi altına aldığını ve bununla mücadele etmekten başka seçenekleri olmadığını söyledi.
Barzani, hükümetin 28,4 milyar dolar borcu olduğunu hatırlatarak, “Hükümetin rezervde hiç parası bulunmuyor ve Bağdat’a güveniyoruz. Bu nedenle herhangi bir kriz sırasında sorunlarla karşılaşıyoruz.” ifadesini kullandı. Hükümetin göreve geldiği dönemden itibaren 12 aylık memur maaşını ödediğini hatırlatan Barzani, geciken 2 maaş ödemesinin ise Irak’ın bütçe göndermemesinden kaynaklandığını vurguladı.
Bağdat’tan Erbil’e aylık yaklaşık 266 milyon dolar bütçe
Başbakan Barzani, 17 Ağustos’ta Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından Bağdat’ın federal bütçeden IKBY’ye aylık 320 milyar Irak dinarı (yaklaşık 266 milyon dolar) göndermeyi kabul ettiğini belirtmişti. Barzani, Erbil ve Bağdat arasındaki bütçe sorununun çözülmesi için diyaloğun devam edeceğini, her iki tarafın da anayasal hak ve sorumluluklara bağlı olduğunu kaydetmişti. IKBY hükümeti, 13 Ağustos’taki açıklamasında, Erbil’in Bağdat ile anlaşmaya varılması ve memur maaşlarının ödenmesi için tüm yasal gereklilikleri yerine getirdiğini ancak 3 aydan uzun süredir memur maaşları için hiçbir ödeme yapılmadığını ifade etmişti.
Irak merkezi hükümeti de buna yanıt olarak, IKBY’yi merkezi hükümete şeffaf şekilde gümrük kapılarından sağlanan gelirlerinin denetlemesine izin vermemekle itham etmişti.Erbil ve Bağdat arasındaki bütçe krizi IKBY’nin, 2014’te Irak merkezi hükümetinden bağımsız bir şekilde boru hattı açması ve petrol ihraç etmesi üzerine dönemin Irak Başbakanı Nuri el-Maliki, Erbil’in anayasal hakkı olan yüzde 17’lik bütçeyi ve tüm memur maaşlarının ödemesini kesmişti. Bütçe ve petrol tartışmalarının yaşandığı o dönemde, petrol fiyatlarının ciddi bir şekilde düşmesi ve ardından terör örgütü DEAŞ’ın Irak’ın üçte birini ele geçirmesiyle söz konusu sorun daha da derinleşmişti.
TRT